Akşener ve Kılıçdaroğlu: Muhalefet olarak seçim istiyoruz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, muhalefet olarak seçim isteklerini yineledi.

Kılıçdaroğlu, AKP’de kimsenin düşüncelerini özgürce ifade edemediğine işaret ederek, “Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortağı tarafından tehdit ediliyor. AK Parti gibi bir partinin, Türkiye’yi tek başına 18 yıldır yöneten bir partinin küçük bir partinin tutsağı haline gelmesi Türkiye’nin yönetilemediğini gösteriyor.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i İYİ Parti Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, Muharrem Erkek eşlik etti. Ziyaretin ardından iki lider açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu ile Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu adalete, ekonomiye, dış politikaya yönelik problemleri ve bakış açılarını konuştuklarını söyleyen Akşener, “Kendisine çok teşekkür ediyorum nezaket gösterdiler. Öğretmen kökenli bir siyasetçi olduğum için aynı zamanda öğretmenler günü vesilesi ile bu ziyaret yapılmış oldu” dedi. Akşener, sözü Kılıçdaroğlu’na verdi.

‘Çözüm düşüncelerimizi birbirimize aktaracağız’

Kongreden sonra İYİ Parti’yi ziyaret ettiklerini ve ülke gündemindeki gelişmeleri karşılıklı görüştüklerini ve düşüncelerini aktardıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “İYİ Parti parlamentonun en etkin gruplarından birisi Türkiye’nin sorunlarını açık bir şekilde parlamentoda dile getiriyorlar. Önümüzdeki süreç içerisinde belli aralıklarla yine bir araya gelip ülkenin var olan sorunları konusunda çözüm düşüncelerimizi birbirimize aktaracağız.” şeklinde konuştu.

‘Tehdit milli iradeye yapılmış tehditti’

Açıklamaların ardından Akşener ve Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Bülent Arınç’ın açıklamalarının ardından Türkiye’nin makas değiştirdiğini söylemiştiniz, Bahçeli ve Perinçek’in yanıtını merak ettiğinizi söylemiştiniz. Perinçek, Türkiye’de bir darbe olursa ancak o zaman Demirtaş’ın tahliye edileceğini söyledi yorumunuz ne olacak?” sorusuna Akşener şu yanıtı verdi:

“Ben Cumhur ittifakının birleşenlerinin birbirlerine dolaylı yönden laf çarptırmasına dikkat çekmiştim. Esas konu şuydu, Abdulhamit Gül adalet reformundan bahsetti, Sayın Erdoğan bu reform talebine ekonomiyi de işin içine katarak destek verdi. Hemen akabinde Ana Muhalefet Partisi Lideri Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. O zaman da söyledim bu tehdit milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz kınadık ama ilginç olanı ekonomide, adalet sisteminde reform yapılacağı iddia edildi. Hemen Sayın Kılıçdaroğlu’na hapisten şartlı tahliye olmuş bir kişi tarafından tehdit yapıldı ve cumhur ittifakının küçük ortağı tarafından bu tehdit sahibi sahiplendi.”

‘Siyasetçi tehdit sahibinin yanında durdu’

İlk defa bir siyasetçinin tehdit sahibinin yanında durduğunu belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Ben oradan yola çıkarak dedim ki, evet tehdit Sayın Kılıçdaroğlu’na en şiddetli bir şekilde kınadığımız milli iradeye karşı bir tavır, saldırı, davranış. Ama buna yönelik AK Parti Genel Başkanı ve AK Parti yöneticileri ne yapacaklar. Çünkü aynı zamanda reformu dile getiren Sayın Erdoğan’a da yapamazsın diyen bir tavır dedim. Sonra Sayın Arınç konuşma yaptı, üzerine Sayın Çiçek telefonla katıldı o zaman da sordunuz yani bir makas değişikliğine gidiyorsa, bu iki konuşmacıda o adımı görüyorum ben, Sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne diyecekler onlar iktidar ortağı. Sonra bu kişiler konuştu Sayın Arınç YİK’ten istifa etmek durumunda kaldı.”

“AK Parti’den İhsan Arslan’ın da ihraç sürecinin başlatılacağı bir disiplin kararı alındı. Bu bağlamda Erdoğan demokrasi derken hem Arınç’ın YİK’ten istifa ettirilmesini hem de Arslan’ın disipline gönderilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu ise Kılıçdaroğlu yanıtladı.

‘Küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda’

Türkiye’nin uzun süredir yönetilemediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sorunlar çözülüyor mu? Çözülmüyor. Sorunlar büyüyor ve derinleşiyor. Buna karşın bir çözüm üretiliyor mu? Çözüm üretilmiyor. Çözüm üretmek isteyenler var mı AK Parti’nin içinde? Çözüm üretmek isteyenler var, iyi niyetle bir şeyler söylemek isteyenler var. Ama küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda.” dedi.

Kılıçdaroğlu, AKP’de ne Bülent Arınç’ın ne de bir başkasının düşüncelerini özgürce ifade edemediğine işaret ederek, “Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortağı tarafından tehdit ediliyor. AK Parti gibi bir partinin, Türkiye’yi tek başına 18 yıldır yöneten bir partinin küçük bir partinin tutsağı haline gelmesi Türkiye’nin yönetilemediğini gösteriyor. Bir iarede sergilenemiyor dolayısıyla Türkiye yönetilmiyor, içeride dışarıda her alanda Türkiye yönetilmiyor, Türkiye tam anlamıyla savruluyor.” dedi.

‘İlginç olan üç gün beklemesi’

Aynı soruya cevap veren Akşener, Kılıçdaroğlu’nun söylediklerine katıldığını belirterek, “Genellikle Sayın Erdoğan’ın bugüne kadar gördüğümüz tavır, balon uçurmak. Yani Sayın Arınç gibi bazı kişiler üzerinden bazı sözleri söyletir. Burada ilginç olanı üç gün beklemesi. Üç gün sonra gelen tepkilere ve küçük ortakların tavrına ve kendi seçmenini dönüştürdüğü için Erdoğan sonuçta göze alamadı ve Sayın Arınç’ı tahkir eden bir konuşma yapmak durumunda kaldı. Bütün bu sorduğunuz kişilerle ilgili atılan adımların arkasında o uçurulan balona verilen tepkiler, sonuçlar olarak görüyorum.” dedi.

‘Muhalefet olarak biz seçim istiyoruz’

“Erken seçim beklentisi mi var?” sorusunu yanıtlayan Akşener, “Biz seçim istiyoruz. Muhalefet olarak biz seçim istiyoruz. Türkiye bu halde götüremez. Liyakat yok, şeffaflık yok, tek kişinin iki dudağı arasında bir Türkiye. Godamanlara aktarılan paralar, fakirin fukaranın açılıktan ölüme mahkum edildiği bir Türkiye. “ dedi.

‘Bahçeli seçim isterse yandı gülüm keten helva’

Vatandaşın rahat etmesi için seçim istediklerini söyleyen Akşener, “Bizim Meclis’teki sayımız bunu getirmeye yetmiyor. O nedenle Sayın Bahçeli seçim isterse yandı gülüm keten helva arkadaşlar açısından diye bir durum var diye görüyorum” şeklinde konuştu.

‘Sorunun çözümü için milletin hakemliğine başvurursun’

Erken seçim sorusunu Kılıçdaroğlu da yanıtladı. Geçen her gün toplumun üzerindeki maliyetin, fakirin fukaranın üzerindeki maliyetin arttığını belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de hukukun ve adaletin olması lazım, hukukun üstünlüğü kavramının dokularımıza işlemesi lazım. Bunun yolu bellidir. Diyecekler ki, Türkiye’yi yönetemiyoruz, Türkiye’yi yönetmek için halk kimi istiyorsa halkın hakemliğine başvurmaktır, demokrasilerde kural budur. Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur. Gidersiniz vatandaş istiyorsa zaten tekrar getirir iktidara. Halktan korkmamak lazım. Bütün sorunların çözümünde halk temel adrestir. Demokrasilerde kural budur, bir yerde çözülemeyen sorun varsa, sorunun çözümü için milletin hakemliğine başvurursun”

‘CHP ve diğer partiler HDP ile çalışıyor mu diye algı yaratmak istiyor’

Anayasa taslağı çalışmasının yapılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Nerden çıkarıyorsunuz varsa bir taslak çalışma getirin görelim. Millet ittifakı olarak bir araya geldik, zaman zaman konuşuyoruz. Ne diyoruz, güçlendirilmiş parlamenter sistem nasıl olacak bu? Anayasa değişikliği ile olacak, konuşuyoruz, biz de çalışıyoruz diğer partiler de çalışıyor. Gelecek Partisi Genel Başkanı geldi güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını verdi bize. Neden bu işleniyor? Acaba CHP ve diğer partiler HDP ile çalışıyor mu çalışmıyor mu diye bir algıya yaratmak istiyor.” dedi.

‘Neden HDP uzlaşma komisyonunda var?’

Bu ülkede bir anayasa değişikliği olacaksa parlamentodaki bütün siyasi partilerin zaten bir araya geldiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Uzlaşma komisyonunda HDP vardı, MHP vardı, AK Parti vardı niye o zaman demiyorsunuz neden bu HDP uzlaşma komisyonunda var? Çünkü talimat öyle alınmadı da onun için. Her siyasi partinin parlamentoda temsilcisi var, parlamentoyu yöneten başkan vekili var. HDP’li başkanvekili var mı? Var. MHP’li el kaldırıp sayın başkan bana izin ver dediği zaman izin verince konuşuyor vermediği konuşmuyor. Niye bunu eleştirmiyorsunuz? Kısır tartışmaların dışına çıkmak zorundayız. Siyasi partileri eleştiririz görüş farklılıklarımız olabilir ama siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır, bunu böyle kabul etmek lazım. Türkiye’nin bu kısır tartışmaları aşması lazım”

Akşener de, 24 Haziran seçimlerine giderken Saadet Partisi, Demokrat Parti, İYİ Parti ve CHP’nin bir araya geldiğini 24 Haziran seçimleri sonrasında kazandıkları takdirde adını iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistem dedikleri o sisteme hangi tarihler içerisinde nasıl bir yöntemle geçileceğini çalıştıklarını söyledi.

‘Olmayan konunun konuşulmasını anlıyorum’

At izi it izi birbirine karıştı diye bir durum olduğunu ifade eden Akşener, “Ben bunu anlıyorum her şeyin farkındayım Gülhane parkındayım. Damat gitti tartışılmıyor, Sayın Arınç bir sürü söz söyledi gönderildi tartışılmıyor. İhsan Arslan partiden atılıyor, Galip Ensarioğlu emniyete ifadeye çağrılmış bunlar olurken olmayan bir konuyu sündüre sündüre konuşulmasını anlıyorum.” dedi.

‘Bu konuyu kapatıyorum’

Akşener, şunları ifade etti: “Bu tür yalan tartışmalarla garip gurebanın, esnafın, işsiz gencin, tencere kaynatamayan kadınların, annelerin, siftahsız dükkan kapatan esnafın, pazarlarda yere dökülen sebzeyi toplayan yaşlı kadınların karşısında uzun uzun bu konuya cevap vermek bizim ayıbımız. An itibarıyla ile bu konuyu kapatıyorum. Bir daha bana ve partimden herhangi bir arkadaşımıza bu yönde sorulan hiçbir soruya ben de arkadaşlarımız da cevap vermeyecek. İnsanlar aç açık. Bunları tartışmak o insanlara hakarettir diye düşünüyorum.”  

Yeni1Mecra