Adı Fatma Bekkaya. Sokakta onu “Köpekçi kadın” olarak bilirler. Bütün zamanını ve gelirini sokakta yaşayan hayvanlara adıyor. İnsanların davranışlarına itiraz ediyor, kulaklara küpe olacak sözler sarf ediyor.
Ankara Dikmen ve çevresinde onu “Köpekçi kadın” olarak bilirler. O üniversite okumuş, insan yetiştirmiş ve malulen emekli olmuş bir kadın. Ciddi sağlık sorunları bulunuyor. Tüm emekli maaşını “Benim dostlarım, arkadaşlarım” dediği sokak hayvanlarının yemesine, ilacına, barınmasına harcıyor. Para yetmeyince resim yapıp satıyor, geliri ile yine mama alıyor.
Adı Fatma Bekkaya. Yaşamın içinden yetişmiş bir felsefeci gibi konuşuyor. İnsanın hayvanlarla ve doğayla olan ilişki biçimine itiraz ediyor ve kulaklara küpe olacak sözler sarf ediyor.
İşte Yeni1mecra’nın kamerasına giren kayıtlar.
‘Üst baş alırsam bunlara yiyecek alamam’
“Bunlar için ne kadar harcadığımı hesaplamadım. Hesaplarsak bunlara bakamam. Çok az para alan, malulen emekliyim. Söyleyeyim bari; ayağımdaki ayakkabı başkasının. Başkasının verdiğini giyiyorum. Hiç sorun değil. Çünkü ayakkabı alırsam, üst baş alırsam bunlara yiyecek alamam. O bakımdan hesap yapmıyorum. Ama yıllar önce aidatlarımı ödeyemediğim zamanlar oldu.”
‘Bunlar da insanlar gibi yaşıyorlar, bölgesine girince havlıyorlar’
“Taşlıyorlar. Ee havladı. İnsanlar da akşama kadar kavga ediyor. Bölgesine girince havlıyorlar. Burasını bölgesi biliyorlar. Toprağına bastığın an havlıyorlar. Bunlar da insanlar gibi yaşıyorlar, bölgesine girdiğinde havlıyorlar. Yiyeceğini aldığında havlıyorlar veya korumaya alıyorlar kendilerini. Aynı insanlar gibidir. Ama zekaları çık iyi, bellekleri çok güçlü.”
‘Sevgiyi, merhameti, vicdanı unuttuk’
“İnsanlar sevgiyle yaklaşmayı unuttu. Hem insanlara, hem hayvanlara hem de bütün canlılara. Sevgiyi unuttuk, merhameti unuttuk, vicdanı unuttuk. Allah her şeyin sahibidir diyoruz, yaratan Allah diyoruz. Ama sadece bizi yaratmış gibi davranıyoruz. Yok öyle bir şey, yok öyle bir şey. Biz acıkıyorsak bunlar da acıkıyor, biz susuyorsak bunlar da susuyor.”
‘Sevgi fedakarlık istiyor’
“Durakta bir köpeğin nemli toprağı tırmaladığını gördüm. Önce anlayamadım. Yiyecek sakladığını sandım. Nemli topraktan su arıyor hayvan, su arıyor. Bunları görüp de dönmek… İnsanlığımdan utanıyorum ben. Onun için de bunları aç bırakmıyorum. Sevgi fedakarlık istiyor. Ben bunları seviyorum, fedakarlığım da buna.”
‘Üstümüzdeki kir suyla gider, vicdanlarımızın kiri hiçbir şeyle gitmez’
“Hz. Ali’nin bir sözü var. Ahiretteki evi bu dünyada inşa edin der. Betondan ev yaptırın demiyor. Ne demek? Hayrını kendin yapacaksın. Oğlum, kızım hayır yapacak diye düşünmeyeceksin.
Yine söylüyorum. Sevgi fedakarlık ister. İnsanları kıyafetiyle değerlendiriyoruz. Pisiyle, kiriyle değerlendiriyoruz. İnsanların üzerindeki kir, pis sokağın kiri pisidir, suyla gider. Ama vicdanlarımızın kiri, pisi hiçbir şeyle gitmiyor. Hiçbir şeyle gitmez.”
VİDEO VE HABER: İRFAN UÇAR – HASAN AKBAŞ
KURGU: AYSU DEMİREL
