Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki asistan hekimler, ağır çalışma koşullarına dikkat çekerek, hastane idaresine defalarca yaptıkları başvurularına rağmen dönüş olmadığını, çözüm sunulmadığını bildirdi.
Asistan hekimler, iş yüklerinin daha da artacağı ve ne kadar süreceğini öngöremedikleri döneme yorulmuş, emekleri yok sayılmış ve ümitsiz girdiklerini belirtti.
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki asistan doktorlar, yaşadıkları sorunlara ilişkin açık mektup yayımladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Twitter hesabından asistan hekimlerin mektubu ile birlikte “Asistan Hekimler köle değildir! Ağır çalışma koşulları düzeltilsin, ek ödeme adaletsizliği giderilsin.” paylaşımında bulundu.
Asistan hekimler mektupta, Türkiye’de mart ayında başlayan Covid-19 döneminde İstanbul’da belirlenen ilk 4 referans hastaneden birinin asistanları olarak sürecin başından beri aktif olarak mücadelenin içinde yer aldıklarına dikkat çekti.
‘İlk 3 ay saatlik değişen nöbet listeleriyle çalıştık’
Bu durumda ilk 3 ay günlük hatta saatlik değişen nöbet listelerini umursamadan kendi klinik nöbetlerinde çalışan, Covid nöbetlerini birimlerindeki arkadaşlarıyla tolere ettiklerini belirten asistan hekimler, bu şekilde işleri aksatmayacak şekilde tüm özverileriyle çalıştıklarını kaydetti.
‘Çalışma yükününün büyük kısmı asistan hekimlere yüklendi’
Normalleşme döneminde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin açılmasını takiben hastanelerinin de normal işleyişine döndüğünü hatırlatan asistan hekimler, şunları aktardı:
“Ancak bin yataklı 7/24 faaliyet gösteren 10 poliklinikle acil durum hastanesinin çalışma yükünün büyük kısmı yalnızca hastanemiz asistan hekimlerine yüklenmiş olup orda da yoğun çalışma programına dahil edildik. 8-12-16-24 saatlik Covid vardiyalarından sonra asistanlık yaptığımız asıl birimlerimize dönmekte, son anda değişen nöbet listeleri ile uzmanlık öğrencisi olarak görevlerimizi yerine getirmekte güçlük çekmekteyiz. “
‘Sabır göstermemiz istendi’
Haziran ayının başında zorlukları dile getirdikleri Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’ndeki nöbetlerin oraya atama/görevlendirmeyle gelecek hekimlere devredildiğinin belirtildiğini aktaran asistan hekimler, “Sabır göstermemiz istenmiştir.” dedi.
‘Bir asistan 40 hastadan sorumlu’
O günden beri çalışma şartlarında iyileştirmeler beklerken her geçen gün görevlerinin arttırıldığına dikkat çeken asistan hekimler, “Covid servislerinde bir asistan 40 hastadan sorumlu olduğumuzdan nereye yetişeceğimizi bilemediğimiz bir tempoda çalışmak zorunda bırakıldık.” diye kaydetti.
‘Siperlikle, maske, önlüklerle 8-12 saat çalışıyoruz’
Asistan hekimler mektupta şunları aktardı: “Siperlik, maske, önlüklerle çalıştığımız 8-12 saatlik Covid poliklinik vardiyalarında resmi mola süresi verilmediğinden yemek yiyebilmek için nöbet arkadaşlarımızla dönüşümlü 15’er dakika ara verdiğimizde dahi görevlilere yerimizde olup olmadığımız kontrol ettirilmekte, elimizden geleni yapmamıza rağmen başvuru çokluğu nedeniyle kapının önünde bekleyen hasta sayısı artarsa aranarak üzerimizde baskı oluşturulmaktadır.”
‘Tıbbi bilgimize ihtiyaç duyulmayan yerlerde çalıştırılıyoruz’
Personel ve sekreter eksiklikleri öne sürülerek polikliniklerdeki PCR girişi, barkod basma ve benzeri görevlerin üzerlerine kaldığına işaret eden asistan hekimler, “7/24 açık olan PCR polikliniklerimizde yurtdışına çıkacak vatandaşlarımızdan sadece pasaport numarasıyla test istenmesi için her gün en az 5 asistan nöbet tutmakta, hiçbir tıbbi bilgimize ihtiyaç duyulmayan yerlerde çalıştırılmak hastalıkla mücadele motivasyonumuzu düşürmektedir.” diye belirtti.
‘Tavandan ek ödeme argümanı gerçeği yansıtmamakta’
Her fırsatta belirli kimselerce önlerine sürülen tavandan ek ödeme argümanının ise gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan asistan hekimler, şunları kaydetti:
“Döner hesaplamalar başhekimliklerin inisiyatifine bırakılmış olup saatlik hesaplamalar yapıldığında bize yansıyan 3 haneli meblağlar olmuştur. Kaldı ki bu söylem ilk günden bu yana 7 aydır Covid Poliklinik ve Servislerinde kendimizin ve sevdiklerimizin hayatından tavizler vererek, asistanlık eğitimimizi sekteye uğratarak çalışmakta olan bizler için son derece onur kırıcıdır.”
‘Ne kadar süreceğini öngöremediğimiz döneme ümitsiz giriyoruz’
Hastane idaresine gerek sözel gerekse yazılı olarak defalarca başvurmalarına rağmen herhangi bir dönüş olmadığına, çözüm sunulmadığına vurgu yapan asistan hekimler, “Mevsimsel solunum yolu hastalıklarıyla birlikte iş yükümüzün daha da aratacağı ve ne kadar süreceğini öngöremediğimiz bu döneme yorulmuş emekleri yok sayılmış ve ümitsiz giriyoruz.” diye kaydetti