Bakanlık bütçesinde sosyal yardım ‘çeşitliliği’ var kadın yok!

HABER MERKEZİ – Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçe görüşmesindeki sunumunda Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, sık sık sosyal yardım ‘çeşitliliği’ni anlattı. Selçuk, kadına çok az yer verdiği sunumunda 4. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nı hayata geçirmek için çalışma başlattıklarını söylese de somut herhangi bir plan açıklamadı. Kadının değer görmesinin ailenin korunması demek olduğuna inandıklarını belirten Selçuk, başlattıkları “Mercan Seferberliği” de muğlak bırakarak seferberlik kapsamında kadınların ‘annelik’ rolünü de güçlendireceklerini söyledi.

TBMM Genel Kurulu’nda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2020 yılı bütçesi görüşüldü. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk bakanlığının 2020 yılı bütçesiyle ilgili sunumunu yaptı. Zümrüt, aile, çalışma ve sosyal hizmetler alanında büyük bir değişim ve dönüşüm sürecini başarıyla gerçekleştirdiklerini savundu. Sosyal kalkınma veya koruma sisteminin temelde üçlü bir sacayağı üzerine oturduğunu ifade eden Selçuk, bunların, sosyal yardımlar, sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler olduğunu belirterek, bunlara ilişkin çalışmaları anlattı.

‘Sosyal yardım programı 43’e ulaştı’

Dünya Bankasının sürdürülebilir kalkınma hedefleri atlası raporuna göre, Türkiye’nin dünyadaki yoksulluk oranlarını en fazla azaltan ülke olduğunu öne süren Selçuk, sosyal yardım harcamalarımı GSYİH’ye oranını yaklaşık 3 katına çıkardıklarını söyledi. Selçuk, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yaklaşık 315 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptıklarını ve 2002 yılında 4 olan sosyal yardım program sayısını 2019 yılında 43’e ulaştığını söyledi.

Yararlanıcı sayısının artışı çeşitlilikten!

2002 yılında 1,3 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini, 2018 yılında 43 milyar seviyesine çıkardıklarını söyleyen Selçuk, sosyal yardım programlarıyla da 2018 yılında 3,5 milyon ihtiyaç sahibi aileye ulaştıklarını söyledi. Sosyal yardımlara ayrılan kaynakların yüzde 86’sının nakdi yardımlar olduğunu belirten Selçuk, “Sosyal Yardım Kartı projesini hayata geçirerek 2 milyon vatandaşımıza da bu suretle daha onurlu bir şekilde hizmetlerimizi iletiyoruz. Haliyle yararlanıcı sayısı artışı, yoksulluğun artmasından ziyade, daha fazla vatandaşımıza daha fazla çeşitlilikte program sunmamızdan kaynaklanmaktadır.” dedi.

Sosyal güvenlik hizmet artışı da çeşitlilikten

Selçuk, partisinin hükümetleri döneminde hayata geçirilen sosyal güvenlik düzenlemesinin Türkiye’de gerçekleşmiş en büyük reformlardan birisi olduğunu savunarak, sosyal güvenlik harcamalarının artmasını da yine sosyal güvenlik kapsamının genişlemesi ve hizmetlerdeki çeşitliliğin artmasına bağladı. Selçuk, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana daha fazla emekliye kaynak aktardıklarını, daha fazla sağlığa harcama yaptıklarını savundu.

‘En erken yaşta emekli eden ülkedir’

Fiili emeklilik yaşının 52 olduğunu 2019 yılında emekli aylığı bağlanan emeklilerin ortalama yaşının 52 olduğunu belirten Selçuk, “65 yaş ancak 2048’de devreye girecek. Şu an Türkiye, bütün OECD üyesi ülkeler içinde en erken yaşta emekli eden ülkedir. Dünyanın hiçbir ülkesinde ortalama 52 yaşında kimseyi emekli etmiyorlar.” diye konuştu.

‘İstihdam 46,3 olarak gerçekleşti’

2002’den 2019 yılı kasım ayı sonuna kadar toplam 8 milyon 640 bin kişiyi işe yerleştirdiklerini savunan Selçuk, “Sadece 2019 yılında 1 milyon 430 bin kişiyi işe yerleştirdik İŞKUR aracılığıyla” dedi. Selçuk, bu yıl ağustos ayı itibarıyla istihdamın 46,3 olarak gerçekleştirdiklerini öne sürdü. İşsizlik Sigorta Fonu’nun amacının dışında kullanıldığına dair eleştirileri “mesnetsiz iddialar” olarak değerlendiren Selçuk, fonun İŞKUR yönetim kurulu tarafından etkin ve şeffaf bir şekilde yönetildiğini savunarak fonun varlığının bugün itibariyle 131 milyar lira olduğunu söyledi.

‘İstihdamı korumak mecburiyetindeyiz’ sözünü yeniden savundu

Asgari ücret görüşmelerinde “İşçiyi korumak istiyorsak istihdamı korumak mecburiyetindeyiz” sözlerini yeniden savunan Selçuk, “İstihdamı korumak işvereni korumak değildir. Bizim devlet olarak amacımız hem işvereni hem işçiyi korumaktır. İstihdamın olmadığı, istihdamın azaldığı bir yerde işçiyi koruduğumuzu söyleyemez hiç kimse. Dolayısıyla istihdam meselesi, işçi ve işverenden bağımsız işi koruma meselesidir. Asıl olarak işçiyi korumak istiyorsak istihdamı korumak mecburiyetindeyiz.” dedi.

Ailelere ve toplumun tüm kesimlerine yönelik sosyal hizmetleri bütüncül bir yaklaşımla tek çatı altında topladıklarını ifade eden Selçuk, “333 tane Sosyal Hizmet Merkezimiz var ve 333 Sosyal Hizmet Merkezimizde 6 milyon vatandaşımıza hizmet ulaştırdık” dedi. Selçuk, 226 Aile Destek Merkezi’nin bulunduğunu ve bu merkezlerden 2,6 milyon kişinin yararlanmış durumda olduğunu söyledi. Selçuk, kadın sığınma evlerinin ise ihtiyaç olduğu taktirde kapasitelerini arttırdıklarını savundu.

Mercan Seferberliği’nde kadının annelik rolü güçlendirilecek

Kadının değer görmesinin ailenin korunması ve toplumun yücelmesi demek olduğuna inanarak “Mercan Seferberliği”ni başlattıklarını belirten Selçuk, nasıl bir seferberlik olduğunu muğlak bıraktı. Seferberlik kapsamında sadece kadına yönelik şiddetle mücadele edilmeyeceğini belirten Selçuk, aynı zamanda kadınların ‘annelik’ rolünü güçlendirecek, politikalar geliştireceklerini, karar alma mekanizmalarında ve girişimcilikte daha etkin yer almalarını sağlayacaklarını belirtti.

4 bakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla bir araya gelerek, 75 maddelik 2020-2021 Koordinasyon Planı hazırladıklarını söyleyen Selçuk, 2021-2025 yıllarını kapsayacak şekilde 4. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nı da hayata geçirmek için çalışmalarını başlattıklarını belirtti. Ancak, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik nasıl bir çalışma olacağına dair somut herhangi plan açıklamadı.

Oturumun ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumunun 2020 yılı bütçeleri kabul edildi.