Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun, tarihi bir çağrı yaptıklarına vurgu yaparak, “Meclis Adalet Komisyonu Başkanı ve Meclis Başkanı bir kez aldıkları hukuk eğitiminin hakkını vererek gelip bizi dinlesin” dedi.
Çoklu baro sistemi teklifine karşı Meclis’in Çankaya Kapısı önündeki protesto eylemlerini sürdüren baro başkanları, basın açıklaması düzenledi.
Baro başkanları adına açıklama yapan Kayseri Barosu Başkanı Cavit Dursun, gerçek dışı açıklamalar üzerine açıklama yapma ihtiyacını duyduklarını söyledi.
‘Yazılı talepte bulunduk, reddedildi’
“Meclis’e sadece gerçekleri açıklamak, konunun kanuni ve asli muhatapları olarak görüşlerimizi açıklama hakkımızı kullanmak için geldik” diyen Dursun, bu taleplerini Meclis Adalet Komisyonu’na yazılı olarak ilettiklerini ancak kendilerine resmi yanıt dahi verilmediğini ve taleplerinin kabul edilmediğini basından öğrendiklerini kaydetti.
Yine Baro Başkanları olarak Türkiye Barolar Birliği’ne de yazılı başvuru yaptıklarını ve komisyon toplantısına kendi içlerinden seçecekleri temsilcilerin gönderilmesini talep ettiklerini aktaran Dursun, bu taleplerinin oy çokluğu ile reddedildiğini, ikinci tekliflerine de yanıt verilmediğini söyledi.
Dursun, Barolar Birliği’nin “Asli olarak kurumun başında olan Birlik Başkanı kendi geleceğine birlikte çalışan bir avukatı gönderme kararı alıyor” dedi. Cumhurbaşkanı ile görüşme taleplerinin de kabul edilmediğini ifade eden Dursun, “Avcılık Kanunu görüşülürken Avcılık Federasyonu Başkanı gelip görüşlerini açıklayabiliyor ama biz barolar bölünürken görüşümüzü açıklayamıyoruz” diye konuştu.
‘Çözüm ve diyalogdan yanayız’
Çözüm ve diyalogdan yana olduklarına değinen Dursun, “Gerçekleri anlatma isteğimizi sayın cumhurbaşkanına da ilettik. Bugüne kadar oradan da bize olumlu bir cevap gelmedi. Biz baro başkanları olarak; devletimizin, milletimizin iyiliğini düşünüyor, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olarak kalması için çoklu baro olmaz diyoruz. Çoklu devlet ya da diyanet olmayacağı gibi. Pandemi sürecinde bir kısım belediyeler tamamen insani ve vicdani olarak şehirde yaşayan insanlara yardım yapmak istediler ama belediyecilik faaliyeti ‘çoklu devlet’ olarak görüldü ve iktidar engelledi” dedi.
‘Her karar töhmet altında kalacak’
“Çoklu baro baroların siyasallaştırılmasıdır ama hepsinden daha önemlisi yargının tamamen siyasallaştırılmasıdır” diyen Dursun, şöyle devam etti:
“Bütün şehirlerde bundan sonra bir kısım sendikaların haricinde müdür, müdür yardımcısı atanamadığı gibi çoklu baroya geçmesiyle birlikte alınacak bütün hakim ve savcılar töhmet altında kalacaktır. Verilen her karar bundan sonra töhmet altında kalacak. Kürsüdeki hakim, hiçbir siyasal baskıya boğun eğmese bile davası görülen vatandaş, ‘benim avukatım normal baroya kayıtlı bu karşı tarafın avukatı iktidarın barosuna çoklu baroya kayıtlı ben davamı bundan kaybettim’ diyecek. Yargıya bu kötülüğü yapmayın.”
‘Kimse hariçten gazel okumasın’
Çoklu baro teklifinin Anayasa’ya aykırılığının tartışılmaz olduğuna dikkati çeken Dursun, “Anayasa Mahkemesi bunu iptal edecek. Ama kimse bu kurnazlığı yapmasın; Anayasa gereğince, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesinden hareketle ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ mantığı ile getirilecek bir düzenleme. Türkiye’nin Anayasal bir hukuk devleti olmadığının tekraren ilanı olacak. Çoklu baronun yargıya, millete devlete vereceği zararın haddi hesabı yok. Meclisin önünde 2-3 gündür bulunmamızın sebebi komisyona girip bu konuları, bu konuların uzmanı olan sahada yıllardan beri bu konulara vakıf olanlar olarak anlatmak için geldik. Her şekilde diyalog ve çözüme hazırız. Kimse hariçten gazel okumasın herkes görevini yapsın” ifadelerini kullandı.
‘Tarihi bir çağrı yapıyoruz’
Tarihi bir çağrı yaptıklarını dile getiren Dursun, “Meclisin önünde bekliyoruz. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı’nı buraya davet ediyoruz. Gelsin bizi görsün, başkaları ile haber göndermesin. Muhatabımız kendisidir. Meclis başkanını da komisyon başkanını da buraya bekliyoruz. Gelsinler bizi görsünler, içeri alsınlar, bir kez ellerini vicdanlarına koyarak gördükleri hukuk eğitiminin hakkını vererek bizi dinlesinler istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza da randevu isteğimizi yine hatırlatıyoruz” diye belirtti.
Baro başkanlarının Meclis önündeki bekleyişleri devam ediyor.