Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, kayyım rektörün yerine Naci İnci’nin vekaleten atanmasıyla bir değişimin olmadığına dikkati çekerek, mücadelelerine destek çağrısı yaptı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Ocak’ta yayınladığı kararnameyle Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan Melih Bulu, yine bir kararnameyle görevden alındı. Bulu’nun yerine ise, yardımcısı Prof. Dr. Naci İnci vekaleten atandı. “Kayyım rektör istemiyoruz, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” şiarıyla eylemde olan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Bulu’nun görevden alınması ve yerine yardımcısının vekaleten atanmasını değerlendirdi.
Demokratik seçim
Eylemlerin başladığı ilk günden bu yana rektörlük binasına sırtını dönerek tepkisini gösteren akademisyen Taylan Acar, güzel bir haber aldıklarını fakat işlerinin daha bitmediğini söyledi. Yeni gelecek rektörün üniversiteye danışılarak seçilmesi gerektiğini ifade eden Acar, bununla ilgili ciddi bir birikimlerinin olduğunu kaydetti. 6 aylık süre içerisinde dünya üniversitelerinden örnekleri derlediklerini ve Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) ile siyasi partilerle paylaştıklarını aktaran Acar, “Rektörlerin Boğaziçi Üniversitesi’nden başlayarak bütün üniversitelerde daha demokratik yollarla seçilmesi gerekiyor. İlla üniversite içinden olması da gerekmiyor. Ama üniversitenin iradesiyle belirlenmesi doğru adım olacaktır” dedi.
Adaylık süreci
Rektörlerin “dediğim dedik” kişiler olmaması gerektiğini vurgulayan Acar, Boğaziçi direnişinin Bulu’nun görevden alınmasında etkili olduğunu söyledi. Taylan Acar, İnci’nin kalıcı olup olmamasına da işaret ederek, “Sonuçta bir ilan var. Kendisi de oraya başvuracaktır. Ama onu yapacaksa bile gelip bize sorması gerekir. Fakat son 6 ayda yaptıklarıyla buna yüzünün olacağını ya da kimsenin onun yüzüne bakacağını düşünmüyorum. Geçen hafta akademisyenler üniversiteye alınmazken, ‘hafta sonu üniversitede ne işiniz var’ diye sormuş birisinden bahsediyoruz. O yüzden onu düşünmek için geç. Kalıcı olacağını düşünmüyorum. Bundan sonra bizim de sürece dahil olup kendi adayımızı çıkarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İlkeler
Akademisyen Can Candan ise, üniversite dışında birinin rektör olarak atanmasını kabul etmediklerini ve “kurumsal özerklik, bilimsel özgürlük, demokratik ve şeffaf işleyişten” vazgeçmeyeceklerini haykırdıklarını kaydetti. Bulu’nun görevden alınmasını kazanım olarak değerlendiren Candan, “İnci’nin vekaleten atanması da aslında çok büyük bir değişim olmadığını gösteriyor. O nedenle bizim mücadelemiz aynı şekilde devam edecek. Çünkü biz ilkelerimizden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Ülkedeki bütün kayyımların yerine demokratik ve şeffaf süreçler sonucunda seçilmişlerin getirilmesini istediklerini belirten Candan, “Türkiye’deki bütün üniversitelerin kurumsal olarak özerk, bilimsel olarak özgür, şeffaf ve demokratik üniversiteler olması gerektiğini savunuyoruz. Bu savunduklarımıza inanan herkesi de bu mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz. Talebimiz Türkiye’deki hak, hukuk ve adalet arayışının bir parçası” şeklinde konuştu.
MA / İSTANBUL