Gazeteci kökenli siyasetçi Gültan Kışanak’ın mahpus yattığı cezaevinin Gözlem Kurulu kararına karşı hukuki mücadele yürüttü. Kurul kararı uygulaması, 8 ay sonra TBMM’de kabul edilen kanunda ortaya çıktı.
Buna göre Kışanak istediği gazeteyi, hatta köşe yazdığı gazeteyi okuyamayacak, kendisine gönderilen kitapları alamayacak!.. Çünkü bunun için artık TBMM’den çıkan kanun var.
Rojda Kızgın
Bir Cezaevi Gözlem Kurulu kararının TBMM’de kanunlaşma süreci şöyle gelişti. 2019 Eylül ayında Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu*, “dışarıdan gelen veya gönderilen kitapların” cezaevine alınmayacağına dair karar aldı. Kararda mahpusların cezaevi kütüphanesindeki kitaplardan yararlanabileceği veya parasını ödeyerek kitap alabileceği, dışarıdan kitap edilmeyeceği belirtiliyordu.
Gazeteci kökenli siyasetçi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ve arkadaşları bu yasak kararına karşı hukuki mücadele başlattı. Kışanak’ın, “bu manasız yasak” dediği karara karşı yürüttükleri hukuki mücadeleyi Yeni Yaşam Gazetesi’ne gönderdiği mektupta şöyle dile getirdi:
Kitap yasağını uygun görmeyen savcı izinli…
“Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi Gözlem Kurulu tarafından alınan yasaklama kararına karşı, Kocaeli İnfaz Hakimliği’ne itiraz ettik. Kitap okumanın önemine dikkat çekerek; süreli ve süresiz yayınlara erişimin bir hak olduğunu ve cezaevi idaresinin temel bir hakkı kısıtlayan karar alamayacağını belirttik. Ve yasaklama kararının kaldırılmasını istedik.
Kocaeli İnfaz Hakimliği, itirazımızı kabul ederek, Cumhuriyet Savcısı’nın da cezaevi idaresinin aldığı kararın hukuka uygun olmadığı yönünde görüş bildirdiğini görünce, İnfaz Hakimliği’nin verdiği kararın kesin değişeceğini ve bir süre sonra kitaplarımızı almaya başlayacağımızı zannettik. Kitap okumayı engelleyecek, zorlaştıracak, hatta neredeyse imkansız kılacak büyük bir yanlıştan dönüldüğü için sevindik.
Fakat yaklaşık bir ay sonra Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeni bir karar gelince, her zaman olduğu gibi yargının üzerindeki ‘Demokles’in kılıcının’ yine sallandığını ve hak hukuk ne varsa kağıt doğrar gibi doğranıp bir kenara atıldığını gördük.
Meğer, yasağın kaldırılması yönünde mütaala veren Cumhuriyet Savcısı ‘izne ayrılmış’, yerine bakan bir başka savcı İnfaz Hakimliği’ne ‘yasağın kaldırılması’ yönündeki kararına itiraz etmiş. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi de bu savcının itirazını ‘haklı bularak’ kitap yasağı kararının devam etmesine kesin olarak karar vermiş.”
Bakan Gül soruya yanıt vermedi ama…
Yasak kararı sürerken Kışanak’ın kamuoyuna yansıyan bu mektubu üzerine siyasetçi arkadaşı HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Kılıç Koçyiğit, Bakan Gül’e “Cezaevlerindeki bu yasakçı uygulamayla ilgili Bakanlığınızın bir talimatı var mıdır? diye sordu. Bakan Gül, Gülistan Kılıç Koçyiğit’in sorularını yanıtsız bıraktı.
Ancak sıra sürede bir başka hazırlığın olduğu ortaya çıktı ve 69 maddelik İnfaz Yasası’nda bir maddenin de kitap ve yayın yasağıyla ilgili olduğu belirlendi.
8 ay önce Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi Gözlem Kurulu’nun “yasaklayan kararı” 8 ay sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefetin bütün itirazlarına karşın 14 Nisan 2020’de kanunlaştı. 7242 Sayılı Kanun’un 32’inci maddesine göre “Kurum disiplinini, düzenini veya güvenliğini bozan ya da tehlikeye düşüren, hükümlülerin iyileştirilmesi amacına ulaşmayı zorlaştıran” haber, yazı ve yorumları kapayan hiçbir yayının hükümlüye verilemeyeceği belirtildi.
Resmi ilan almayan gazete cezaevine de alınmayacak
Aynı kanunun diğer bir fıkrası ile de “Basın İlân Kurumu aracılığıyla resmî ilan ve reklam yayınlama hakkı bulunmayan gazeteler, ceza infaz kurumuna kabul edilmez” hükmü getirildi. Hem TBMM Adalet Komisyonu’nda hem de TBMM Genel Kurulu’nda yapılan yoğun tartışmalardan sonra AKP ve MHP milletvekilleri, Basın İlan Kurumu tarafından “ilan ve reklamın geçici süreyle kesilmesi hâli” bu hükmün dışında bırakıldı.
Böylece, gazeteci kökenli Gültan Kışanak’ın köşe yazdığı ve mektup ile de yayın yasağını kamuoyuna duyurduğu Yeni Yaşam Gazetesi, “Basın İlan Kurumu’ndan ilan ve reklam almadığı için” cezaevine bundan sonra “kanun hükmü” ile girmemeye devam edilecek.
*Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu; Kurum müdürünün başkanlığında, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu ikinci müdür, idare memuru, cezaevi tabibi, psikiyatrist, psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen, infaz ve koruma baş memuru ile kurum müdürü tarafından teknik personel arasından seçilen bir görevliden oluşuyor.