CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, asgari ücrette sözün bittiği yerde olduklarını ifade ederek, “7 milyon aile 5 aileye kurban edilmiştir.” dedi.
Altay, çiftçinin tarlada 1 liraya sattığı mahsulün markette 18 liraya satıldığına dikkat çekerek, “Çiftçi tarlada, tüketici markette soyuluyor. Soygun düzenidir, vurgun düzenidir.” diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiğini ve bu yılın bitiminde nelerin geride kaldığını özetlediğini söyledi.
‘2020’yi iki askı, iki kayıp, iki ayıpla kapatıyoruz’
Bu özetin, bir ülkenin yönetilmediğinin acı ve vahim sonuçlarını ortaya koyduğunu belirten Altay, “‘2020 için ne söylersiniz? ‘ diye bana sorarsanız şöyle söyleyebilirim: 2020’yi iki askı, iki kayıp, iki ayıpla kapatıyoruz.” dedi. İki askıdan kastının, Anayasa’nın ve kuru ekmeğin askıda bulunması olduğunu belirten Altay, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan alt mahkemeler ve AİHM kararlarına gövdesini siper eden bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
‘Dolar yükselmeden piyasaya sürülen 128 milyar kimlere verilmiştir?’
“Orta yerdeki Anayasa sadece kağıt üstünde kalmış ve yürütme organınca fiilen çiğnenmiştir.” diyen Altay, kuru ekmek yendiği vakit insanların doyduğu kanaatini taşıyan bir AK Parti ile karşı karşıya bulunulduğunu belirtti. Altay, şunları söyledi:
“İki kaybımız var. Kur düşükken kaybolan 128 milyar dolardan bahsediyorum. Bu aziz milletimizin parasıdır, milletin parasıdır, beytülmaldir. Dolar yükselmeden piyasaya sürülen 128 milyar kimlere verilmiştir? Kimler düşük kurla Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar doları iç etmiştir. Bu vahim, acı kaybın bulunması lazım.”
‘Boşalan hazineden sonra kaybolan bir damat var’
Bir kaybın daha olduğunu belirten Altay, “Boşalan hazineden sonra kaybolan bir damat var. 128 miyar dolar kayıp, damat da kayıp. Damat nerede? Bu ülkede Hazine ve Maliye Bakanlığı, öncesinde Enerji Bakanlığı yapmış bir kimsenin istifa ettikten sonra nerede olduğunu bilmek siyasette şeffaflığın da bir gereğidir. Sağlık sorunu var ise Allah’tan acil şifa dilerim. Ama devletin hazinesi ve maliyesinin teslim edildiği bir damat istifa edip orta yerden kaybolmuşsa bu kayıptır. Bu kaybın da bulunması lazım.” dedi.
‘Siyasetin mafya vesayetine girmesi 2020’nin ayıplı yıl olmasına vesile olmuştur’
2020’den 2021’e devreden iki de ayıp olduğunu ifade eden Altay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Maalesef üzülerek söylemek lazım ki siyasetin mafya vesayetine girmesi 2020’nin ayıplı bir yıl olmasına vesile olmuştur. Bir ayıp da Kovid-19 ile mücadele esnasında Türkiye olarak devletiyle, Meclisiyle, yürütmesi, yasamasıyla sağlık çalışanlarına ayıp ettik, çok ayıp ettik. Sağlık çalışanlarına yönelik bu ayıp, öncelikle bu ayıbın, vebalin büyük kısmının müsebbibi yürütme organıdır ama hiç şüphesiz TBMM de bu ayıbın ortağıdır. Bu da 2020’nin ayıplı bir yıl olarak hafızalarımızda kalmasına sebep olacaktır.”
Altay, ayıpların saymakla bitmeyeceğini belirterek, 28 Aralık Pazartesi açıklanan asgari ücretin de bir o kadar ayıp olduğunu söyledi.
‘Cumhurbaşkanı asgari ücretin 31 katı maaş alıyor’
“Sınavdan hep fakir fukara mı geçecek?” diyen Altay, asgari ücretin Cumhurbaşkanı maaşının 31’de 1’i olduğuna işaret etti. Altay, Cumhurbaşkanı’nın asgari ücretin 31 katı maaş aldığını ifade ederek dünyada böyle bir örnek olduğunu, onun dışında AB ülkelerinde bu farkın 10-12 kat arasında gerçekleştiğine vurgu yaptı.
‘7 milyon aileden toplam 19 milyar vergi kesilecek’
Asgari ücretten 7 milyon ailenin minimum 28 milyon insanın etkilendiğini belirten Altay, 7 milyon aileden 16,7 milyarı gelir, 2,4 milyarı damga vergisi olmak üzere toplam 19 milyar vergi kesileceğini söyledi.
‘Asgari ücretten vergi bir saatte kaldırılabilir’
Altay, asgari ücretten verginin bir günde, bir saatte kaldırılabileceğini ifade ederek, “Sen 5’li çeteden bir üyeye 9 milyar lira vergi muafiyeti getiriyorsun. Ama 7 milyondan keseceğin 19 milyarı, neredeyse yarısını bir kişiye feda ediyorsun. 7 milyondan kesme, o bir kişiye de 9 milyarı feda etme.” dedi.
‘7 milyon aile 5 aileye kurban edilmiştir’
Vergi muafiyetlerinin Resmi Gazete’de yayımlanma zorunluluğunun da kaldırıldığını ifade eden Altay, bundan sonra bir şey öğrenemeyeceklerini de işaret etti. Altay, asgari ücrette sözün bittiği yerde olduklarını ifade ederek, “7 milyon aile 5 aileye kurban edilmiştir. Devletin bu 5 aileye sağladığı imkanların yarısından daha azı asgari ücretliden vergi almamayı gerektirecek bir tabloyu içerir. Ne kerameti var bu 5 ailenin, 5 şirketin, 5’li çetenin kerameti nedir merak ediyorum.” diye konuştu.
Altay, 7 milyon ailenin 5 şirkete feda edilmemesini isteyerek asgari ücretlinin yaptığı alışverişle zaten vergisini ödeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Yoksa sen de mi milletvekilin gibi ‘Milletin karnına kuru ekmek giriyorsa millet toktur kardeşim, gerisi teferruat.’ diye bakıyorsun. Yapma, günahtır, vebaldir.” ifadesini kullandı.
‘Çiftçi tarlada, tüketici markette soyuluyor’
Türkiye’nin “hükümet verilerine göre” gıda da tarımda Avrupa birincisi olduğunu, 2023’te dünyanın en büyük ekonomisine sahip onuncu ülke olunacağını belirten Altay, çiftçinin ahırdaki ineği, traktörü haczedilmişken çiftçi borç batağındayken ilk ona nasıl girileceğini sordu.
Altay, çiftçinin tarlada 1 liraya sattığı mahsulün markette 18 liraya satıldığını ifade ederek, “Çiftçi tarlada, tüketici markette soyuluyor. Soygun düzenidir, vurgun düzenidir. 5 litre ayçiçek yağı bir senede 35 liradan 82 liraya çıktı. Yüzde 100’ün üstünde bir enflasyon.” dedi.
Bir grup çiftçinin derdini anlatmak için Meclise geldiğini ancak derdest edilerek il sınırı dışına çıkarıldıklarını söyleyen Altay, bunu da kabul etmediklerini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na: Milletin edebi ahlakı kendine yeter!
Salgından kurtulmak için herkesin maske takması gerektiğini, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasını isteyen Altay, ancak Kovid-19’un bahane edilerek insanların yaşam tarzına ayar yapılmaya çalışıldığını söyledi. Altay, Diyanet İşleri Başkanlığının medyaya örtülü olarak “ayar” verdiğini, millete, medyaya terbiye ayarı yapılmaya çalışıldığını ifade ederek, “Sayın Başkan, bu milletin edebi, ahlakı, terbiyesi kendine yeter. Sen işine bak.” dedi.
‘RTÜK medyayı tehdit etti’
Altay, RTÜK’ün yılbaşında yapılacak yayınlarla ilgili medyayı tehdit ettiğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da milleti tehdit edip baskı ve dayatmada bulunduğunu söyledi. Altay, “Şu Diyanetin, RTÜK’ün, İçişleri Bakanlığının açıklamalarını, genelgelerini yan yana koyduğumuzda karşımıza çıkan şudur; Türkiye faşizmin cisimleşmiş halini yaşıyor şu anda.” dedi.
Evlerde büyük kalabalıkların oluşmaması gerektiğini de dile getiren Altay, ancak millete ayar verilmeye çalışılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.
Kaynak: AA