Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle, bu haftaki adalet arayışlarında gözaltında kaybedilen kadınları hatırlattı. 

Fotoğraf: Cumartesi Anneleri

Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 832’nci haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden sormaya devam ediyor.

‘Hakikati öğrenmeye hepimizin hakkı var’

Cumartesi Anneleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bu haftaki eylemde, gözaltında kaybedilen kadınları hatırlattı. Hazırlanan görüntülü açıklamada, kadınların akıbetlerinin açıklanması, faillerinden adil bir yargı önünde hesap sorulması talebi yinelendi.

Açıklamada, “Gözaltında kaybedilen kadınların başlarına neler geldiğini bilmeye, hakikati öğrenmeye hepimizin hakkı var.” denilerek, gözaltında kaybedilen kadınların tek tek isimleri okunarak, şu soruların yanıtlanması istendi:

  • 1991 yılında Şırnak’ın Cizre İlçesinde gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökdem’e ne oldu?
  • 1992 yılında Dersim’de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Kartepe’de mevkiinde gömülü bulunan Ayten Öztürk’e ne oldu?
  • 1992 yılında Mardin/Derik’te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz’a ne oldu?
  • 1993 yılında Hizbullah tarafından Nusaybin’de başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sedika Dal’a ne oldu?
  • 1993 yılında Bitlis’in Tatvan İlçesine bağlı Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı’ya ne oldu?
  • 1994 yılında Dersim Mirik’te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, ve Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin’e ne oldu?
  • 1994 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar’a ne oldu?
  • 1994 yılında Muş’un Hasköy İlçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu’ya ne oldu?
  • 1995 yılında Ankara’da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda “kimliği meçhul kişi” olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek’e ne oldu?
  • 1995 yılında Diyarbakır Bismil’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek’e ne oldu?
  • 1996 yılında Diyarbakır’da Bağlar’daki ev baskınında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş’a ne oldu?

‘Konca Kuriş bir villanın bodrumunda gömülü bulundu’

  • 1996 yılında Diyarbakır’da eşi Mahmut’la birlikte gözaltına alınan ve 2 yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı’na kimliği meçhul kişi olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezar yeri hala açıklanmayan Fahriye Mordeniz’e ne oldu?
  • 1997 yılında Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurulduktan sonra eşi Orhan ile birlikte Beyaz Toros’la kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren’e ne oldu?
  • 1998 yılında İzmir/Çeşme/Alaçatı’da 3 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu’ya ne oldu?
  • 1998 yılında Hizbullah tarafından Mersin’de kaçırıldıktan 18 ay sonra, işkence görmüş bedeni Konya Meram’daki bir villanın bodrumunda gömülü bulunan Konca Kuriş’e ne oldu?” 

‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’

Açıklamada, hangi tarihte yaşanmış olursa olsun gözaltında kaybedilen kadınlar gerçeği ile yüzleşmeyi, cezasızlığı sonlandırmayı ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini sağlamanın mevcut iktidarın görevi olduğuna vurgu yapıldı.

Kaç yıl geçerse geçsin gözaltında kaybedilen kadınlar için adalet istemekten vazgeçilmeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, şunları ifade edildi:

“Devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 133 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”

Yeni1Mecra