Üniversiteden mezun olanların çoğunun iş bulamadığını gören gençler, liseden sonra üniversiteye gitmek yerine, iş bulup hayata atılmayı tercih ediyor.
Türkiye’de üniversiteden mezun olan gençlerin büyük bir bölümü iş bulamadığı için çoğu kez kendi alanı dışında farklı işlerde çalışmak zorunda kalıyor, önemli bir bölümü de iş bulma ümidini kaybediyor. Üniversite mezunlarının bu durumunu fark eden liselilerin birçoğu yükseköğrenimi bitirseler bile iş bulamayacakları endişesiyle akademik hayallerinden vazgeçip iş hayatına atılmayı tercih ediyorlar.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren konuların başında şüphesiz ki eğitim geliyor. Toplamda 209 üniversitesi olan Türkiye’de yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranı da yüzde 12’yi geçmiş durumda. Her dört işsizin biri, üniversite eğitimi almış kişilerden oluşuyor. Bu durum, lise öğrencilerini üniversite okuma yerine farklı arayışlara itiyor.
24 Saat Gazetesi (Media4Democrasy.org) için haber yapan Azat Özkahraman, lise öğrencisi veya lise mezunu olup üniversite hayalinden vazgeçen gençlerle görüştü.
“Gazetecilik içimde ukde…”
Lise yıllarında en büyük hayalinin, “Büyük bir gazeteci olmak” olduğunu söyleyen Hasret Erim, gazetecilik yapan birçok kişinin, başka alanlardan geldiğini, gazetecilik mezun olmadığını görünce, gazetecilik okuma hayalinden vazgeçtiğini bildiriyor. Gazetecilik bölümünden mezun olup da inşaatta çalışan kişileri gördüğünü belirten Erim, yaşadığı hayal kırıklığını şöyle anlattı:
“Keşke şartlar böyle olmasaydı. Herkes yapmak istediği, hayalini kurduğu mesleği, iyi bir eğitim aldıktan sonra yapsaydı. Ben çocukluk yıllarımdan beri hep gazeteci olmak istemişimdir ama bu bölümden mezun olup da iş bulamayan kişilerle tanıştıktan sonra bu hayalimden vazgeçtim. Tabii ki okusaydım kesinlikle işsiz kalacaktım demiyorum ama böyle bir ihtimalin varlığı bile beni vazgeçirmeye yetti. Sadece bu alanda değil aslında, etrafımızda görüyoruz, okuyup da iş bulamayan, farklı işlere yönelen çok sayıda insan var. Bu durum beni rahatsız ettiği için, liseyi bitirdikten sonra üniversiteye gitmek yerine, bir iş bulup çalışmaya başladım. Şu an çalıştığım işten memnunum ama yine de gazetecilik içimde büyük bir ukde olarak kaldı.”
Açıktan da olsa üniversite okumak istiyor
Lise yıllarında büyük hayallerinin olduğunu aktaran Armanc Özkahraman da, ileride işsiz kalacağı korkusuyla, hayallerini erteleyen gençlerden biri. Ailesinde üniversite okuyanların yarısının bile iş bulamadığına işaret eden Özkahraman, okul yıllarında en büyük hayalinin öğretmen olmak olduğunu kaydedip sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda inşaatta çalışıyorum. Burada benimle birlikte çalışan arkadaşlarım arasında, 3 tane üniversite mezunu var. Onları görünce, ‘İyi ki okumadım’ diyorum. Liseden 2 sene önce mezun oldum. Üniversite sınavına hazırlanıp sınava da girdim ama ardından üniversite okumaktan vazgeçtim. Emek verip üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulamama düşüncesi beni strese soktu. ‘En iyisi şimdiden çalışmaya başlayayım’ dedim. Ama hep üniversiteye gitmek, üniversite ortamını görmek, yaşamak istedim. Bunun bana çok şeyler katacağını biliyorum.”
“Liseyi bile bitirip bitirmeme konusunda tereddütlerim var”
İki amcasının üniversite mezunu olduğunu ama iş bulamadıklarını, farklı işlerde çalışmak zorunda kaldığını gördüğü için üniversite hayalinden vazgeçtiğini söyleyen bir diğer genç ise Samet Güngör. Gelecek korkusunun, onu üniversite hayalinden kopardığını dile getiren, Pandemi nedeniyle işsizliğin artması üzerine bu kararı verdiğinin altını çizen Güngör, şunları söyledi:
“Ben normalde hâlâ lise öğrencisiyim. Pandemi nedeniyle çoğu kişi işsiz kalınca böyle bir karar verdim. Şu anda liseyi bile bitirip bitirmeme konusunda tereddütlerim var. Etrafımdaki evlerin hemen hepsinde üniversite mezunu işsizler var, diyebilirim. Üniversite okuyarak yıllarımı okula verdikten sonra, iş bulamama ihtimali beni çok korkutuyor. Hayvanlarımız var şu anda onlarla ilgileniyorum, onun yanında iş bakıyorum. Okusam bile liseyi bitirdikten sonra üniversiteyi açıktan okuyup, çalışmayı düşünüyorum. Keşke şartlar daha iyi olsaydı, herkes hak ettiği yerlerde olsaydı.”
AZAT ÖZKAHRAMAN / MUŞ
