Freedom House’un 2020 raporuna göre Türkiye son 10 yıl içinde en büyük gerilemenin görüldüğü ülkeler arasında Mali’den sonra ikinci sırada yer aldı.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, koronavirüs (Covid-19) salgınının damga vurduğu 2020 yılında ülkelerdeki özgürlük ve demokrasi durumuyla ilgili raporunu yayınladı.
Türkiye bu yıl da özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alırken, raporda Türkiye’nin 10 yıl içinde toplam 31 puan gerilediği belirtildi. Rapordaki grafiğe göre, Türkiye son 10 yıl içinde en büyük gerilemenin görüldüğü ülkeler arasında Mali’den sonra ikinci sırada yer aldı.
Amerikan’ın Sesi’nin haberine göre; raporun Türkiye bölümünde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türk siyasetinde önemli bir güç sahibi olmaya devam ettiği; ancak 2019 yılındaki yerel seçimlerde muhalefet partilerinin kazandığı zaferin ve koronavirüs salgınının zorda olan ekonomi üzerindeki etkisinin hükümeti, muhalefeti baskılamaya ve kamuoyundaki tartışmaları kısıtlamaya teşvik ettiği belirtildi.
‘Bağımsız basın baskı altında’
Raporda, Türkiye’de ana akım medyanın özellikle de televizyon yayıncılarının hükümetin duruşunu yansıttığı ve sık sık benzer manşetlerin atıldığı kaydedildi. Raporda ayrıca, bazı bağımsız gazete ve internet siteleri faaliyetlerine devam etse de bunların büyük bir siyasi baskı altında oldukları da ifade edildi.
Türk vatandaşlarının görüşlerini yakın çevrelerinde açık bir şekilde dile getirdikleri ancak sosyal medyadaki paylaşımları ya da kamuoyunda söylediklerine dikkat ettikleri belirtildi.
2020 yılında yüzlerce sosyal medya kullanıcısının koronavirüs salgınıyla ilgili “provokatif” olarak nitelenen paylaşımlar sebebiyle gözaltına alındıkları ve bazılarının da “ekonomi”, “terörizm” ya da “askeri operasyonlar” gibi konularda düşüncelerini dile getirdikleri için gözaltına alındıkları ya da yargılandıkları kaydedildi.
‘Demokratik normlarda çürüme’
Freedom House raporunda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede, otoriter yönetimlerin genişlemesinin ve uluslararası arenada önemli demokrasilerin gittikçe azalan ve tutarsız bir şekilde varlık göstermesinin, insan hayatı ve güvenlik konusunda somut etkileri olduğunu, buna siyasi anlaşmazlıkların çözümü için sık sık askeri güce başvurulmasının da dahil olduğunu belirtti.
Raporda Libya ve Yemen gibi ülkelerde uzun süredir devam eden çatışmaların şiddetlendiği, Etiyopya liderinin Tigray’da, Azerbaycan liderinin de Dağlık Karabağ’da savaş başlattığı, bu ülkelerin sırasıyla Eritre ve Türkiye’den destek aldıklarına da değinildi.
Raporda otoriter devletlerin askeri güç kullanması dünya genelinde demokratik normlarda çürüme yaşandığının bir diğer sonucu olarak değerlendirildi.