‘Gazeteciliği boğmanıza izin vermeyeceğiz!’

Gazetecilerin görevlerini yürütürken ağır şiddetle karşı karşıya kaldığına dikkati çeken gazeteci örgütleri, “Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil halkın haber alma hakkıdır.” diye kaydetti.

Bu insanlık dışı yöntemlerde ısrar etmeyi düşünen “memurları” uyaran gazeteci örgütleri, “Cezasızlık zırhına güvenmeyin! Size bu kanunsuz emri verenlerle birlikte mutlaka yargılanırsınız! Gazeteciliği boğmanıza izin vermeyeceğiz!” dedi.

Gazetecilere yönelik polis şiddetini protesto etmek amacıyla bir araya gelen 15 gazeteci örgütünün, Ankara Valiliği önünde yapmak istediği ortak açıklamaya izin verilmedi. Bunun üzerine gazeteci örgütleri, Abdi İpekçi Parkı’na giderek burada açıklama yaptı.

Açıklamaya, HDP milletvekilleri ile KESK ve DİSK temsilcileri de katılarak destek verdi. “Nefes alamıyoruz gazetecilik boğuluyor” pankartının açıldığı açıklamada, “Özgür basın susturulmaz”, “Nefes almak istiyoruz” sloganları atıldı. Ortak açıklamayı TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak Mayda yaptı.

‘Protesto hakkı fiilen yasaklanmış durumda’

Anayasa ile güvence altına alınan protesto hakkının fiilen yasaklanmış durumda olduğuna dikkat çeken Mayda, “Geçim sıkıntısı yaşayan, haksızca işten atılan, mahallesine, ormanına, denizine sahip çıkmak isteyen, kimliklerine saldırılmasına karşı çıkan insanlar polis ve jandarma şiddetine uğruyor, seslerini duyuramıyor. İşte hakkını aramak için sokağa çıkan bu yurttaşları haberleştirmek gazetecinin kamusal görevidir.” dedi.

‘Güvenlik güçlerinin şiddeti endişelendirmektedir’

Ancak gazetecilerin toplum adına görevlerini yürütürken ağır şiddetle karşı karşıya kaldığına işaret eden Mayda, şunları ifade etti:

“İçişleri Bakanlığının gösteriler sırasında polislerin görüntülerinin alınamayacağına yönelik yasadışı genelgesinin ardından, bu şiddet çok daha tehlikeli bir hâl almış durumda. 26 Haziran Cumartesi günü LGBTİ+ bireylerin ve onlara destek veren yurttaşların düzenlemek istediği onur yürüyüşüne müdahale eden güvenlik görevlileri, uygulanan şiddeti kayda almak isteyen AFP Fotomuhabiri Bülent Kılıç’ı yere yatırıp boyuna bastırarak nefessiz bırakmak istedi. Güçlükle ‘Nefes alamıyorum’ diyebilen Bülent Kılıç ölümden döndü.

Amerika’da bir polis tarafından aynı yöntemle öldürülen George Floyd’un görüntüleri tüm dünyada infial yaratmışken, ülkemizdeki güvenlik güçlerinin bunu örnek alırcasına şiddet uygulaması hepimizi derinden endişelendirmektedir.”

‘Halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir’

Aynı gün başka gazetecinin de işlerini yapmalarının engellendiğine vurgu yapan Mayda, “Darp edilen, taciz edilen, çektikleri görüntüleri silmek zorunda bırakılan meslektaşlarımız oldu. Kolluk güçleri bu kanun tanımaz uygulamaları ile halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil, halkın haber alma hakkıdır.” dedi.

‘Bizler gazetecilik yapmaya devam edeceğiz’

Bu şiddet dalgasının amacının medya çalışanlarını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise, bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha gür bir sesle haykırdıkları söyleyen Mayda, şunları kaydetti:

“Gazetecilik suç değildir ve bizler gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Gazetecilere şiddet uygulanmasını kanıksamayacağız, asla kabul etmeyeceğiz! Bu insanlık dışı yöntemlerde ısrar etmeyi düşünen memurları da uyarıyoruz: Cezasızlık zırhına güvenmeyin! Size bu kanunsuz emri verenlerle birlikte mutlaka yargılanırsınız! Gazeteciliği boğmanıza izin vermeyeceğiz!” Açıklamada yer alan gazeteci örgütleri şu şekilde;

Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği

Basın Konseyi

Çağdaş Gazeteciler Derneği

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği

Diplomasi Muhabirleri Derneği

DİSK Basın-İş
Ekonomi Muhabirleri Derneği

Gazeteciler Cemiyeti

Haber-Sen

İzmir Gazeteciler Cemiyeti

Parlamento Muhabirleri Derneği

Samsun Gazeteciler Cemiyeti

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği

Türkiye Gazeteciler Sendikası

Türkiye Gazeteciler Federasyonu

Türkiye Haber Kameramanları Derneği

Yeni1Mecra