İstanbul’da 11’inci Genel Kurulu’nu gerçekleştiren HDK’nin Eşsözcülüğü’ne Esengül Demir ve Cengiz Çiçek seçildi.
Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) “Yeni Yaşam kazanacak” sloganıyla Avcılar’da bulunan bir salonda gerçekleştirdiği 11’inci Genel Kurulu sona erdi. Kurul verilen öğle arasının ardından sinevizyon gösterimiyle devam etti. Ardından faaliyet ve çalışma raporları Genel Meclis üyeleri ile paylaşıldı.
Genel Kurul’daki Mutabakat Komisyonu’nun oluşturduğu ve delegelerle paylaştığı liste oy birliği ile kabul edildi. HDK Eş Sözcülüğü’ne Esengül Demir ve Cengiz Çiçek seçildi
Ayrıca HDK’nin 105 kişilik Genel Meclis üyesi de yeniden belirlendi.
‘Sistemin alternatifi meclislerdir’
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 11’inci Olağan Genel Kurulu, Avcılar’da bulunan bir salonda yapıldı. Genel Kurulda, HDK eski Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel’in Kandıra Cezaevi’nden gönderdiği mesajı okundu. Barış ve özgürlük mücadelesini selamlayan Tuncel, sistem krizine dikkati çekerek, düzeni değiştirme zamanının geldiğini söyledi. Tuncel, dayanışmanın önemine vurgu yaparak, “Faşizme, tecride, savaş politikalarına, mafya düzenine dur diyerek, kadın özgürlükçü bir yaşam kurmak için yan yana gelmeliyiz. Mücadeleyi yükseltmek büyük bir sorumluluktur. HDK özgür yaşamı inşa edecek güçtür. Genel kurulumuzun yeni başlangıcının direncine gönülden inanıyorum” diye belirtti.
Sistemin alternatifi kongreler
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Bu iktidar ve ortakları 6 yıl önce bir karar verdiler. Bu karar, özgürlük hareketini, Kürt halkını tasfiye etmeye dönüktü. Bugün buna karşı mücadele eden halkları tebrik ediyoruz. HDK’nin kuruluşundan 6 yıl sonra şunu gördük, bu sistemin alternatifi kongrelerdir. Kongreleri ne kadar güçlendirirsek, başarıya o kadar yakınlaşırız. Türkiye’de demokratik halklar da bu kongre etrafında bir araya gelip örgütlenmeliler” diye konuştu.
Sacayaklar
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, kapitalizmin çoklu kriz içinde bulunduğunu belirterek, kapitalizmin kendini yeniden restore etme sürecinde halkların buna müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Faşizmin kurumsallaşma sürecinde ezilenler, halklar açısından mücadeleden başka bir çare olmadığını ifade eden Bozgeyik, “Biz sistemi yıkmazsak, sistem kendini sacayakları ile yeniden güçlenecektir. Barış mücadelesinde HDK ile kol kola mücadelemiz sürecektir” ifadelerini kullandı.
Halk meclisleri
HDK’nin 10’uncu yaşını kutlayan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, iktidarın elinde kalan tek şeyin şiddet olduğuna dikkat çekti. Kapitalizmin akıl dışılığının deşifre olduğunun altını çizen Hamzaoğlu, çoklu krizin tek bir noktaya çekildiğini kaydetti. Hamzaoğlu, devamında şunları söyledi: “Pandemi de sistemin içine girmiş oldu. Yaşam alanlarına vermiş olduğu zararla tüm insanlığı tehdit eden bir noktaya geldi. Bu dönemde en temel ihtiyaç olan maske dahi parayla satılıyor. Aşının mülkiyeti toplumsal olmak zorundadır. Yaşamın krizini onların başına yıkamazsak, bu kriz derinleşecek. Hedefimiz olan yeni yaşamı inşa edecek biziz. Halkların, bireylerin yaşadığı sorunları temel gündem edinen meclislerimiz, konferanslarımız ve toplantılarımız bize çözümleri de sunuyor. Siyasi tarihimiz bize güç veriyor. Sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerde dahi sokağa çıkan gençler, kadınlar, yurttaşlardır meclisler. Hayatın bu kadar zor gittiği bir dönemde ortaya çıkan direnişler, halkların öbekleşmesini desteklemek üzere bizlere görev olmalıdır” şeklinde konuştu.
İktidar içindeki paylaşım kavgalarının her türlü krizi açık ettiğini ifade eden Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, “Mafya ilişkili devlet oluşumuna karşı birleşik mücadelemizi kullanmak zorundayız” dedi.
Atılımın başlangıcı
Ardından HDK’nin eski Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü’nün mesajı okundu. HDK’nin faşizme ve diktatörlüğe karşı toplumsal ve kültürel direnişi örgütlemeyi hedeflediğini söyleyen Kürkçü, “HDK’nin, hitap alanındaki toplumsal dinamiklere ulaşmada bir dizi engel ve güçlükle karşı karşıya olduğu hiç birimiz için sır değil. HDK sonunda devletsiz bir topluma giden yürüyüşü kapsayan özgün paradigmanın pırlantasıydı ve teorik olarak hala öyledir. Dilerim bu Genel Kurul, paradigmanın hakkını vermek üzere yeni bir fikri ve maddi atılımın başlangıcı olsun” diye konuştu.
Üçüncü dünya savaşı
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, şunları söyledi: “Bize her seferinde neden Ortadoğu’dan bahsettiğimizi soruyorlar. Çünkü üçüncü dünya savaşı burada yaşanıyor. Ve özellikle Kürdistan coğrafyasında şekilleniyor. Bu işgale karşı Kürt halkı diğer halklarla amansız bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor. Kürtler bu mücadeleyi Kürdistan ve Ortadoğu’da 100 yıldır sürdürüyor. Bununla birlikte Kürdistan ve Türkiye’yi özgürleştirmek istiyorlar. Bir diğer gerçek Kürt halkının özgürlüğü, Türkiye halklarının özgürlüğüdür. Bu mücadeleyi demokrasi ve devrim güçleriyle birlikte daha da büyüterek yolumuza devam edeceğiz.”
‘Birleşerek yıkacağız’
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Çiçek Otlu, devletin mafyalaştığını belirterek, “Devrimcileri nasıl katlettiklerini görüyoruz. O nedenle bu faşist rejimden sorulacak hesabımız var. Tüm alanlarda tüm kesimler direniyor. Birleşerek yıkacağız ve bunu göstereceğiz” ifadelerinde bulundu.
Yeni yaşam inşası
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, kapitalizmin çöktüğünü ifade ederek, bu durumun karşısında yeni yaşamı inşa etme ihtiyacının olduğunu belirtti. Akın, şöyle konuştu: “Bu iktidar hala ayaktaysa, başarıdan değil, zorbalık ve güçtendir. Bütün muhalefet olarak bu pislikleri birlikte temizlememiz gerektiğini düşünüyorum. Faşist rejim karşımızda birleşmiş durumda, bizde onların karşısında tümüyle birleşmemiz gerekir.”
Genel Kurul’da, Doğu Güneydoğu Dernekleri Federasyonu (DGDF) Başkanı Abdülhakim Daş ve 78’liler Girişimi’nden Remzi Kozakçı ve Demokratik Alevi Derneği (DAD) Bülent Felekoğlu da söz alarak, kısa birer konuşma yaptı.
MA / İSTANBUL