HDP, ATV’nin yayınında, partilerinin logosunu “el bombası, mermi ve molotof kokteyli” gibi şiddet araçlarıyla tasvir eden görüntülere ısrarla yer vermeye devam etmesi üzerine ikinci kez RTÜK’e başvurdu.
ATV kanalı, 12 Aralık’taki ana haber bülteninde yer alan “Kapatma Tartışması” başlıklı haberde HDP’nin amblemini değiştirerek kullanmış, amblemdeki yapraklar ve yıldızlar yerine el bombaları ve mermiler yerleştirmişti. ATV, ayrıca amblemin üzerine bir de kapatma mührü koymuştu. HDP bu yayın üzerine RTÜK’e başvurmuş ve suç duyurusunda bulunmuştu.
‘ATV hedef gösterme ve nefret suçu işlemeye devam etti’
HDP yaptığı yazılı açıklamada, ATV’nin 16 Aralık tarihli ana haber bülteninde partilerine yönelik, suçlayıcı, yargılayıcı, hedef gösteren, medya etiğini hiçe sayan yayınına devam ettiğini bildirdi. Açıklamada, şunları ifade edildi:
“8 dakika boyunca, 12 Aralık 2020 tarihli yayınları hakkında partimizin RTÜK’e yapmış olduğu şikâyet başvurusunu konu alan kanal partimizi ve seçmenlerimizi açıkça hedef göstermeye ve nefret suçu işlemeye devam etti.”
RTÜK’e ikinci kez başvuru
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, ilgili kuruluşun bu yayınına ilişkin de RTÜK’e başvurdu ve gerekli yaptırımların uygulanmasını talep etti.
RTÜK’e yapılan başvuru dilekçesinde, ATV’nin yayınında, HDP logosunu “el bombası, mermi ve molotof kokteyli” gibi şiddet araçlarıyla tasvir eden 12 Aralık tarihli yayınının içeriğini ve aynı görseli ısrarla savunarak ve aynı görüntülere yeniden yer vererek, ihlal tutumunu ısrarla sürdürmeye devam ettiği belirtildi.
‘Moderatör biz de karşıyız ifadesiyle kabul ediyor’
Başvuru dilekçesinde, moderatörün, yorumunda “Yani o amblemin o hale gelmesine net olarak biz de karşıyız” ifadesini kullanarak, ilgili yayınlarında parti amblemini çarpıtan görselin, yayıncılık ilkelerine aykırı içerik taşıdığını aslında kabul ettiğine işaret edildi.
‘Moderatör kendisini yargının yerine koyarak HDP’yi suçlu gösteriyor’
Moderatörün, yayın sırasında kendisini yargının yerine koyarak, kesin hüküm tesis ederek, HDP’yi suçlu gibi göstermeye çalıştığının belirtildiği dilekçede, “Partinin milletvekillerini ve tüzel kişiliğini açıkça hedef alan suçlayıcı, saldırgan bir dil kullanmıştır.” denildi. Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Yayıncı kuruluş demokratik yaşamın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin kapatılmasını açıkça savunamaz, öneremez, logosunun üzerine kırmızı mühür koyamaz, kapatılması için kamuoyu oluşturmak amacıyla yayıncılık kampanyası yürütemez, itibarsızlaştırma çalışması yapamaz. Yapılması halinde yayıncılık ilkelerinden Anayasa ve yasaya varıncaya kadar tüm mevzuat ve temel kuralları ihlal etmiş sayılır. Söz konusu yanının içeriğinde tüm bu ihlal unsurları açıkça yer almaktadır.”
‘Sistematik hale dönüştürmesi nedeniyle yaptırım uygulanmalı’
Kullanılan dilin nefret içerdiğine, milletvekillerini ve HDP’nin kurumsal kimliğini açık hedef haline getirdiğine vurgu yapılan dilekçede, kanal hakkında 12 ve 16 Aralık tarihli yayınla RTÜK mevzuatındaki ilgili hükümlere aykırı yayıncılığı sistematik hale dönüştürmesi nedeniyle gerekli yaptırımların uygulanması istendi.
Yeni1Mecra