HDP’den deklarasyon: Hiçbir mücadele alanından çekilmeyeceğiz

HDP’nin belediyelerden ve Parlamento’dan çekilmesi yönündeki görüşlere karşı açıkladığı deklarasyonda, kayyıma karşı mücadelenin barış mücadelesi olduğuna dikkat çekilerek, hiçbir mücadele alanından çekilmeyeceği belirtildi. Deklarasyonda AK Parti ve MHP’ye erken seçim çağrısı yapıldı.

HDP, 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana yaşanan kayyım atamalarına ilişkin hazırladığı tutum belgesini Ankara’da Hilton Otel’de yapılan geniş katılımlı toplantıda açıkladı.12 maddeden hazırlanan deklarasyonu HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli açıkladı. İlk sözü alan Buldan, HDP’nin büyük bir siyasi hareket ve değişim gücü olduğunu belirterek, “Bugün, içinden geçmekte olduğumuz bu zorlu süreç de göstermektedir ki; tekçi, faşist sistemden kurtulmanın tek yolu HDP’dir, HDP’de ortaklaşan mücadeledir” dedi. Temelli ise,  umutsuz olmadıklarını belirterek, “Demokrasi ittifakında buluşarak, yan yana gelerek 31 Mart’ta nasıl güçlü bir adım attıysak şimdi bunu hep birlikte başarabiliriz” dedi. Temelli ve Buldan’ın konuşmalarının ardından deklarasyon açıklandı. Deklarasyonda önemli başlıklar şu şekilde.

Deklarasyondan önemli başlıklar şöyle: Kayyım politikalarının hem hukuku hem de hukuk devleti temelinde toplumsal barış inancını yok etmeye yönelik olduğuna dikkat çekilen deklarasyonda, “Kurulmak istenen rejimin prototipidir. İktidarın içerde ve dışarda yürüttüğü diğer politikalara da bakıldığında, bu tutumun Kürt halkına yönelik açık bir düşmanlık olduğu bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmaktadır” denildi. “Eş başkanlık mor çizgimizdir ve bizler için ilkeseldir. Yeni yaşam iddiamızın gerekli koşuludur” denilen deklarasyonda, kayyımların ilk hedefi haline gelen eş başkanlık sisteminin kadın mücadelesi kazanımı olduğu bilinciyle, başta kadın hareketi olmak üzere bu kazanıma yönelen saldırılar karşısında, kazanımı sahiplenme, eş başkanlık ve eşit temsil sistemine geçme çağrısı yapıldı.

“Kayyım politikalarını sadece HDP’ye, belediyelere ve Kürt halkına bir saldırı olarak görmek, iktidarın stratejik planlarının farkında olmamak demektir” denilen deklarasyonda bu zihniyetin başarıya ulaşabilmesinin yolu toplumsal ve siyasal muhalefetin tümünün etkisiz hale getirilmesidir” denildi.

‘Kayyıma karşı mücadele barış mücadelesidir’

Kayyımların, kamu kaynaklarını kendi vakıflarına, kuruluşlarına, derneklerine aktarma ve bu sayede 2023 rejiminin ekonomik gücünü yaratma projesi olduğuna vurgu yapılan deklarasyonda, “Böyle bir rejim ancak savaş politikaları ve milliyetçi hamaset üzerinden kendi durumunu ve tahakkümünü sürdürmeye çalışır. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleştirilen savaş bu çerçeveden bağımsız düşünülemez. Kayyım rejimi savaş rejimidir. Kayyıma karşı mücadele barış mücadelesidir.”

‘Çekilmeyi en fazla saray rejimi istemektedir’

HDP’nin belediyelerden ve parlamentodan çekilmesi yönündeki görüşlerin çeşitli alanlarda ifade edildiğinin hatırlatıldığı deklarasyonda, “Bu çağrı aynı zamanda, kayyım politikalarını sadece HDP’nin ve iradesi gasp edilen Kürt halkının bir meselesi olarak görme sonucunu doğurmaktadır” denildi. HDP’nin elde ettiği bu kazanımların kolay elde etmediğinin unutulmamasının istendi deklarasyonda, “Bedeller ödeyerek gelinen bu noktadan çekilmeyi en fazla bu zorba saray rejimi istemektedir. Demokratik siyasetin alanı çok fazla daralmış olsa bile yakın zamanda birlikte hareket etmenin başarı getirdiğini tüm Türkiye halkları gördü” denildi.

‘Kazanımları korumak boynumuzun borcudur’

“Bu cendereden çıkmanın yolu demokrasi mücadelesini yükseltmekten ve kazanılmış mevzileri sonuna kadar korumaktan geçer” denilen deklarasyonda,  AKP-MHP iktidarına kaybettirecek olanın da bu olduğu belirtildi. “Halkın tüm baskı ve zulme rağmen canı ve emeği ile elde ettiği kazanımları korumak bizlerin boynunun borcudur” denilen deklarasyonda, bu konuda yaşanan eksikliklerin ise kazanımların yeterince korunamaması olduğu ifade edildi.

‘Hedef demokratik siyaseti büyütmek söndürmek değil’

“HDP, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarının büyük acılar çekerek, ağır bedeller ödeyerek elde etmiş olduğu kazanımlardan vazgeçmeyecektir” denilen deklarasyonda şunlar kaydedildi: “Yerel yönetimler dahil, yaşamın bütün alanlarında kapsamlı, sistemli ve çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıya olan HDP, hiçbir mücadele alanından çekilmeyecek, demokratik ve meşru zeminlerde mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürecektir. Hedef demokratik siyaseti büyütmektir, söndürmek değil.”

‘Halk seçilmişlerine partisine sahip çıkacaktır’

Seçilmişlerin halkın kendilerine verdiği görev ve sorumlulukları kayyım gasplarına aldırmadan bütün imkanları ile yerine getirmeye çalışacağının belirtildiği deklarasyonda, “Halkımız, daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır. Halk bizlerle beraber mücadeleye, fiilen çalışmaya devam edecek ve adaletsizliğe karşı mücadelesini yürütecektir” denildi.

Erken seçim çağrısı

AKP-MHP ittifakına erken seçim çağrısının yapıldığı deklarasyonda, “Türkiye halklarının AKP-MHP sultasından kurtulması için ‘erken seçim’ diyoruz. Bu bir meydan okuma çağrısıdır. Buradan hodri meydan diyoruz! Bütün muhalefeti bu erken seçim talebinin etrafında birleşmeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz.” diye ifade edildi. Deklarasyonda son olarak Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri aktif dayanışmaya, birleşik mücadeleye ve demokrasi ittifakına katılma çağrısı yapıldı