HABER MERKEZİ – Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, son bir ayda partilerine yönelik operasyonlarda 350’ye yakın siyasetçinin gözaltına alınarak çoğunun tutuklandığına dikkat çekti. Buldan, Demirtaş’ın sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, rehine politikasına bir an önce son verilmesini, cezaevlerindeki tüm arkadaşlarının sağlığı dahil yaşayacağı her olumsuzluktan iktidarın sorumlu olacağını belirtti.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi. “Sevgili Selahattin Demirtaş’ın 26 Kasım’da nefes daralması ve göğüs sıkışması sonucu geçici bir süre bilinç kaybı yaşadığını üzülerek öğrendik. Kendisi yaşadığı sağlık probleminin kamuoyuna yansımasını istememiştir. Cezaevine giden arkadaşlarımız ve avukatlarla da bu durumu paylaşmamış, bilgi vermemiştir. Bunun özellikle bilinmesini isteriz” dedi.
‘Tüm arkadaşlarımızın yaşayacağı her olumsuzluktan iktidar sorumlu olacaktır’
Milletvekillerinin dün Demirtaş ile görüştüğünü, Demirtaş’ın sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen Buldan, gelişmeleri yakından takip ettiklerinin bilinmesini istedi.
“3 yıldır hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulan Sevgili Demirtaş, Sevgili Figen Yüksekdağ ve tutuklu tüm milletvekili, belediye eşbaşkanı arkadaşlarımız ve yine hasta tutsaklar derhal tahliye edilmeli ve bu hukuksuzluğa, rehine politikasına bir an önce son verilmelidir” diyen Buldan, tutuklu bulunan tüm arkadaşlarının sağlığı dahil yaşayacağı her olumsuzluktan iktidarın sorumlu olacağını söyledi.
‘Özgür basın hiçbir zaman susmadı’
Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalanmasında yaşamını yitirenleri 25’inci yıl dönümü nedeniyle anan Buldan, “O dönem özgür basını bombalarla, faili meçhul cinayetlerle, gözaltında kaybetmelerle susturmaya, gerçeklerin üzerini karartmaya çalıştılar. Ama özgür basını yıldıramadılar. Bugün de özgür basını susturmaya çalışan aynı anlayışın devam ettiğini görüyoruz. İktidarın emriyle gazeteciler gözaltına alınıp tutuklanıyor. Ancak biliyoruz ki gerçekler asla karartılamayacak, bu ülkede özgür basın hiçbir zaman susmayacaktır.” Dedi.
‘Engelli yurttaşlarımızın taleplerinin yanındayız’
3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle engelli bireylerin sorunlarına değinen Buldan, “Engellilerin yaşam standardı bir ülkenin toplumsal vicdanını yansıtır. Engelliliği kişisel bir trajedi olmaktan çıkarıp, bu konuda engellileri merkeze koyan bir bakışa acilen ihtiyaç vardır. HDP olarak engelli yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık başta olmak üzere tüm taleplerinin sonuna kadar yanındayız ve bu talepler gerçekleşinceye kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Sokaklar kadına karşı yeni bir şiddete sahne olmasın’
Her gün yeni bir kadın cinayetinin yaşandığına işaret eden Buldan, konuşmasına şöyle devam etti: “Sokaklar kadına karşı yeni bir şiddete sahne olmasın. Eskişehir’de Ayşe Tuba Arslan, altı ay önce ayrıldığı ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan kişinin satırlı saldırısı sonucu ne yazık ki hayatını kaybetmiştir. Saldırgan hakkında 23 kez şikâyette bulunmasına rağmen kadının başvurusu takipsizlikle sonuçlanmıştır. Savcılığın gerekçesi bildik ve tanıdık: ‘Delil ve tanık yokluğu.’ Oysa delilde ortada, fail de ortada, tanık da ortada. Bunları dikkate alacak bir yargı yok. Ve yargının bu takipsizliği kadın cinayetlerini beraberinde getirmektedir Kadın cinayetleri devletin, iktidarın, yargının ve güvenlik kurumlarının sorumluluğunda işlenmektedir.”
‘Halk Amedspor’un arkasındadır’
Amedspor’un hedef gösterildiğini hatırlatan Buldan, “Futbol topundan korkan bir iktidar var. Amedspor’un büyümesi, gelişmesi bunları rahatsız ediyor. Amed Spor başta olmak üzere bölgedeki futbol takımları halkımızın gözbebeğidir. Amed Spor sadece bir takım değildir, bir kimliktir, iddiadır, hedeftir ve halk arkasındadır. Amed Spor, tüm engellemelere ve baskıya rağmen AKP’nin kalesine gol atmaya devam edecektir.” diye konuştu.
‘350 HDP’li gözaltına alındı’
İktidarın gece gündüz HDP’ye yönelik gözaltı operasyonları yaptırdığını söyleyen Buldan, son bir ayda partilerine yönelik operasyonlarda aralarında belediye eş başkanları ve parti yöneticilerinin de bulunduğu 350’ye yakın siyasetçinin gözaltına alındığını, çoğunun da tutuklandığına dikkat çekti. “HDP’nin neredeyse yarısı içeridedir” diyen Buldan, “AKP polisi, AKP savcısı resmen HDP’li avına çıkmıştır.” dedi. Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bir ayda 350 IŞİD’linin yakalandığını duymadık. 350 suç örgütünün çökertildiğini görmedik. Hırsızlık, yolsuzluk yapan 350 suçlunun gözaltına alındığına tanık olmadık. Gerçek suçlular dışarıda, HDP içeride. 10 Ekim katliamında da ortaya çıktı IŞİD’liler elini kolunu sallaya sallaya dolaşır ama HDP’liler tutuklanır. Kadınlar sokak ortasında göz göre göre öldürülür, faile dokunulmaz, ama basın açıklaması yaptı diye HDP’liler, demokratik kurum temsilcileri gözaltına alınır. Yolsuzluk yapan kayyımlar görev başında tutulur, ancak hırsızlığı ortaya çıkardığı için Diyarbakır Belediye Eşbaşkanımız Selçuk Mızraklı tutuklanır. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır. Bu nasıl bir rezil anlayıştır. Ülkeyi getirdikleri yer tam bir çürümedir.”
‘Yeni bir paralel rejim inşa etmeye çalışıyor’
AKP-MHP ittifakının yasal demokratik faaliyetleri, demokratik etkinlikleri, siyasi parti faaliyetlerini suç haline getirmek için uğraştığını belirten Buldan, “Vekillerimizin her konuşması ve katıldığı etkinlik fezleke konusu yapılıyor. Neredeyse nefes alıp vermemize dahi dava açacak düzeye gelmişler” diye konuştu. “Anayasayı, yasaları çiğneyerek halkın seçtiği belediye başkanlarını tek tek görevden alıp, yerine kayyım atayan bu zihniyet, paralel devlet zihniyetinin devamıdır. AKP, kayyım atamalarıyla tüm ülkeyi kuşatacak yeni bir paralel rejim inşa etmeye çalışıyor. Anayasanın, yasanın, hukukun, adaletin, halk iradesinin, demokrasinin yok sayıldığı bir rejimdir bu.” dedi.
‘Alevi yurttaşlara yönelik tehditler tesadüfi değildir’
Son günlerde Alevi toplumunu hedef alan bir takım tehlikeli oyunların oynandığını gördüklerini belirten Buldan, şöyle konuştu: “Özellikle İzmir, son olarak Mersin ve Adana’da Alevi yurttaşların yaşadığı evlere işaret konularak Alevi toplumu tehdit edilmektedir. Alevilere yeniden Maraş, Çorum, Sivas hatırlatılmaktadır. Bu tehditler AKP’nin mezhepçi, ayrımcı, kutuplaştırıcı politikalarından bağımsız düşünülemez. Diyanet’in Alevi köylerine Sünni din görevlisi göndermesinden ayrı ele alınamaz. Özellikle Türkiye-IŞİD ilişkilerinden ve Suriye’de izlenen mezhepçi politikalardan ayrı düşünülemez. IŞİD ve ÖSO Suriye’de, Humus’ta, Hama’da Alevi katliamları yaptı. Bu cihatçı yapıların AKP iktidarından gördüğü destek Alevi yurttaşlara yönelik tehditlerin tesadüfi olmadığını gösteriyor.” diye konuştu. Alevi toplumuna seslenen Buldan, “Merak etmeyin sizler asla yalnız değilsiniz. HDP yanınızdadır ve hep yanınızda olmaya devam edecektir” dedi.
‘Kriz halkın sofrasında’
Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) değinen Buldan, “EYT’lilere para yok diyen Saray’ın harcamalarına bir bakalım. Tek kullanımlık mutfak takımına eski parayla 1.4 trilyon, çatal bıçak takımına 1.5 trilyon, mefruşata 3.8 trilyon, giyeceklere 6.1 trilyon hediyelere 2 trilyon lira para harcanmış. Vatandaş ekmek parası bulamazken, intihara yönelirken, Saray har vurup harman savuruyor. Kriz halkın sofrasında yaşanıyor. Sarayın sofrasında ve mutfağında değil elbette.” dedi.
‘Asgari ücret 3 bin 200 TL olmalı’
Asgari ücret görüşmelerinin devam ettiğini söyleyen Buldan, “Asgari ücret bir aile için geçim ücreti haline getirilmeli, toplumun tüm kesimlerinin görüşleri alınarak belirlenmelidir. Asgari ücret net 3 bin 200 TL olmalıdır ki bu DİSK’in de bugün açıkladığı bir rakam. Ve bu konuda işçilerin haklı, meşru ve insanca taleplerinin yanındayız, onların mücadelesi bizim de mücadelemizdir.” diye kaydetti. Özelleştirilen 15 termik santralin bacalarına filtre takılması uygulamasının 2,5 yıl daha uzatan yasanın AKP-MHP oylarıyla kabul edildiğini hatırlatan Buldan, kamuoyu tepkisinin büyümesi üzerine Cumhurbaşkanın yasayı veto etmek zorunda kaldığını belirtti.
ÖSO çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’de her gün savaş suçu işlediğini dile getiren Buldan, “ÖSO çeteleri, insanları evlerinden alarak sokak ortasında katlediyor. IŞİD yeniden kendisine alan açmaya çalışıyor. Bütün bunlar AKP iktidarının sorumluluğunda yaşanıyor. Türkiye Kuzey Suriye’den çekilmediği sürece bölgeye huzur ve istikrar gelmeyecektir. Siviller her gün hedef alınmaya devam edecektir.” dedi. Buldan son olarak, “AKP’siz bir Türkiye artık çok da uzakta değildir” diyerek, HDP olarak bu sürecin daha fazla uzamaması için erken seçim çağrısını yineledi.