HABER MERKEZİ – İktidarın Kürt düşmanlığını NATO’ya da taşıdığını söyleyen HDP Sözcüsü Günay Kubilay, “NATO toplantısı, her ne kadar Til Rifat’taki çocuk katliamını görmezden gelse de Kürt düşmanlığı üzerine inşa edilmiş bir iç ve dış politikanın artık miladını doldurduğunu bir kez daha göstermiştir.” dedi.
HDP Parti Sözcüsü Günay Kubilay, partisinin genel merkezinde gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Gözaltı haberiyle toplantıya başladıklarını belirten Kubilay, Van’ın Muradiye, Özalp, Başkale belediye eşbaşkanlarının gözaltına alındığını, belediyelerin de polis tarafından kuşatıldığını söyledi. “Belediyelerimize yine bir uyduruk gerekçeyle kayyım atanacak, aynı nakarat tekrar edilecektir” diyen Kubilay, özellikle başta Batı kamuoyu olmak üzere kitlesel tepkiler gösterilmedikçe, kayyım rejiminin yeni belediye gasplarıyla kendini tahkim etmeye, baskılarını artırmaya devam edeceğini söyledi. Kubilay, “Bir kez daha tekrarlıyoruz: Şiddet ve nefret dolu ellerinizi eş belediye başkanlarımız ve belediyelerimizden çekin.” dedi.
İktidarın Kürt düşmanlığını NATO’ya da taşıdığını söyleyen Kubilay, “Yapılan açıklamalardan Erdoğan’ın NATO zirvesinde, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının öz savunma gücü ve siyasi iradesinin ‘terörist’ olarak tanınması için özel bir çaba harcadığı ve çeşitli pazarlıklar yaptığı anlaşılıyor.” dedi. Kubilay, Kürt düşmanlığına dayalı bu nakaratın NATO devletlerinde de uluslararası toplumda da bir karşılığının olmadığının bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
‘NATO çocuk katliamını görmezden geldi’
Kubilay, “NATO toplantısı, her ne kadar Til Rifat’taki çocuk katliamını görmezden gelse de Kürt düşmanlığı üzerine inşa edilmiş bir iç ve dış politikanın artık miladını doldurduğunu bir kez daha göstermiştir.” dedi.
‘Bin çocuk hayatını kaybetti’
“Kuzey-Doğu Suriye Hak İhlalleri Belgeleme Merkezi’nin raporuna göre son iki yılda Türkiye’nin saldırıları sonucu bölgede en az 162 çocuk öldü, 195 çocuk ise yaralandı” diyen Kubilay, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin verilerine göre de IŞİD ve El Nusra çetelerinin 2014-2018 yılları arasında Serekaniyê, Kobanê, Girê Spî, Reqa, Minbic, Derazor ve Hasekê’ye yönelik bombalı saldırılarda en az bin çocuğun hayatını kaybettiğini, çok sayıda çocuğun sakat kaldığını söyledi. Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 38. maddesinde devletlere, silahlı çatışma ortamlarında çocukları bütün zararlardan koruma ve haklarını güvence altına alma yükümlülüğü getirildiğini hatırlatan Kubilay, “Türkiye taraf olduğu bu sözleşmenin gereklerini çiğneyerek sivilleri, çocukları, kadınları hedef alıyor ve alenen savaş suçu işliyor.” diye konuştu.
Kubilay, BM Çocuk Hakları Komitesi’ni, UNICEF’i, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri’ni Çocuk hakları üzerine çalışma yürüten uluslararası kuruluşlara Kuzey-Doğu Suriye’de sivillere ve çocuklara yönelik saldırıları önlemek için acil göreve çağırdı. Kubilay,“Sonuç olarak, Roboski’den Tel Rifata değişen tek şey sadece tabutların sayısı. Değişmeyen tek şey ise Kürt düşmanlığı.” dedi.
‘Cezaevlerinden hasta tutukluların tabutları çıkıyor’
Hasta tutukluların yaşadığı sorunların çözümüne dönük yasal girişimlerin sonuçsuz kalması ölüme mahkûm ettiğine dikkat çeken Kubilay, “Cezaevlerinden hasta tutuklular değil, tabutları çıkıyor. Ölümle pençeleşen tutuklular Adli Tıp Kurumu tarafından ‘Cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen cezaevinde tutuluyor ve açıkça suç işleniyor.” dedi.
Adalet Bakanlığı 2018 resmi verilerine göre son 8 yılda hapishanelerde 2 bin 300 tutuklunun hayatını kaybettiğini ifade eden Kubilay, “Toplam kapasitesi 220 bin olan cezaevlerinde 300 bine yakın tutuklu bulunuyor.” Dedi. İHD’nin verilerine göre 457’si ağır olmak üzere bin 334 hasta tutuklu olduğunu söyleyen Kubilay, “Bunlar resmi raporlarını ulaştırabilmiş olanlar. Pek çok ağır hastanın daha adı ise bilinmiyor. Hapishanelerde kapatma mantığı ve düşman hukuku hüküm sürüyor.” diye konuştu.
‘Defin aracı, taziye evi, tabut verilmedi’
HDP Viranşehir İlçe yöneticileri Emine Aslan Aydoğan’ın gizli tanık ifadesi ile 16 aydır Urfa T Tipi 2 Nolu Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunduğunu ağır hastalığına rağmen tedavisi için İHD’nin yaptığı başvurulara hiçbir yanıt verilmediğini belirtti. Aydoğan’ın 3 Aralık günü hayatını kaybettiğini söyleyen Kubilay, Aydoğan’ın cenaze işlemlerine de düşmanca bir tavır alındığına işaret etti. Kubilay, “Viranşehir Belediyesi defin için aileye araç ve tabut vermiyor. Mezarlık polis tarafından abluka altına alınıyor, ailenin dışında kimsenin katılmasına izin verilmiyor. Memleketi Kızıltepe’de kayyım belediyesi de taziye evi vermiyor.” dedi.
“AKP iktidarı siyasi tutukluların hastasına da ölüsüne de düşman. Onun için İslami değerler, dini ilkeler yok hükmünde” diyerek, anayasal ilkelerin, temel hakların, etik değerlerin ve dini vecibelerin ayaklar altına alındığını ifade etti. “Burası sözün bittiği yer değil, başladığı yerdir” diyen Kubilay, kim olursa olsun ölülere saygısızlığa rıza gösterilmemesi gerektiğini söyledi.