Vadilerine yapılmak istenen taş ocağına karşı günlerdir mücadele eden İkizdereliler, yurttaşlara projenin durdurulması için CİMER’e şikayet etme çağrısında bulundu.
Rize’nin İkizdere ilçesine yapılmak istenen taş ocağına karşı yurttaşların başlattığı doğa nöbeti 15’inci gününe girdi. Yurttaşlar günlerdir asker ve iş makinelerine karşı doğalarını savunurken, destek için ise çok sayıda kişi bölgeye geliyor. Bölgeye her gün bir vekil göndereceğini açıklayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Tahsin Tarhan köylüleri ziyaret etti. Çalışma yapılan alana çıkan Tarhan, köylülerle sohbet ederek şikayetlerini dinledi.
‘Vicdanlara sığmaz’
İkizdere’de doğanın katledildiğini söyleyen Tarhan, yüz yıllarca burada yaşamış olan ağaçların köklerinden söküldüğünü belirtti. Köylülerin yıllardan beri hayatlarını sürdürdüğü bölgede derelerin yok olduğunu kaydeden Tarhan, “Sular içilmeyecek hale gelmiş. Taşları, kayaları dereye dolduruyorlar. Burada taş ocağı olur mu? Vicdana sığar mı? Buralara bir bakın!” dedi.
‘Doğanın korunmasını istiyoruz’
Öte yandan İkizdereliler, taş ocağının durdurulması için yurttaşları Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet etmeye çağırdı. Yapılan açıklamada, doğaya verilen ağır tahribatın sonucunda yaşanan bir salgın döneminden geçildiği vurgulandı. İkizderelilerin yaşam alanlarını savunmak için çabaladığı belirtilen açıklamada, “Evlerine 250 metre uzaklıkta, ormanlık alanda taş ocağı açılıyor. Ağaçlar köklerinden kepçeyle hunharca kopartılıp, taşla toprakla dereye atılıyor. Neden? İyidere’de planlanan lojistik liman için taş ocağına ihtiyaç var! Bakanlık, limanı ‘stratejik yatırım’ olarak nitelendirmiş… Oysa, bir ülkenin ‘stratejik’ olabilecek yegane amacı; suyunun, ormanının, dağının ezcümle doğasının korunması, yarınlara kalmasıdır” ifadeleri yer aldı.
Kolluk için soruşturma talebi
Anayasada devletin ‘ormanları, tabiat varlıklarını koruma’ olduğuna dikkat çekilen şikayet dilekçesinde ise şu ifadeler kullanıldı: “Devlet bunun aksine davrandığı için; Eskincidere insanları, yükümlülüklerini devlete hatırlatıyor. Anayasa, Eskincidere insanlarına ‘sağlıklı ve düzenli bir çevrede yaşama hakkı’, ‘düşüncelerini açıklama ve yayma özgürlüğü’ vermiş. Onlar da bu haklarını barışçıl şekilde kullanmak istiyor. Devlet, buna karşı; Eskincidere insanlarına jandarma gücüyle zor kullanıyor, copluyor ve biber gazı sıkıyor. Bu da yetmiyor, jandarmaya mukavemet ettikleri iddiasıyla gözaltına alıyor. Gözümüzün önünde doğaya ve Eskincidere insanlarına zulmediliyor; anayasal hak ve özgürlükler alenen çiğneniyor, hiçe sayılıyor. Bu durumun sonlandırılması amacıyla: İkizdere’deki bazalt ocağı projelerinin derhal durdurulmasını; hak ve özgürlüklerin kullanımını engelleyen kolluk güçleri hakkında soruşturma başlatılmasını talep ederiz.”
MA / RİZE