İzmir’de Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma eylemine polis müdahale etti, 51 kişi gözaltına alındı. Müdahaleye rağmen basın açıklaması yapıldı.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ile İzmir Üniversite Dayanışması, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine dönük gözaltı ve tutuklamalara karşı Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Milletvekilleri Erol Katırcıoğlu, Necdet İpekyüz ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Açıklamanın yapılacağı alana yürüyüş yapmak isteyen öğrencilere polis biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti. Çevrede bulunan esnaflar saldırıya tepki gösterirken, kitle ise “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları ile protestoyu uzun süre sürdürdü.
Avukatlar da gözaltına alındı
Polis çok sayıda kişiyi ters kelepçe ile gözaltına aldı. İlk etapta 23 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Avukatlar daha sonra gözaltına alınanlarla birlikte 51 kişinin gözaltında olduğunu ifade etti.
Gözaltına alınanlar arasında Avukat Erdoğan Akdoğdu ve Avukat Tuğçe Nazlı Akın da var. Alsancak’taki birçok ara sokağı kapatan polis, gözaltılara devam etti. Kitle ise Gündoğdu Meydanı ve Kordon’da yeniden toplanarak sloganlarla müdahaleyi protesto etti. Polisin gözaltına aldığı gençleri yere yatırdığı kameralara ve fotoğraflara yansıdı.
Direnen kitle basın açıklamasını gerçekleştirdi
Daha sonra Kordon’da toplanan kitle basın açıklamasını gerçekleştirdi.
İzmir Üniversite Dayanışması adına basın metnini Meryem Yıldırım okudu. Yıldırım, “Direnen mücadele eden ve başını eğmeyen sıra arkadaşlarımızın yanındayız. Baskıcı, piyasacı, zorba iktidar önce üniversitenin kapısına kelepçe vurdu yetmedi arkadaşlarımızı tutukladı. İstanbul’dan İzmir’e irademizi ortaya koyduk onlarsa üzerimize saldırdı. İşkenceyle gözaltına aldılar. Bugün kayyumun dışında bir şey bu öfke sadece Boğaziçi’nin öfkesi değil tüm emekçilerin ezilenlerin, kadınların, LGBTİ+ bireylerin, işçilerin öfkesidir” dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasından sonra konuşan Memiş Sarı ise, kayyıma karşı gençlerin yanında olacaklarını söyledi. Sarı, haklı mücadele sadece kayyum rektöre karşı değil barolara yönelik saldırılara, emekçilere yönelik baskılara, pandemide mücadele eden tabip odasının, ihraç edilen KESK’in, kenti koruyan TMMOB’un mücadelesi, işçilerin mücadelesi yani sosyalizm mücadelesi olduğunu söyledi. Açıklama ardından kitle Kıbrıs Şehitleri caddesine kadar sloganlar ile yürüyüp dağıldı.
Gözaltına alınanların bazılarının isimleri şöyle: “N. K., Ç. A., G. M., K. A., Ç. G., M. K., A. Ç., G. B., A. U., U. T., A. S., Z. D., E. E. K., U. K., B. K., Y. A., H. B., E. U., İ. T., Avukat Erdoğan Akdoğdu ve Avukat Tuğçe Nazlı Akın.”
MA
