KESK, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına göre maaşlara zam yapılmasına tepki göstererek, 5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağının artık görülmesi gerektiğini belirtti.
KESK, “Sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri ‘artık yeter’ demeli ve bu gidişe bir son vermelidir.” dedi.
KESK, TÜİK’in enflasyon oranlarına göre maaşlara zam yapılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İstatistiğin en güçlü yalan söylemenin aracı olarak kullanılmasına en iyi örneğin TÜİK’den geldiğinin belirtildiği açıklamada, “Yıllardır olduğu gibi çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor.” denildi.
‘3 milyonu kamu emekçisi 2 milyon emeklinin iradesi yok sayıldı’
Sendikalı ya da sendikasız, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçlarının yok sayıldığının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, yüzde 3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, yüzde 5,45’lik kısmı ise enflasyon farkı olarak ‘lütfedilen’ yüzde 8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri ‘işçi, memur ve emekliye zam müjdesi’ olarak veriyor.”
‘Zam maaşlara yansımadan elektriğe ve doğalgaza zam yapıldı’
Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zammın maaşlara yansımadan, Temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapıldığına işaret edilen açıklamada, “Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor.” diye kaydedildi.
‘Tüm kamu emekçileri artık yeter demeli’
5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağının artık görülmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri ‘artık yeter’ demeli ve bu gidişe bir son vermelidir.” denildi. Açıklamanın devamında şu talepler sıralandı:
- En düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
- Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.
- Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı, söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır.
- Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir.
- Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 (bin) TL artırılmalıdır.
- Yıllardır yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmelerine son verilmeli, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkımız engellenmemeli, derhal grevli özgür toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir.
Yeni1Mecra