ABD’nin Ermeni Soykırımı’nı tanıma kararının Türkiye açısından büyük bir talihsizlik olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tam kapanma için de “Erdoğan’dan sosyal program açıklamasını bekliyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu.
AKP’li ilçe belediyelerinin ucuz ekmek satan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Ekmek büfesine zorluk çıkarmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşı karşıya olmadı. Bir dilim ekmeğe savaş açtı bunlar” ifadelerini kullandı.
‘Erdoğan sosyal programı açıklamalı’
Pandemi dolayısıyla alınan tam kapanma kararının ilan edilmesiyle gündelik çalışanların nasıl geçineceklerini soran Kılıçdaroğlu, “Erdoğan fakire fukaraya dışarı çıkma evinde otur dedin ama o insanların beslenmeye ihtiyacı var, yaşamaya ihtiyacı var. Erdoğan’dan sosyal program açıklamasını bekliyoruz” dedi.
‘1915 olayı incelenmelidir’
Kılıçdaroğlu, konuşmasında ABD’nin Ermeni Soykırımı’nı tanıma kararıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Biden soykırım sözcüğünü iki kez kullandı. Öncelikle şunu ifade edeyim, bu Türkiye açısından büyük bir talihsizlik. Bugüne kadar pek çok iktidar geldi, gitti ama hiçbir Amerikan başkanı 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamadı. 1915 olayları acıdır, gerekirse incelenmelidir. Bunu politikacılar değil, tarihçiler yapmalı. Türkiye bu konuda her zaman hazır olduğunu ifade etti. Arşivlerimizi açıyoruz, tarihçiler gelsin baksınlar.”
‘Erdoğan konuştu, miyavlama sesi geldi’
ABD’nin soykırımı tanımasından 3 gün sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın çıkış açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu,“Trolleri Erdoğan bir aslan gibi çıkacak, bir kükreyecek herkes duyacak sanıyordu. Erdoğan konuştu, kedi gibi bir miyavlama sesi geldi” dedi.
‘İki vurgun yaptılar’
Devletin aile şirketi gibi yönetildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de Dışişleri Bakanı kim? Mevlüt Çavuşoğlu mu? Hulusi Akar mı? İbrahim Kalın mı? Fahrettin Altun mu? Tamamı konuşuyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Bakanlığın bürokrasini konuşturmuyorlar. Rüşvetçiden büyükelçi olur mu? Çifte vatandaşlığı olanları bile büyükelçi yaptılar. Eski milletvekillerini bile büyükelçi yaptılar. Akıl alacak iş değil. ‘Bu devlet, bu hükümet şahsıma aittir’ diyor, 83 milyonu yok sayıyor. Kendi partisi de dahil olmak üzere partileri yok sayıyor. Peki, bu bizi nereye taşıdı? İhvan endeksli bir dış politikanın uygulanmasına neden oldu. Saray’ın beslemeleri havaalanlarını, köprüleri, yolları dolarla yapanlar, gelirlerini dolarla garanti altına alanlar salgında hangi fedakarlığı yaptı? Dövizi olanlar, dövizle borç verenler daha zengin oldu. Aynı anda iki vurgun yaptılar” diye konuştu.
MA / ANKARA