Kılıçdaroğlu: Gazeteciye kalkan el demokrasiye kalkmış demektir

Kılıçdaroğlu, “Bir gazetecinin, düşüncelerini açıkladı diye saldırıya uğraması asla kabul edilemez. Gazeteciye kalkan el demokrasiye kalkmış demektir” dedi

“Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yola çıkacağız” diyen Kılıçdaroğlu, kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ücret eşitsizliğini eleştirdi.

Kılıçdaroğlu konuşmasının büyük bir bölümünü de kadınların sorunlarına ayırarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracaklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Meclis Grup Toplantısı’nda konuşması öncesi, 5 Mart 2020’de Saadet Partisi’nden istifa eden İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam’a, CHP rozeti taktı.

Ardından partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, usta oyuncu Rasim Öztekin’in hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Kendisi tiyatronun ve sinemanın çok değerli bir aktörüydü. Ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına baş sağlığı dilerken onu unutmayacağımızı ifade ediyoruz.” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Grup Toplantısında gazetecilere yönelik baskı ve saldırıları ve haklarında açılan davaları eleştirerek basın özgürlüğünün önemini vurguladı. Kılıçdaroğlu konuşmasının büyük bir bölümünü de kadınların sorunlarına ayırarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracaklarını söyledi.

Gazeteci Levent Gültekin’in dün saldırıya uğradığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Saldırıya tepki veren, öncelikle iki kadın. O iki kadına yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten olağanüstü bir şey.” dedi.

‘Gazetecilere saldıranlar elini kolunu sallayarak geziyor’

Gültekin’in, düşüncelerini özgürce yazdığını, kalemini satmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kendisi televizyonlarda, internet sitelerinde, bazen gazetelerde düşüncelerini özgürce ifade eder. Bir gazetecinin, düşüncelerini açıkladı diye tehdit edilmesi, saldırıya uğraması, dövülmesi asla kabul edilemez. Gazeteciye kalkan her el demokrasiye kalkmış demektir. Olayı böyle değerlendirmek, yorumlamak lazım.” değerlendirmelerinde bulundu.

Gültekin’in, “Son zamanlarda sürekli tehdit alıyordum. Kendimden daha çok memleketim adına üzülüyorum.” sözünü aktaran Kılıçdaroğlu, “İnsan Hakları Eylem Planı’nın açıklandığı bir ortamda halen bu saldırılar oluyor ve saldırıyı yapanlar bir şekliyle elini kolunu sallayıp sokaklarda geziyorlarsa bu eylem planının bir şeye yaramadığı da açıkça anlaşılıyor.” şeklinde konuştu.

‘Bizim özgür medyaya ihtiyacımız var’

Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in de yargılandıkları davalardan ceza aldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Özellikle Müyesser Hanım uzun süre cezaevinde kaldı. Olmayan belgeden ve olmayan devlet sırrından ötürü yargılandılar ve mahkum edildiler. İnsan Hakları Eylem Planı’nın açıklanmasından hemen sonra böyle bir tablonun ortaya çıkması gerçekten son derece acı. Asıl sorgulanması gereken, rütbeli olan birinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına getirilmesidir ve sonra bunun FETÖ’cü olarak itirafçı olmasıdır. Bunu buraya kim getirdi? Savcı sorgulayacaksa bunu sorgulaması lazım. Kim getirdi? O rütbeyi buna kim verdi? Bu makamı bunlara kim tahsis etti? Gazetecilerle uğraşacağınıza bu konularla uğraşın.

Üstelik bir telefon görüşmesi, bir astsubay. Psikolojik tedavi görüyor. Böyle birinin sözlerine itibar ediyorsunuz ve gazetecileri hapse atıyorsunuz. Müyesser Hanım, tam 5 ay, hak etmediği bir ortamda yaşamını sürdürdü. Doğru değil. Birlikte mücadele edeceğiz. Bütün gazeteci arkadaşlara, basın çalışanlarına, kalemini satmayanlara, düşüncelerini özgürce ifade eden bütün gazetecilere selam gönderiyoruz. Siz kaleminizi satmadığınız sürece kimi eleştirirseniz eleştirin biz her zaman yanınızda olacağız ve sizlerle beraber olacağız. Bizim özgür medyaya ihtiyacımız var. Bizim eksiğimizi bize gösteren özgür medyadır. O medyanın mensuplarına her zaman saygı duyacağız.”

“Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yola çıkacağız”

Kemal Kılıçdaroğlu, salonda kendisini izleyen sivil toplum kuruluşlarından kadınlara hitaben “Burayı bir kır bahçesine döndürmüşsünüz. Çiçekler var aramızda, kadınlar var.” dedi.

Kadınların hayatın her alanında yer aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kadının, insanlığın gelişmesi ve büyümesi, dilin öğretilmesi, duyguların öğretilmesinin annelerce gerçekleştirildiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, kadınların toplumun ikinci sınıf vatandaşı olmadığının altını çizerek “Kadınlar birlikte yaşadığımız, ağladığımız, sevindiğimiz, tasada ve kıvançta birlikte ve eşit olduğumuz bir ortamda hepimizin huzuru, bereketi olur. Hepimiz huzur içinde o ülkede yaşarız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yola çıkacağız.” sözlerini sarf etti.

Kadınların taleplerini birilerinin duymak istemediğini savunan Kılıçdaroğlu, kadınların, sosyal güvenceli iş istediklerini ve bu taleplerin sonuna kadar haklı olduğunu dile getirdi.

“Kadınlar, erkeklere göre yüzde 15,8 daha düşük ücret alıyor”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son bir yılda 571 bin kadının işinden olduğuna dikkati çekerek “Bunların büyük bir kısmı da kayıt dışı. Çünkü kadının işine kayıt dışıyken son vermek çok daha kolay. Öbürünün işine son verince bir sürü paralar ödeyeceksiniz. Kadın da aksini iddia edemiyor, elinde belge yok.” değerlendirmesini yaptı.

İŞKUR üzerinden iş bekleyen üniversite mezunu kadın sayısının 472 bin olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “İŞKUR’da bekleyen, çalışmak isteyen kadınların sayısı 1 milyon 400 bin ve iş yok.” dedi.

Kadınların eşit işe eşit ücret talep ettiklerini de vurgulayan Kılıçdaroğlu, yüksekokul ve üzeri eğitime sahip kadınların, erkeklere göre yüzde 15,8 daha düşük, ilkokul ve altı eğitim gören kadınların, erkeklerden yüzde 38,6 daha düşük aylık aldığını söyledi.

‘2013-2020 arasında 965 kadın iş kazasında hayatını kaybetti’

Kılıçdaroğlu, kadınların iş güvenliği talep ettiğini de dile getirerek “2013-2020 yılları arasında 965 kadın iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Demek ki iş güvenliği olması lazım. Kadının bu talebi haklı. Bu talebin yerine getirilip getirilmediğini ilgili bakanlık denetleyecek. İlgili bakanlık bu konuda üstüne düşen bütün görevi yapmıyor. Kadınlar, iş güvenliği isterken iş güvenliğini sağlama yükümlülüğü olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sorumluluğunu da hatırlatmak zorundadırlar.” şeklinde konuştu.

Kadınların sendikalı olmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, örgütlü olanların daha güçlü olduklarını, kadınların bu taleplerini de haklı bulduğunu söyledi.

Türkiye’de sosyal devletin gereği olarak kreş imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde belediye başkanlarına, yoksul mahallelerden başlayarak kreş yapmaları talimatı verdiğini anlattı. Bu kreşler sayesinde kadınların, çevresini ve yaşadığı kenti tanıma imkanına sahip olabileceğini ve arkadaşlarıyla bir araya gelebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yasaların ve anayasanın tanıdığı bu hak, yeteri kadar yerine getirilmiyor. O zaman sosyal devlet gereğini yapmıyor.” dedi.

Yeni1Mecra