CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüştü.
Babacan ve Kılıçdaroğlu, yaptıkları ortak basın toplantısında güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili diyalog ve istişare süreci başlatılacağı kararına vardıklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve beraberindeki heyeti, parti genel merkezinde ağırladı. Görüşmede Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke eşlik etti.
‘Ülkenin sorunlarını konuştuk’
Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarını konuştuklarını belirterek, “Ekonomiden, hukuktan, söylenen hukuk reformundan, dış politikadan, güçlendirilmiş parlamenter sistemden söz ettik, istişarede bulunduk.” ifadesini kullandı.
‘Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili istişare süreci başlatılacak’
Ali Babacan ise Kılıçdaroğlu’na kabul nedeniyle teşekkür ederek, bir araya gelmişken ülkenin sorunlarını da ele aldıklarını dile getirdi. Türkiye’nin çok ciddi hukuk, ekonomi ve dış politika sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:
“Bütün bunları karşılıklı olarak değerlendirdik. Görüş alışverişinde bulunduk. Bizim ve pek çok partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili hazırlıkları var. Bizim kendi hazırlığımız önemli bir aşamaya geldi. Fakat bu hazırlığı kamuoyuyla paylaşmadan önce bir mutabakat zemini oluşturmayı önemli görüyoruz. Böyle bir sürecin başlatılmasıyla ilgili yine görüş alışverişinde bulunduk. CHP’nin de önemli hazırlıkları var. Bundan sonraki süreçte ikili bazda heyetlerimizin, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir diyalog ve istişare süreci başlatmasının iyi olacağı kararına vardık. “
‘Sistem sorunu kadar zihniyet sorunu da var’
Babacan, Türkiye’de ciddi bir sistem sorunu olduğunu, sistem sorunu kadar yönetim zihniyeti sorunu da olduğunu belirterek, “Sistem değiştirmeyle ilgili hazırlıklar son derece önemli. Bunun ilkelerinin, temel esaslarının, vizyonunun belirlenmesi önemli. Böyle bir süreci başlatmayla ilgili karar aldık, ülkemiz için inşallah hayırlı olur.” dedi.
Kılıçdaroğlu: Toplumun yüzde 58’i var olan sistemden memnun değil
Bu kararın çok önemli olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kamuoyu yoklamalarına göre, toplumun yüzde 58’i var olan sistemden memnun değil, güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyor. Dolayısıyla toplumun önüne bir tablo koymak, ana ilkeleri koymak çok önemli. Bunu partiler olarak bir araya gelip oturup konuşmak, ana ilkeleri belirlemek ve dolayısıyla belli bir uzlaşma kültürünü güçlendirerek toplumun önüne bunları koymak son derece değerli.”
Kısır çekişmelerin, kısır tartışmaların değil, uzlaşma ile ülkenin içinde bulunduğu bu açmazları aşmak için bu çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla Sayın Genel Başkanın ve arkadaşlarının önerileri bizim açımızdan da son derece değerli. Hepinizin huzurunda Sayın Genel Başkana ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum.” dedi.
‘Sürece ilişkin belli bir takvim yok’
Bu konuda nasıl bir süreç işleyeceğine yönelik soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: “Belli bir takvim yok. Yetkin arkadaşlar bir araya gelecekler, sadece kendileri değil, akademik dünyadan da bu işin uzmanlarından da yararlanacaklar. Dolayısıyla siz toplumun önüne bir belge koyarken veya ilkeleri koyarken o ilkelerin toplum açısından da kabul edilebilir olması lazım. O çerçevede salt kendimiz belirleyecek ve kamuoyunun önüne koyacak değiliz, geniş bir mutabakat sağlayarak ve işin uzmanlarının da görüşünü alarak belli bir çalışmayı gerçekleştireceğiz.”
‘Militan’ tartışmaları
Kılıçdaroğlu, siyasetteki “militan” tartışmasına yönelik soruya ise “Sözlüğe bakıldığı zaman, militan, belli bir düşünceyi savunan kişi demektir. O düşünce için mücadele eden kişi demektir.” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim burada kastettiğimiz devletin tarafsızlığıdır, vatandaşlarına karşı tarafsızlığıdır. Eğer bir Milli Eğitim Müdürü, İhvan’ın yaptığı hareketi, logosunu arka tarafındaki panoya koyup böyle bir fotoğraf veriyorsa bu kişi devlet memuru değil. Devlet memuru siyasetle uğraşmaz. Valiler, kaymakamlar siyasetle uğraşmazlar. Onlar tarafsızdır, devleti temsil eder, bir siyasi partiyi temsil etmezler. Eğer siz devlet memurlarını belli bir siyasi partinin elemanı haline getirirseniz onu militanlaştırmış olursunuz. O kişi tarafsızlığını kaybetmiş olur.”
‘Devleti, kamu görevlilerini politize etmesinler’
Üzerinde özenle durdukları noktanın bu olduğunu ve bu konuda çok sayıda örnek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan’ın ‘bütün valiler dava açsın’ demesi, ‘bütün valiler benim emrimdedir ve AK Parti’nin emrindedir dolayısıyla ben talimat veriyorum, hep beraber dava açın’… Bu ne demektir, bir partinin genel başkanının talebinin bütün valiler tarafından kabul edilmesi demektir. Bunun akılla, mantıkla bir ilgisi var mıdır? Dolayısıyla üzerinde durduğumuz nokta bu.” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Oturup baksınlar, devleti politize etmesinler. Kamu görevlilerini politize etmesinler.” diyerek, iktidarın gelen her vatandaşa yasaların öngördüğü hizmeti vermekle sorumlu olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Valisi, kaymakamı, emniyet müdürü, defterdarı, vergi dairesi müdürü, hiçbir ayrım yapmadan, vatandaşların siyasi görüşüne bakmadan her vatandaşa hizmet etmek zorundadırlar. İşin özü budur.” dedi.
Kaynak: AA