Kobanê Davası’nda mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin reddine karşı yapılacak 7 günlük itiraz süresinin bitimine bir gün kala duruşma tarihi verdi.
Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın ilk duruşması 26 Nisan’da Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada avukatların reddi hakim talebini reddeden mahkeme heyeti, 7 gün içinde üst mahkemeye itiraz edebileceklerini belirterek, bir sonraki duruşmayı 3 Mayıs’a erteledi. Mahkeme bu kararıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre belirlenen 7 günlük itiraz süresinin bitimine bir gün kala duruşma günü belirlemiş oldu.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, “Aslında reddi hakim talebi yasaya göre her aşamada yapılabilir. Reddedilen hakim, önce kendisi değerlendirir ve kabul ederse zaten kabul eder kabul etmezse de acil işler dışında başkaca hiçbir işlem yapmadan ret kararına karşı bir üst mahkemeye başvuru için 7 günlük süre verir” dedi.
‘7 Gün içinde hiçbir işlem yapılamaz’
Reddi istenilen mahkeme heyetinin 7 günlük itiraz süresi içerisinde hiçbir iş ve işlem yapamayacağını vurgulayan Dede, nedenini ise şöyle açıkladı: “O itirazı ve itirazın sonucunu beklemek durumundadır. Çünkü en nihayetinde o itiraz sonucunda bir üst mahkeme ‘reddi hakim talebi doğru bir taleptir bu hakimin ya da heyetin bu dosyaya bakması hukuken doğru değildir’ diye bir karar verebilir. Dolayısıyla bu durumdan kaynaklı olarak hakimin itiraz süresini bekledikten sonra işlemlere başlaması gerekir” diye belirtti.
‘4 Mayıs’a ertelenmeliydi’
Mahkeme heyetinin yaptığı tek hukuksuzluğun bu olmadığını dile getiren Dede, “Avukatlar ve tutuklu siyasetçilerin hakimin reddini talep etmelerine rağmen yargılamaya devam edildi. Oysaki durdurup sadece tutukluluk durumunu değerlendirip yeni bir duruşma günü vermesi gerekirdi. Ancak mahkeme, talepleri duruşma sonunda değerlendireceğini söyledi, yaptığı değerlendirmede de talepleri reddedip 7 gün içinde itiraz edilebileceğini belirtti ve 3 Mayıs’a duruşma günü verdi. Bu 7 günlük süre 3 Mayıs’ta doluyor. Dolayısıyla duruşmanın en erken 4 Mayıs’a ertelenmesi gerekiyordu. Çünkü 3 Mayıs’ta da bizim hala itiraz etme süremiz var. Yani biz o zamana kadar itiraz etmemişsek belki ayın 3’ünde itiraz edeceğiz. Sonuçta bu bize yasalarla tanınmış bir hak” diye belirtti.
Talimat
Mahkemenin 7 günlük itiraz süresini gözeterek duruşma günü vermesi gerektiğini kaydeden Dede, “Fakat soruşturma aşamasından itibaren ve duruşmada da görüldüğü üzere hakimin hukuk gibi bir derdi yok. Kendisine verilen bir talimat var o talimatı yerine getirme acelesi içerisinde Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) usul kanunu, evrensel hukuk ilkelerinin hiçbirini gözü görmedi. Büyük bir şaşkınlık, heyecan ve telaş içerisinde sadece kendisine verilen siyasi talimatı yerine getirmeye odaklandı. Duruşma gününü belirlerken bile CMK’yi göz önünde bulundurmadı. Bu yaptığı zaten ilk hata değil. İlk duruşma gününü de daha önce 25 Nisan Pazar gününe vermişti. Sonra değiştirip 26 Nisan’a verdi. Bu hataları birçok kez yaptı. Mahkemenin asıl motivasyonu adil yargılama olmadığı için bu hataları yaptı” şeklinde konuştu.
Duruşma ertelenecek mi?
Pandemi nedeniyle 29 Nisan’dan 17 Mayıs’a kadar sürecek “tam kapanma” dönemine dair Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK), acil işler dışındaki duruşmaların ertelenmesine ilişkin tavsiye kararının Kobanê Davası’na nasıl yansıyacağını da değerlendiren Dede, şunları söyledi: “Bu dosyada yargılanan çok sayıda tutuklu arkadaşımız olduğu için en nihayetinde tutukluluk incelemesinin yapılması gerekir. Mahkemenin vereceği kararı bekliyoruz. Anayasayı, CMK’yi tanımayan bir mahkeme HSK kararını da tanımayabilir. Fakat normal koşullarda HSK kararlarına uyacak olursa tutukluluk incelemesini bir şekilde yapması gerekir. Bunu duruşmalı mı yoksa dosya üzerinden mi yapacak bilemiyoruz. Eğer HSK kararı nedeniyle 3 Mayıs’a ertelenen duruşmayı 17 Mayıs’tan sonraki bir tarihe bırakırsa dosya üzerinden bir tutukluluk değerlendirmesi yapacak ve duruşma günü verip yargılamayı o gün devam edecektir. Ama eğer duruşma gününü değiştirmezse de bu durumda tutukluluk değerlendirmesini de duruşmayla yapacağını anlayacağız.”