HABER MERKEZİ – Ankarada’da veteriner hekim Ç.B.’ye “cinsel saldırı” iddiasıyla ilgili açılan davada sanıklar Prof. Dr. Hasan B.’, Dr. Serkan D. ve Jinekolog Dr. Hüseyin Ş. hakim karşısına çıktı. Sanık Prof. Dr. Hasan B.’nin tutuklanması yönündeki talep reddedildi. Mahkeme heyetinin Hasan B.’ye Adli Tıp Raporu’nda kendisine ait tespit edilen tükürük örneğini sorması üzerine , “Konuşurken ağzımdan fırlamıştır” yanıtını verdi.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi iken veteriner hekim C.B.’ye cinsel saldırıda bulunduğu belirtilen Prof. Dr. Hasan B. hakkında “Nitelikli cinsel saldırı”, “Cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma’”, “Tehdit”, “Hakaret” suçlarından açılan dava başladı. 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Hasan B., Hasan B.’ye delilleri yok etmede yardım ettikleri öne sürülen sanıklar Dr. Serkan D. ve Jinekolog Dr. Hüseyin Ş. hazır bulundu.
Sanıklar takım elbiseleriyle hazır bulundu!
Duruşmaya, Ç.B.’nin avukatları, ailesi, kadın örgütleri, sendika ve meslek odalarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmaya sanıkların kadın cinayeti davalarında iyi hal indirimlerinin simgesi haline gelen takım elbiseleriyle hazır bulunması dikkat çekti.
Mezopotamya Haber’in geçtiği bilgilere göre; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ankara Üniversitesi’nin ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) müdahillik talebinde bulundu. Bakanlığın talebini kabul eden mahkeme, diğer talepleri reddetti. Ç.B.’nin avukatı Aslı Arıhan, daha önce yaşadığı travmadan dolayı sanıkların ifadesi alınırken, Ç.B.’nin başka bir odaya alınmasını ve kendi ifadesinin de bir uzman psikolog eşliğinde alınması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, talepleri kabul etti. Sanıkların ifadesi alındı.
Sanık Hasan B.’den ATK raporuna ilginç yanıtlar
Sanık Hasan B.’, Ç,B’nin Adli Tıp Raporu’nda çıkan tırnak izlerini soran mahkeme heyetine, “Çalışma ortamında kedi ve köpekler var. Onlardan dolayı olmuştur” diye yanıt verdi. Sanık Hasanr B., raporda kendisine ait bulunan tükürük örneğine ise, “Konuşurken ağzımdan fırlamıştır” diye açıkladı. Mahkeme heyetinin, 2016 yılında taciz suçlamasıyla okul tarafından hakkında başlatılan soruşturmaları sorması üzerine Hasan B., kendi savunmasının alınmadığını ileri sürdü. Sanık Serkan D. ise, rutin temizlik yaptığını ileri sürdü. Sanık Hüseyin Ş. de Hasan B. ile aynı ifadeleri verdi.
Ç.B. psikolog eşliğinde yaşadıklarını anlattı
Psikolog eşliğinde konuşan Ç.B., yaşadıklarını anlatmanın zor olduğunu söyledi. Ç.B., fakülteden 2018 yılında mezun olduktan sonra instagram sayfasında gördüğü ilan üzerine Ocak 2018 tarihinde işe başladığını anlattı. Klinikteki ağır çalışma koşullarını anlatan Ç.B, “İlk bir ay boyunca 24 saat şeklinde uykusuz halde nöbet tuttum.” dedi. Ç.B., olay gününe ilişkin şu bilgileri aktardı: “Akşama doğru Serkan D. erken çıktı. Hasan B. de aşı alıp çıkmıştı. Akşam herkes çıktıktan sonra bir hasta sahibi beni aradı ve kliniğe geleceğini söyledi. Hasan B. de hasta ile aynı anda kliniğe geri geldi. Hastayı muayene ettim ve geri gönderdim. Hasan B. eve geçmeden yemek istedi. Benden yemeği ısıtmamı söyledi. Ben yemek ısıtmak üzere yukarı çıktığımda, Hasan B. kliniğin kapısını kilitlemiş. Kurallara göre birden fazla kişi varken kliniğin kapısı kapanmaz.” Ç.B, Hasan B.’nin kendisine zorla alkol vererek cinsel saldırıda bulunduğunu söyledi.
‘Ölmek istemedim’
Ç.B., Hasan B.’ye yardım ettiği delilleri ortadan kaldırdığı öne sürülen diğer sanıkların neler yaptığını anlattı. Klinikte kameranın sadece koridorda olduğunu aktaran Ç.B., “O gece beni öldüreceklerinden çok korktum. Ölmek istemedim” diye konuştu.
‘Şikayetçi olmamam için tehdit edildim’
Sanık Serkan D.’nin, Hasan B.’yi şikayet etmemesi için kendisini tehdit ettiğini dile getiren Ç.B., “Serkan D. bana ‘bu ülkede tecavüz davası olmaz, herkese ifşa olursun, yaşantına devam edemezsin, herhangi bir şikayette bulunma’ dedi. Sonra Hasan B. geldiğinde kendi aralarında ‘eğer şikayet ederse öldürürüz’ diye konuştuklarını duydum. Serkan D., ‘Bilgili gelip seni doktora götürecek’ dedi” şeklinde konuştu. Ç.B., kliniğine zorla götürüldüğü jinekolog Hüseyin Ş.’nin kendisini zorla muayene ettiğini de söyledi.
Ç.B. Jinekolog Hüseyin Ş.’nin yanından ayrılırken Hasan B.’nin kendisine “Benim elim kolum çok uzun seni mahvederim deliller de karartıldığına göre hiç bir şey yapamazsın. Benimle de birlikte bu klinikte çalışacaksın’ dedi ve bana bir iki gün müsade etmelerini, çalışacağımı söyledim. Korkumdan bir süre polisi arayamadım. Taksiyle eve geçtim ve doğum kontrol hapı aldım uyuyup uyanınca şikayet etmem gerektiğini düşündüm ve eve gittiğim akşam Jinekolog Hüseyin Ş.’yi aradım ilacın etkisini öğrenmek için. Beni uyardı ve şikâyet edersem benim zararlı çıkacağımı söyledi” dedi. Ç.B’nin avukatı Aslı Arıhan söz alarak savcının delilsizliğe kurban verilecek bir dosya hazırladığını ifade etti.
Anne Ü.B.: Savcı ‘kızınız neden tecavüze uğradı’ diye sordu
Tanıkların ifadeleriyle başlayan duruşmada Ç.B’nin annesi Ü. B. konuştu. Ü.B, “Olay günü kızımı aradım açmadı. Merak ettim. Kliniği aradım. Hasan B. telefonu açtı. Ç.B.’nin damar yolu açtığını söyledi. Ben de tekrar kızıma mesaj attım. Sanırım ameliyattasın ‘çıkınca beni ara’ diye yazdım. Ondan bana, ‘anne sen yat uyu kritik bir ameliyattayım’ diye mesaj geldi. Bana bu mesajı atanın kızım olduğunu düşünmüyorum. Ameliyattaysa nasıl mesaj atar?” dedi. Kızının korkudan şikayet etmek istemediğini anlatan Ü.B, “Olur mu öyle şey? Haydi adalet var gidelim şikayet edelim dedim. Öyle şikayet etmeye gittik. Karakolda kızıma çok kötü davrandılar” dedi. Ü.B., “Eğer adaleti bulamazsam bunu bize yaşatanları Allah’a havale ediyorum. Başka kadınların başına gelmesin, adalet yerini bulsun” dedi. Karakolda bulundukları şikayetin ardından polislerle kliniğe gidip delillerin toplanmasını istediklerini kaydeden Ü.B, “Gitmediler ve zaten görüntüler silinmiş. Savcılık ifadesi de kötü geçmiş. Kızım ifadeden çıktıktan sonra durumu çok kötüydü. Daha sonra eşimle beraber savcılığa gittik ‘adalet istiyoruz’ dedik. Savcı bize, ‘bakın bana tecavüze uğradı mı? Kızınız neden tecavüze uğradı’ dedi” diye konuştu.
Tanık S. 13 yıl sonra yeniden konuştu
Daha sonra Ankara Üniversitesi’nde daha önce Hasan B. tarafından cinsel tacize uğradığını öne süren tanıklardan S. konuştu. S.: “2005 yılında yüksek lisansa başvurdum. Bilgili benim danışman hocamdı. Hep sözlü tacizleri vardı ama pek dikkate alınmıyordu. Ama daha sonra fiili tacizde bulundu. Ben kendisini iterek kurtuldum ve bunun üzerine okulu bırakma kararı aldım. Okul yönetimi bu isteğimi duyunca, ‘ne oldu Hasan B. sana ne yaptı?’ dediler. Soruşturma başladı ve benim danışman hocam değişti. Soruşturma YÖK tarafından maaştan para kesme cezasıyla kapandı. Buraya gelmek çok kötü. Olayların üzerini kapattığımı sanıyordum ama bugün buradayım. 13 yıl sonra gelen adalet diyorum buna” şeklinde konuştu. Geriye kalan tanıkların ifadesi zaman kısıtlılığı gerekçe gösterilerek bir sonraki celseye bırakıldı.
‘Daha önce açılan soruşturmalarda gizlilik kararı var’
Tanık ifadelerinin ardından Ç.B.’nin avukatı Aslı Arıhan, konuştu. Arıhan şunları kaydetti: “Bütün sorgulamalarda normal bir tepki bekleniyor. Hasan B. hakkında daha önce cinsel taciz suçundan açılmış soruşturmalarda bir sürü öğrencilerin ayrıntılı ifadesi var ama üzerinde gizlilik kararı olduğundan ulaşamıyoruz. Bir sürü kişi var tacize uğrayan. Veterinerlik fakültesinde taciz var. Cezasızlık sonucunda yaptıkları yanlarına kalıyor. Ben 25 yıllık avukatım ilk kez resen tahliye gördüm. Öğrenciler bir daha tacize uğradığında kime şikayet edecek? Eğer müvekkilim şikayet etmeseydi Hasan B. yeni mağdurlar yaratacaktı.”
Tutuklama talebine red
Söz konusu olay gününe dair görüntülerin dosyada girildiğini sanık avukatlardan öğrendiklerini dile getiren Arıhan, “Ne kadarını silip silmediklerini bilmiyoruz” dedi. Delillerin toplanmasını, Ç.B’nin cinsel saldırı sonucu stres bozukluğu raporunun alınmasını isteyen Arıhan, sanık Hasan B.’nin tutuklanmasını talep etti. İddia makamı tutukluluk talebinin reddine, sanıkların adli kontrolün devamına karar verilmesini istedi.
Duruşma 26 Şubat 2020 tarihine ertelendi
Ara kararını açıklamayan mahkeme heyeti, gerek hazırlık aşamasında gerekse dava açıldıktan sonra sanık vekilleri tarafından dosyaya ibraz edilen ve yine hazırlık aşamasında kolluk güçlerince alınan olay yeri kamera görüntülerinin uzman bilirkişilerce çözümün yaptırılmasının istenmesine, tanıkların bir sonraki celsede hazır edilmesi halinde dinlenmesine, sanık telefonlarının uzman bilirkişilerce inceletilmesine, Ankara Şehir Hastanesi tarafından Ç.B.’den alınan vajinal ve kan örneklerinin mahkemeye gönderilmesi için yazı yazılmasına ve geldiğinde üzerinde inceleme yapılmasına, sanık Serkan D.’den kan örneğinin alınmasına, Hasan B.’nin Ankara Üniversitesi’nde görev yaptığı döneme ilişkin hakkında cinsel saldırı yaptığına dair herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığına, eğer yapılmış ise ilgili soruşturma dosyalarının üniversite ve YÖĶ tarafından mahkememize gönderilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti müşteki vekilin tutuklama talebinin bu aşamada yerinde görülmediğini bu nedenle adli kontrol kararının devamına karar vererek, duruşmayı 26 Şubat 2020 tarihine erteledi.
Duruşma salonundan çıkanlar verilen karara “Yine bir tecavüzcü tutuklanmadı, tecavüzcüler aramızda” diyerek tepki gösterdi. Adliye çıkışında açıklama yapan Ç.B’nin annesi Ü.B., karar sonrası “Adalet yok yok, kadınlar bu adalet yüzünden öldürülüyor” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi iken Hasan B. Nisan ayında, kendisine ait hayvan hastanesinde birlikte çalıştığı veteriner hekim Ç.B.’ye “Cinsel saldırı” suçlamasıyla tutuklandı. Hasan B., savcılığın resen kararı ile kısa bir süre sonra tahliye edildi. Tahliye edildikten sonra 18 Haziran’da, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne emeklilik dilekçesi veren Hasan B.’nin dilekçesi kabul edildi. YÖK Ankara’da çalıştırdığı hayvan hastanesinde çalışan hekim arkadaşı Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle Hasan B.’ye “Kamu görevinden çıkarma” cezası verdi. Karar, oy birliğiyle alındı.
