RED belgeseli: Sosyalist hareketin bilinmeyen köklerine yolculuk

Kadir Akın’ın, “Ermeni Devrimci Paramaz” adlı kitabına dayanarak senaryolaştırdığı ve yönettiği RED belgesel filminin Ankara’daki ilk gösterimi yapıldı.

RED belgeselinin yönetmen Kadir Akın, "Geçmişte bu topraklarda mücadele etmiş sosyalistlerin olumlu ve olumsuz deneyimleri unutuldu" diyerek Türkiyeli sosyalist hareketleri eleştiriyor.
Kadir Akın

Yönetmenliğini Kadir Akın’ın yaptığı RED adlı belgesel filmin Ankara’daki ilk gösterimi 78’liler Girişimi’nin düzenlediği ve Ramazan Gezgin’in sunduğu etkinlikle Elektrik Mühendisleri Odası toplantı salonunda gerçekleştirildi.

RED’in yönetmeni ve aynı zamanda filmin senaryosunun dayandığı “Ermeni Devrimci Paramaz” adlı kitabın yazarı Kadir Akın, gösterim sonrasında yaklaşık 100 kişilik izleyici topluluğuyla söyleşti. Celalettin Can’ın kolaylaştırıcılığını yaptığı söyleşinin ardından Akın, kitabını imzaladı.

Kadir Akın, belgesel filminin gösteriminin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye sosyalist hareketinin tarihinin “Türk” sosyalistleriyle başlatıldığını, oysa bunun büyük bir yanlış olduğunu söyledi. İlk Marksist partinin 1887’de Ermeni devrimciler tarafından kurulan Sosyal Demokrat Hınçakyan Partisi olduğunu belirten Akın, bu gerçeğin Türkiyeli sosyalistler tarafından görmezden gelindiğini kaydetti. Akın şunları söyledi:

Red belgesel filmin gösterimi EMO’da yapıldı.

“Bu devletin bir hafızası var. Devlet aklı denen, aslında hafızadır. En azından 200 yıldır bu akıl çalışmaya devam ediyor. Oysa sosyalist harekette bir hafızasızlık var. Geçmişte bu topraklarda mücadele etmiş olan sosyalistlerin olumlu ve olumsuz deneyimleri unutuldu. Bu nedenle de aynı hataları sonraki dönemlerde yeniden ve yeniden yaptık, yapıyoruz.”

‘Latin Amerika’yı örnek aldılar’

“Sözgelimi 68’li devrimciler Latin Amerika’ya baktılar, oradaki devrimci hareketleri örnek aldılar. Peki bu topraklardaki devrimci deneyimlere neden bakmadılar? Oysa 1890’lı yıllardan beri bu coğrafyada Marksistler her türlü mücadele yöntemini kullandılar; açık alan faaliyetinden silahlı mücadeleye, parlamentodan fabrikalardaki faaliyetlere kadar…”

Kadir Akın, Celalettin Can

“Örneğin Hampartsun Boyacıyan’ı biz bilmeyiz. Oysa II. Meşrutiyet Meclisi’nde mebusluk yapmış bir Marksisttir. Meclis’te 3 Ermeni ve 1 Bulgar mebus ‘İşçi Hakları Grubu’nu kurmuş grev ve sendikal haklar için mücadele etmiştir.”

Kadir Akın, konuşmasında kendisinin de yakın zamana kadar bu gerçeklerden habersiz olduğunu belirterek “Ben de öğrene öğrene yazdım. Karanlık bir odaya girdim, sağa sola çarpa çarpa öğrendim” dedi.

Akın, 2014’te yaşamını yitiren, Ermeni sorunu üzerine araştırmalar yapan, yazılar yazan Mustafa Kahya’yı da anarak, kendisinden çok şey öğrendiğini ifade etti. ANKARA