Sancar, din insanlarından ‘adalet hareketinin’ parçası olmalarını istedi

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, din insanlarından birlikte yaratacakları büyük adalet hareketinin bir parçası olmasını istedi.

İslam’ın adalete büyük değer verdiğini bildiklerini söyleyen Sancar, “İslam adaletle vardır, İslam adalet fikrini en fazla güçlendiren, en kuvvetli savunan inançlardandır. Bu nedenle eğer adaletten vazgeçilirse o inançtan da vazgeçilmiş demektir.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında Müslüman din insanlarıyla bir araya geldi. HDP Genel Merkez binasında gerçekleşen buluşmaya HDP Eş Genel Başkan Yardımcıları Tülay Hatimoğulları, HDP Koceli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve HDP Meclis Başkanvekili Nimettulah Erdoğmuş da katıldı. 

Buluşmada konuşma yapan Sancar, memleketin zor zamanlarının iyi zamanlarından daha fazla olduğunu belirterek, “Fakat iyilik peşinde koşanların iyiliği, iyilik yolunu terk etmemek azmi bizim başlıca umudumuzdur.” dedi.

Sancar, son zamanlarda karşılaşılan en büyük en radikal kötülük örneğinin ise zihniyet ve pratik olarak IŞİD tarafından temsil edildiğini belirterek, “Mesela sonsuz kötülük diye bir şey var. Sonsuz iyilik zordur. İyiliğin ölçüsü vardır. Fakat sonsuz kötülük mümkündür. Her türlü inanç ilkesini, her türlü birlikte yaşama kaidesini, her türlü adalet fikrini terk etmekle varılacak sınır ve dip de yoktur. Sınırsız kötülük mümkün, bunun karşısında sabırlı bir iyilik mücadelesi kurtuluştur.” şeklinde konuştu. 

‘Adaletten vazgeçilirse o inançtan da vazgeçilmiş demektir’

İslam’ın adalete büyük değer verdiğini bildiklerini söyleyen Sancar, şunları ifade etti:

“Ben huzurlarınızda bu konuda ahkam kesecek kadar haddini bilmeyen biri değilim, elbette sizlerden öğreneceğiz. Bu konuda sizlerin yol göstericiliği bizim için çok önemlidir ama şunu iyi biliyoruz ki İslam adaletle vardır, İslam adalet fikrini en fazla güçlendiren, en kuvvetli savunan inançlardandır. Bu nedenle eğer adaletten vazgeçilirse o inançtan da vazgeçilmiş demektir.”

‘Bir tek anlayışı dayatmak adaletsizlik düzenidir’

Adaletin bir diğer görünümünün de farklılıkların bir arada eşit bir şekilde var olmasını savunmak olduğunu belirten Sancar, “Eğer bir tek anlayışı dayatmaya kalkarsanız ortaya çıkacak şey haksızlık, adaletsizlik düzenidir. IŞİD benzeri zihniyetler tam da bunu yapmak istemektedir. IŞİD herkesi tek bir inanca, bir inancın yorumuna mahkum etmek istedi. Bunu tebliği, ikna yoluyla da yapmadı. Tam tersine inanmayan başları kesmeyi de kendilerinde hak görecek kadar zulümle yapmaya çalıştılar.” şeklinde konuştu. 

‘Tekçilik çatışma getirir’

Tekçiliğin çatışma getirdiğini, çatışmaya karşı en büyük panzehirin ise çoğulculuk olduğunu kaydeden Sancar, “Farklılıkların eşit bir şekilde bir arada yaşamasını sağlamaktır. Adaletin tersi nedir? diye sorarsanız, birkaç kelimeyle diyebiliriz ki; adaletin tersi zulümdür, ayrımcılıktır, haksızlıktır. En kötü zulüm örneği ise bir zamanlar zulüm yaşamışların iktidarı elde ettiklerinde uyguladıkları zulümdür. Bundan daha kötüsünü tasavvur edebiliriz ama bu da yeterince kötü, ibret verici bir durumdur.” dedi.

’28 Şubat bir zulüm müdahalesiydi’

Türkiye’de bunun en çarpıcı örneği olarak yaşanan 28 Şubat olayının verdiğini söyleyen Sancar, “28 Şubat bir zulüm müdahalesiydi. O gün zulme maruz kalanlar, iktidarı ele geçirdiklerinde zulmü uygulayanların zihniyeti ile, yöntemleri ile amel etmeye başladılar. Ve görüyorsunuz ki bu yolun sonu yoktur, sınırı yoktur.” şeklinde konuştu.

‘Sizin gibi alimlerin yol göstericiliğine ihtiyacımız çoktur’

HDP olarak farklılıkları bir arada eşit bir şekilde yaşatabilecekleri bir ülkenin mücadelesini verdiklerini söyleyen Sancar, şunları kaydetti:

“Bu konuda eksikliklerimiz olabilir ama inancımız sağlamdır. Bu inancımız samimidir, bu daha da kuvvetlendirmek için sizin gibi alimlerin yol göstericiliğine, el vermesine ihtiyacımız çoktur. Bizim bu el vermeden kastımız da bize dışarıdan destek olmanız değildir. Tam tersine sizinle birlikte yaratacağımız büyük adalet hareketinin bir parçası olmaktır. Ne üstünde ne de başka yerinde durmayı hedefliyoruz. Biz adalet mücadelesinin en önünde olmayı kabul ederiz ama en üstünde bir rolü kendimize biçmeyi de adalet fikrine aykırı sayarız.”

‘Ülkede özgürlüğü gerçekleştiremezsek inançların samimiyetini sağlama imkanımız da olmayacak.” diyen Sancar, özgür olmayan insanın inancında samimi olmasını, inancında hakiki yaşamasını beklemenin doğru olmadığını söyledi.

‘O buluşmanın adını da İslam ve Adalet olarak koyduk’

Partilerinin Halklar ve İnançlar Komisyonu’nun çeşitli çalışmaları olduğunu söyleyen Sancar, şunları aktardı:

“Son olarak şimdi burada gerçekleştirdiğimiz toplantının yer aldığı bir programı hayata geçirmeye başladık. Bugüne kadar farklı bölgelerde 9 toplantı gerçekleştirdik. Sizin gibi değerli alimlerin, kardeşlerin, seydaların bir araya geldiği tartıştığı, fikir ürettiği, yol gösterdiği çok değerli toplantılar yaptık. Bu 10’uncusudur. Burada, İç Anadolu Bölgesinde gerçekleştirdiğimiz bu toplantı da bu seride bizim için çok değerli halkadır. Buradan gideceğimiz yer de 25 Mart’ta gerçekleştireceğimiz Büyük Adalet buluşmasıdır. O buluşmanın adını da İslam ve Adalet olarak koyduk.”

Sorunların tek çözüm yolunun diyalog, müzakere, hakikat ve mutabakat arayışı olduğunu yineleyen Sancar, “Bunun dışında hiç bir yol baskı yasak şiddet toplumsal sorunları çözemez. İşte bu çerçevede adalet mücadelesi de sorunların müzakere ile diyalogla, hakikat ve mutabakat arayışı ile çözülmesi mücadelesidir. Aynı zamanda barış mücadelesidir.” dedi.

Buluşma basına kapalı olarak devam ediyor.

Yeni1Mecra