“Adalet” mücadelesini sürdüren Şenyaşar ailesinin avukatları online panel düzenleyerek davanın geldiği aşama hakkında bilgiler paylaştı.
AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının saldırısı sonucu 2018 yılında eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, sorumluların yargılanması talebiyle başlattıkları “adalet nöbeti” sürüyor. Şenyaşar ailesi, nöbetin 62’nci gününde avukatları ile birlikte sosyal medyadan online düzenleyecekleri panellerin ilkini gerçekleştirdi. Panele ailenin avukatları Bülent Duran, Serhat Kurt, Sevda Çelik ile saldırıda yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar konuşmacı olarak katılırken, yüzlerce kişi dinledi.
Panelin moderatörlüğünü ailenin avukatlarından Gökkan Dayık yaptı.
“Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesine kulak verin” başlığıyla yapılan panelde ilk sözü alan Ferit Şenyaşar, “Adalet nöbetimiz iki ayı geride bıraktı. Eylemimizin iki amacı vardı. Yaşanılanları hem Türkiye hem de dünya kamuoyuna anlatmak. Bu açıdan nöbetimiz başarılı oldu. Türkiye ve dünyadan onlarca gazeteci, siyasetçi bize ulaştı, bizim yaşadıklarımızı kitleleri ile paylaştılar. İkinci amacımız da bu davanın hukuki boyutuydu. Olay sadece iş yerinde gerçekleşen saldırı üzerinden anlatılıyor ancak hastane boyutu kimse tarafından konuşulmuyordu. Eylem ile birlikte hastane boyutunu da gündem yaptık” diye konuştu.
‘Her şey ortaya çıkacak’
Asıl saldırıların hastanede olduğuna dikkati çeken Şenyaşar, “Hastanenin güvenlik kameraları var. Vali de oradaydı, bize ‘hastane kayıtları yok denilse de zamanı geldiğinde her şey ortaya çıkacak’ dedi. Kardeşim 3 yıldır suçsuz yere tutuluyor, gerçek katiller dışarıda dolaşıyor dedim kendisine. Yasaklar bittiğinde hukuku boyutu ile ilgili farklı ne yapacağımıza avukatlarımız ile birlikte karar vereceğiz” dedi.
‘Herkesi öldürmek istediler’
Ardından söz alan ailenin avukatlarından Bülent Duran, vicdan sahibi olan herkese duyarlılık çağrısı yaptı. Saldırıda Şenyaşar ailesinden bütün erkeklerin katledilmek istendiğini ifade eden Duran, “Ferit ambulans şoförü tarafından, Mehmet hastanenin arka penceresinden, Fadıl Diyarbakır’a kaçırılma sureti ile aramızda. AKP’li milletvekilinin yakınları ve korumaları işin içinde olduğu için üstü kapatılmak istendi. Saldırılar bir kurgu ile farklı bir yere çekilmek istendi. Bu katliamı yapanlar bir değil onlarca, kesici aletler, silahlar, yangın tüpleriyle vahşice bir katliam yapıldı” ifadelerini kullandı.
‘3 yıl oldu ifadeler alınmadı’
Saldırıya maruz kalan Şenyaşar ailesinin geçmişinin araştırılıp “örgüt bağlantısı” arandığını belirten Duran, “Fadıl Şenyaşar hastaneden apar topar gözaltına alındı ve yakalandı. Yıldız ailesinin tape kayıtlarında ‘biz yaptık kimse bize dokunamaz’ dediklerine şahit olduk. Hala yakalama kararı olan bir kişi yakalanmadı. Enver Yıldız failler ile birlikte adliyeye gelip teslim oldu. 3 yıl oldu ancak Yıldız ailesinden kimseden bir ifade alınmadı. Enver Yıldız, tape kayıtlarında ‘günü geldiğinde teslim olacağım. Hacı Esvet’i hastanede öldürdük’ demesine rağmen soruşturmada Yıldız ailesinden bir kişinin gözaltına alınmadığına şahit olduk” dedi.
‘İnsanlık suçu’
Yaşanılanları “insanlık suçu” olarak tanımlayan Duran, “Bu yalnız bir cinayet değildir. İş yerinde 30-40 kişi saldırdı hastanede bu sayı yüzlerce kişiye ulaştı. Emine anne bizzat baba Hacı Esvet katledildiği zaman kolluğun müdahale etmediğini söylüyor. Fail yalnızca Yıldız ailesi değil, kolluk güçleridir. Bu dosyanın üstü kapatılırsa kaybeden vicdan, insanlık olacak. Biz avukatlık yapmıyoruz, bu bizim sorumluluğumuz, bu vahşeti aydınlatmamız gerek. Yargılama aşamasında da bunu söyledik. Saldırının bir bütün olduğunu, devam eden eylemlerde katliam yaşandığını belirttik. Adil Şenyaşar’a Enver Yıldız tarafından 3 kurşun sıkılmış ama adli raporda 17 tane mermi var. Tutuklu olan sadece bir kişi” şeklinde konuştu.
‘Vicdanı olan herkesin mücadelesi’
Saldırıların aynı günde yaşanmasına rağmen iki dosyaya ayrıldığını belirten Duran, sözlerini şöyle sürdürdü: “İddianamenin kabul edilmesi, iddianame Yıldız ailesinin savunmasından ibaret. Saldırıda yer alan herkesin cezalandırılmasını talep ederken, Malatya’da ailesine yönelik saldırıya karşı meşru müdafaa kapsamında yapılan eylemi görmeden Fadıl Şenyaşar’a korkunç ceza verildi. Mahkeme heyeti siyasi baskı yok dedi ancak çıkan karar bunu göstermiyor. Karar bu olmaması gerekirken bu karar çıktı. Mahkeme hastane boyutunun kısıtlamasının kalkmasını beklemeden karar verdi. Korkunç bir vahşet var. Bu mücadele çok önemli. Bu adalet mücadelesi Şenyaşar ve avukatlarının mücadelesi değil vicdanı olan herkesin mücadelesi. 3 yıl boyunca kimsenin ifadesi dahi alınmadı. Kısıtlılığın kalkması yönünde talebimiz ret edildi. Her yerde adalet mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Şenyaşar: Vazgeçmeyeceğiz
Ardından tekrar söz alan Ferit Şenyaşar, “Gizlilik kararının kaldırılmaması hukuka uygun bulundu. Bu kararı verenler de ilerde yargı önünde hesap verecek. Biz mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Vicdan sahibi olan herkes bu davaya sahiplenmeli. Dünyanın hiçbir yerinde hastanede katliam yapılmadı. Adalet nöbetimiz yasakların son bulmasıyla adliye binası önünde tekrar devam edecek” diye konuştu.
‘Toplumsal sorunların yansıması’
Ailenin avukatlarından Sevda Çelik ise Anneler Günü’ne dikkati çekerek, “Bugün anneler günü, Emine anne gözü yaşlı bir annemiz” dedi. Emine Şenyaşar’a avukat olarak “Adalet” vaat edemediğinin altını çizen Çelik, “Buna karşı Emine anne iki ayı aşkındır ‘Adalet’ nöbeti tutuyor. Olayların meydana gelmesi toplumsal sorunların yansımadır. Şenyaşar ailesinin yaşadıkları da hepimizin kalbini vicdanını sızlatan bir olay. Yargı süreci de aynı şekilde. Yargı sistemimizin kendi içinde çok ciddi çıkmazları var. Siyasi saikler dosyalarımız üzerinde gölge oluşturarak adaletin sağlanmaması için engel teşkil etmekte” dedi.
‘Biz sadece bir unsuruz’
Dosyanın avukatlığını yapmanın zor olduğunun altını çizen Çelik, “Adaletin sağlanması için ne kadar katkı sağlayabiliyoruz açısından çok soru işaretleri var. Adalet hepimizin ihtiyacı ve bunun olması için biz avukatlar sadece bir unsuruz. Aradan 3 yıl geçti hem uzun hem de kısa bir süre. Şenyaşar dosyası ve benzer dosyalar hala devam ediyor. Israrlı adalet talebi ve beklentisi karşılığını bulacak. Dosyada gizlilik kararı var, savcılar değişti ama buna rağmen teknik bilgilerin ve verilerin açık olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Adalet talebi her yerde devam edecek’
“İğne ile kuyu kazıyarak, adalete ulaşma peşinde” olduklarını dile getiren Çelik, saldırılara birçok kamu personelinin tanık olduğunu sözlerine ekledi. Adalet ısrarının önemli olduğunu vurgulayan Çelik devamla, “Bu dosyanın etkin bir şekilde soruşturulmasını istiyoruz. Kimler bu olayda sorumluysa tespitini istiyoruz. Bize sunulan desteği çok önemli buluyorum. Herkesin siyasi politik kaygı durmaksızın insani bir şekilde gösterdiği duyarlılığın yargılanmaya da etkisi olacağını düşünüyorum. Bu dosya sadece Şenyaşar ailesine ait değil, duyarlık gösteren herkesin doğrudan doyası. Bu mecrada yaptığımız ilk çalışma bu panel. Şenyaşar ailesinin ve avukatlarının ısrarlı adalet talebi her yerde devam edecek” dedi.
‘Devlet gücü’
Son olarak söz alan ailenin bir diğer avukatı Serhat Kurt, süre sorunundan kaynaklı olaylarda devlet gücüne dikkat çekerek, sonuna kadar ailenin yanında gerçeklerin açığa çıkması için mücadele edeceklerini söyledi.
Avukatlar devamında dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayarak, paneli sonlandırdı.
MA / URFA