Sur Belediyesi Eşbaşkanlığı görevinden alınarak yerine kayyım atanan Filiz Buluttekin, 6 aydır tutuklu yargılandığı davadan tahliye edildi.
İçişleri Bakanlığı tarafından Sur Belediyesi Eşbaşkanlığı görevinden alınarak yerine kayyım atanan Filiz Buluttekin’in “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya Buluttekin, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Buluttekin’in avukatları Cihan Aydın, Sertaç Buluttekin ve Suzan Akipa duruşmada hazır bulundu.
Avukat Buluttekin, duruşmanın SEGBİS kaydıyla yapılmasını istedi. Ancak mahkeme heyeti, duruşmanın SEGBİS kaydını gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle talebi reddetti.
’10 yaşındaki çocuğumla birlikte kafamıza silah dayadılar’
Hakkındaki iddialara ilişkin savunma yapan Filiz Buluttekin, yürütülen soruşturmanın kendisine yönelik “saldırı” olduğunu söyledi. Mahkemenin kanuna uygun hareket edeceği varsayımıyla savunmasını yaptığını dile getiren Buluttekin, “Ben, eşim ve 10 yaşındaki çocuğumla birlikte yüz üstü yere yatırılarak, kafamıza silah dayanılarak gözaltına alındım. İddianamede hiçbir somut delil yoktur.” dedi.
‘İddianamede yer alan eylemlerde suç unsuru yok’
Suçlanmasına dayanak olarak gösterilen herhangi bir belgenin tarafına verilmediğini söyleyen Buluttekin, şöyle devam etti: “İddianamede yer alan eylemlerin hiçbirinde suç unsuru yoktur. Ben sadece üyesi olduğum HDP’nin yürütmüş olduğu yasal eylemlere katıldım. Hiçbir çağrı neticesinde cenazelere katılmadım. İktidar dahil halk buluşmaları yapan siyasi partiler cenazelere de katılır. Başkaca farklı faaliyetler de yaparlar. Bunu suç olarak kabul etmiyorum. HDP’nin aldığı kararlar doğrultusunda hareket ettim.”
Buluttekin, “gizli tanık” beyanlarına da değinerek, Feyme ismini hiç kullanmadığını “gizli tanık” ifadelerinin yalan ve iftira olduğunu belirtti. HDP’nin yasal bir parti olduğunu ve yasal olarak faaliyetlerine devam ettiğini belirten Buluttekin, “Bu nedenle tahliye talebinde bulunuyorum.” dedi.
Avukat Akipa da, müvekkiliyle ilgili olarak iddianamede kolluk kuvvetlerince tutulan hiçbir tutanağa yer verilmediğini ve 42 eylemin hiçbirinin suç teşkil etmediğini söyledi. Müvekkilinin gerekli izinleri alınmış mitinglere katıldığını hatırlatan Akipa, miting ve açık hava gösterilerinin valilik izni ve oluru mevcut olduğunun altını çizdi.
‘Müvekkil belediye başkanı olunca yargılama ortaya çıkıyor’
Avukat Aydın da, müvekkilinin 2017 yılından beri izlendiğini belirterek, “gizli tanıkta 2018 yılında dinlenmiştir. Bu süre içerisinde müvekkilimin gerçekleştirdiği eylemler, suç oluşturmuş olsaydı neden bu süre içinde müvekkilim yargılanmadı? Ne zaman ki müvekkil belediye başkanı oluyor yargılama bu şekilde ortaya çıkıyor. Mahkemelerin bu tür meselelere alet olmaması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı. Aydın, tahliye talebinde bulundu.
‘Dosya siyasi saik ile oluşturulmuş’
Avukat Buluttekin ise, dosyanın hukuki bir saik ile değil de siyasi saik ile oluşturulduğunu ifade ederek, “Müvekkile isnat edilen örgüt üyeliği suçu unsurları bu dosya açısından kesinlikle gerçekleşmemiştir. Gizli tanık ifadeleri ile soyuttur. Mahkeme yanıltılmaktadır. Kolluk ile birlikte savcılık tarafından bu evraklarda dosya arasına girmiştir. Bu yanıltmadan dolayı suç işlenmiştir.” dedi. Buluttekin, müvekkilinin beraatını istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, delillerin önemli ölçüde toplanmış olması ve Buluttekin’in tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliye kararı verdi. Duruşma 26 Ekim’e ertelendi.
MA – DİYARBAKIR