HABER MERKEZİ – Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bugün belirledikleri Asgari Ücret Komisyonunun görüşlerini almak üzere 39 yıl aradan sonra Hak-İş ve DİSK’e gideceğini belirterek, “Ayrıştığımız zaman bedelini beraber ödüyoruz. Yan yana gelmek mecburiyetindeyiz.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Türk-İş Genel Merkezi’nde Genel Başkan Ergün Atalay’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Öztrak, Türkiye’nin gerçek gündeminin, neredeyse duran ekonomi, artan işsizlik, kamu zamları, pahalılık, ödenmeyen çek ve senetler, batan şirketler, konkordatolar, işten çıkarmalar olduğunu söyledi. Son bir yılda işsiz sayısının 980 bin kişi arttığına dikkati çeken Öztrak, burada vahim olan durumun, daha önce iş sahibi olan 789 bin kişinin işsiz kalması olduğunu vurguladı.
‘İşsizlik rakamlarıyla oynanıyor’
Öztrak, işten çıkarılanların 496 bininin inşaatta, 179 bininin sanayide, 20 bininin hizmet sektöründe, 94 bininin ise tarım sektöründe çalıştığını ifade ederek, “Bugüne kadar birçok krizi yaşadık. Bugüne kadar yaşadığımız krizlerin hiçbirinde işsizlik bu kadar yaygın olmadı. Bu kadar yaygın işten çıkarılmalar hiç olmamıştı. İlk defa oluyor.” diye konuştu. İşsizlik rakamlarıyla oynandığını söyleyen Öztrak, bu yıl 15 yaş üzerindeki nüfusun 858 bin kişi artmasına rağmen, bunların sadece 191 binin iş gücü piyasasına girip iş aradığını aktardı.
‘Vaadini bu kadar tutamayan yönetim görülmedi’
Faik Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın TOBB Başkanı ile “2,5 milyon kişiye istihdam sözü” verdiğini hatırlatarak, “Bırakın 2,5 milyon kişiye istihdam yaratmayı, 789 bin kişi işinden oldu. Bunun hesabı nerede verilecek? Dünyanın hiçbir yerinde vaadini bu kadar tutamayan bir yönetim görülmedi.” ifadelerini kullandı.
‘Artık işsizlik fonu işsiz kalanlar için kullanılmalıdır’
Ekonomide giderek artan bozulma sonrasında Türkiye’de insanların aileleriyle beraber canlarına kıymaya başladığını söyleyen Öztrak, şunları kaydetti: “Artık bu İşsizlik Fonu işsiz kalanlar için kullanılmalıdır. İşsizlik Fonu’ndan yararlanma şartları böylesine büyük bir sistemik kriz içinde mutlaka kolaylaştırılmalıdır. Bu İşsizlik Fonu meselesi insanların özellikle bu dönemde yaşadıkları, onları umutsuzluğa sürükleyen bu sıkıntıları aşmalarına yardımcı olacak bir unsurdur. Diğer taraftan baştan beri söylediğimiz Aile Sigortası da burada bu derde deva olabilecek önemli düzenlemelerden bir tanesidir.” Öztrak, asgari ücret meselesinde ise sendikaların ve işçilerin yanında olduklarını dile getirdi.
‘Asgari ücret zamlar karşısında eridi’
Veli Ağbaba da Türkiye’de yaklaşık 6 milyon işçinin asgari ücretle çalıştığını hatırlatarak, Avrupa Birliği verileriyle karşılaştırıldığında Türkiye’de çalışanların yüzde 43’ünün asgari ücrete tabi olduğunu dile getirdi. Ağbaba, son bir yılda asgari ücretin yapılan zamlar karşısında eridiğini söyledi. Ekonomik krizin eşi benzeri görülmemiş bir işsizlik yarattığını belirten Ağbaba, işsiz sayısının son bir yılda 4 milyon 600 bini bulduğunu, geniş tanımlı işsizliğin ise 8 milyonu aştığını ifade etti. Türkiye’deki genç işsizliğe işaret eden Ağbaba, her 3 gençten birinin işsiz olduğu ülkede “Üç çocuk yapın” söyleminin arkasının boş olduğunu anlattı.
Türk-İş: Başımıza gelmeyen kalmadı
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da, geçen yılki asgari ücret görüşmelerini hatırlatarak, 17 Eylül’de Malatya’da “Ülkenin durumu ortada, alım gücü düştü, asgari ücret 2 bin lirayı aşsın” dedikten sonra başına gelmeyenin kalmadığını, “ülkeyi karıştırıyor” diye mahkemeye verildiğini söyledi. Sonrasında yapılan görüşmede asgari ücretin 2 bin 20 lira olarak imzalandığını hatırlatan Atalay, Türk-İş’in bugüne kadar 39 kez Asgari Ücret Tespit Komisyonunda asgari ücretliyi temsil ettiğini, bunların 6’sında oy birliğiyle zammın imzalandığını söyledi.
Muhalefete Türk-İş’i koruyun çağrısı
Bir süre sonra gerçekleşen kamu işçilerinin sözleşmesinde de “Başlarına gelmeyenin kalmadığını” dile getiren Atalay, yaşanan süreçlerde “sendikalar bizi satıyor” ifadelerinin kullanıldığını, haklılıklarını kimseye anlatamadıklarını kaydetti. Muhalefet partilerinden Türk-İş’i koruyup kollamalarını isteyen Atalay, işçi, sendikalar ne diyorsa onu yerine getirmeye çalıştıklarını savundu.
39 yıl sonra DİSK ve Hak-İş’e gidilecek
Bu yılki Asgari Ücret Komisyonunu bugün belirlediklerini dile getiren Atalay, “Komisyonu bugün atadık. Atadığımız komisyon yarın saat 15.00’de Hak-İş’e, akşam 19.00’da da İstanbul’a DİSK’e gidecek. İlk defa 39 sene sonra DİSK’in de Hak-İş’in de yönetimlerinin görüşü alınacak. Asgari ücretle ilgili hangi noktada duracağız, ne yapmamız gerekiyor, DİSK’in, Hak-İş’in görüşünü alıp bu süreci beraber götüreceğiz bu sene.” diye konuştu.
‘Ayrıştığımız zaman bedelini birlikte ödüyoruz’
Daha önce vergi ile ilgili bir toplantı yaptıklarını ancak bir netice alamadıklarını belirterek, işçinin ocak ayında aldığı ücreti, aralık ayında da almak istediğini dile getirdi. DİSK’in de Hak-İş’in de görüşünü almayı önemsediğinin altını çizen Atalay, “Ayrıştığımız zaman bedelini beraber ödüyoruz. Yan yana gelmek mecburiyetindeyiz. Geç de olsa yan yana geldik bu vergiyle ilgili.Geç de olsa yan yana geldik bu vergiyle ilgili. Asgari ücretle ilgili de bu süreci devam ettirmek istiyoruz. Ülkede yeteri kadar sıkıntımız var mı? Var.” dedi.
Atalay, İşsizlik Fonu’nun yerinde kullanılmasının, alma şartlarının düzeltilmesinin önemine işaret ederek, “Fonla yol yapılmasın, köprü yapılmasın. Bu parayı işçi, işveren yatırıyor, biz kullanalım.” şeklinde konuştu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu dönemi geldiğinde bazı kimselerin “asgari ücret 3 bin-5 bin olsun” dediğini anımsatan Atalay, “Bunları konuşmak, sallamak kolay ama söylediğinizle aldığınız arasında bir uyum olması lazım.” dedi. Atalay, bu yaşananlardan dolayı haftaya yapacakları kongreye sadece işçileri çağıracaklarını belirtti.
‘Mikrofon tutmaya korkuyorum’
Açıklamalarının ardından Atalay, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Söylenen ile alınan arasında bir uyum olmalı dediniz. Daha önce kamu işçileri için yüzde 15 zam istediniz, bir uçurum var. Bu sefer farklı bir strateji mi geliştireceksiniz?” sorusu üzerine Atalay, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben mikrofon tutmaya korkuyorum artık. Başıma iş gelmesin diye elimi koyuyorum. Çünkü herkesin kafasında o var. Biz burada 17 sendika beraber karar verdiler. 4’ten başladık 8 oldu. Ya Yüksek Hakeme gidecektik ya greve gidecektik ya imzalayacaktık. Biz, imzalama yolunu seçtik. Tarım-İş sözleşmesini kendi imzalar, madenin kendisi imzalar. Benim öyle bir yetkim yok. Yani arkadaşların tamamı mutabık kaldılar. Bana dediler ‘Başkan in aşağı imzala.’ Ben, sembolik orada oturdum. Öyle bir ihale kaldı ki ne tarımı ne madeni biliyor, beni biliyor millet. Yanlış bir iş yapmadık.”
“Asgari ücret zammının” sorulduğu Atalay, “Yaşam maliyeti 2 bin 578 lira. Yaşam maliyetinin altında hiçbir şey oturup konuşmayız.” yanıtını verdi.
AA – ANKARA