Türkdoğan: 13 kişinin yaşamını yitirdiği olay açıklığa kavuşturulsun

İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan, Gare bölgesinde PKK tarafından alıkonulan asker, polis ve istihbarat görevlisi 13 kişiyi sağ salim kurtaramadıkları için çok üzgün olduklarını belirterek, neden olanları kınadı.

Türkdoğan, olayda sorumluluğu olanların yargı önünde hesap vermesi ve olayın açıklığa kavuşturulması için TBMM’nin araştırma komisyonu kurması çağrısında bulundu.

İnsan Hakları Derneği (İHD), 6 yıl önce PKK tarafından yol kontrolü sırasında alıkonulan asker, polis ve istihbarat görevlisinin Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Gare bölgesinde yaşamını yitirmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri katıldı.

’13 kişiyi sağ kurtaramadığımız için çok üzgünüz’

Toplantıda konuşan Türkdoğan, 6 sene boyunca bu kişilerin kurtarılması için birçok girişimleri olduğunu hatırlatarak “Hayatını kaybeden 13 kişiyi sağ salim kurtaramadığımız için çok üzgünüz” dedi. Türkdoğan, bu kişilerin yaşamını yitirmesine neden olanları kınayarak yargı önünde hesap vermeleri gerektiğini belirtti.

‘Geçmiş dönemde alıkonulan kişiler sağ şekilde teslim alındı’

Türkdoğan, geçmiş dönemde yaşanan sivil ve güvenlik personelinin alıkonma olaylarında, bu kişilerin insan hakları örgütlerinin çabası ile sağ şekilde teslim alınıp ailelerine kavuşturulduğunu hatırlattı.

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan (ortada) Gare’de 13 asker, polis ve istihbarat görevlisinin yaşamını yitirmesine ilişkin açıklama yaptı.

‘Alıkonulan Serdar Vardar ve Ferdi Polat’ın akıbeti konusunda belirsizlik sürdü’

PKK/HPG tarafından yol kontrolleri sırasında alıkonulan asker, polis ve istihbarat görevlilerinin ise aradan geçen 6 yıla rağmen serbest bırakılmadığına işaret eden Türkdoğan, “Alıkonulanlardan Sedat Vardar ve Ferdi Polat’ın akıbeti konusundaki belirsizlik ise sürmüş, Ferdi Polat’ın alıkonduktan hemen sonra yaşamını yitirdiği yetkililer tarafından aradan geçen 2 yıl sonra ailesine bildirilmiştir. Sedat Vardar’ın akıbeti ise hala belli değildir.” dedi.

‘Ailelerle TBMM ziyaretleri yaptık’

2015, 2016 yıllarında PKK/HPG tarafından yolları kesilip yol kontrolü sırasında alıkonulan asker, polis ve istihbarat görevlileri için de genel merkezleri, şubeleri ve diğer insan hakları örgütlerinin çok sayıda açıklama yaptığına vurgu yapan Türkdoğan, ayrıca ailelerle basın açıklaması ve seslerini duyurmak için TBMM ziyaretleri yaptıklarını ifade etti.

‘Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı taleplerimize cevap vermedi’

Türkdoğan, “Aileler bizzat bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı ile görüşerek sorunun çözümünü dile getirmiştir. İHD ve diğer insan hakları örgütleri ile birlikte Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı ile görüşme taleplerimize olumlu-olumsuz cevap verilmemiştir.” dedi.

2016’da Meclis’te grubu bulunan siyasi parti temsilcileri ile ailelerle birlikte görüştüklerini söyleyen Türkdoğan, inisiyatif alarak bu kişileri teslim alabileceklerini belirttiklerine dikkati çekti.

‘İktidar yanlısı medya kamuoyu oluşturmada engel teşkil etti’

Siyasi iktidarın duyarsızlığı nedeniyle tüm girişimlerinin başarısız olduğunu vurgulayan Türkdoğan, bu insanların kurtarılması için bazı girişimlerinin, “Terör örgütü muhatap alınmaz” gibi sert güvenlik politikaları ve devam eden kesintisiz askeri operasyonlar nedeniyle başarısız olduğunu belirtti.

Türkdoğan, “Tüm süreçte iktidar yanlısı medyanın duyarsızlığının devam etmesi ve güçlü bir kamuoyu oluşturmada önümüzde engel teşkil ettiğini özellikle belirtiriz.” dedi.

‘Devletlerin operasyondan kaçınma yükümlülüğü vardır’

Sadece devletleri bağlayan insan hakları hukukunda devletlere yapacakları operasyonlarda bazı sorumluluklar yüklendiğine işaret eden Türkdoğan, “İnsan hakları hukuku uyarınca devletlerin çatışmanın tarafı olmayan kişileri tehlikeye düşürecek operasyonlardan kaçınması, bu kişilerin yaşam hakkının güvence altına alınması için gerekli önlemleri alması yükümlülüğü vardır.” dedi.

‘Kamuoyunun hakikati bilme hakkına saygı gösterilmeli’

Türkdoğan, sorumluların ortaya çıkarılması için tarafsız ve bağımsız organlar eliyle, soruşturmayı sekteye uğratmadığı sürece başta mağdur yakınları olmak üzere kamuoyunun hakikati bilme hakkına saygı gösterilmesi ve etkili bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

‘PKK’nin bu olaydaki sorumluluğu açıktır’

PKK’nin insancıl hukuk kuralları gereği alıkoyduğu kişilerin hayatından sorumlu olduğunu dile getiren Türkdoğan, “Bu olaydaki sorumluluğu açıktır. Halen elinde alıkoyduğu kişiler var ise, bu kişileri bir an önce serbest bırakmaya davet ediyoruz” dedi.

‘Genelkurmay da operasyonun muhtemel sonuçlarından sorumlu’

Genelkurmay’ın alıkonulan kişilerin bulunduğu yere oldukça riskli askeri operasyon yapmasının muhtemel sonuçlarından da sorumlu tutulacağının açık olduğunu dile getiren Tükrdoğan, şöyle devam etti:

“Hükümetin bu konuda adım atarak idari soruşturma konusu yapması gerekmektedir. Yaşamını yitiren alıkonan kişiler ile ilgili etkili soruşturma için yetkili Başsavcılığın çalışmalarının kolaylaştırılması gerekmektedir. Askeri operasyon ile ilgili eldeki tüm bilgi ve belgelerin yetkili Başsavcılık ile paylaşılması gerekmektedir. Adli Tıp Kurumu’nun yapacağı otopsi ve benzeri çalışmalarda yaşamını yitirenlerin ölüm sebebini ve ölüm anını uluslararası standartlara uygun olarak ve denetime açık bir şekilde yapması gerekir. Adaletin yerini bulması açısından tüm gerçekliğin açığa çıkmasının zorunlu olduğunu, bu tip ağır yaşam hakkı ihlallerinde yukarıda belirttiğimiz gibi tarafsız ve bağımsız organlar eliyle soruşturma yürütülmesinin gerekli olduğunu belirtmek isteriz.”

Meclis’in bu olayı Araştırma Komisyonu kurarak araştırması ve olayı açıklığa kavuşturması gerektiğini belirten Türkdoğan, hükümet yetkililerine seslenerek olayın açıklığa kavuşturulması, sorumluluğu olan herkesin belirlenmesi için detaylı bir soruşturma ve kovuşturma sürecinin başlatılması çağrısında bulundu.

Yeni1Mecra