Boğaziçi Dayanışması, Kadıköy’de gerçekleştirdiği eylemde üniversite ve belediyelere atanan kayyımları protesto etti.
Boğaziçi Dayanışması, Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirdiği eylem ile üniversitelerden belediyelere kadar atanan tüm kayyımları protesto etti. “Üniversiteler ve belediyelerdeki tüm kayyumlar gidecek” ve “Piyonu değil şahı istiyoruz” pankartlarının açıldığı açıklamada “Tüm kayyumlar gidecek”, “Güle güle Melih” ve “Kayyumlara karşı seçim üniversiteler bizim” dövizleri açıldı. Sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek sloganlarının atıldığı açıklamaya yüzlerce üniversite öğrencisinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dersim Dağ, Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ve çok sayıda siyasi kurum temsilcisi katıldı.
‘Bulu’nun akibetine iyi bakın’
Boğaziçi Dayanışması adına açıklama yapan Beha Yıldız, Melih Bulu’nun iktidarın yönetememe krizinin son kurbanı olduğunu söyledi. Üniversite öğrencilerinin direnişinin kırılmaması sonucu Melih Bulu’nun görevden alındığını aktaran Yıldız, “Tüm bu anti-demokratik sistemin yarattığı bunalım onun omuzlarına yıkılmıştır. Bu düzene uşaklık etmekte ısrar eden kim varsa Melih Bulu’nun akıbetine iyi baksın. Elbette ki bizler, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin, Barış İçin Akademisyenlerin ihracının mesulü olan bu Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden demokrasi adına herhangi bir kazanım elde edilemeyeceğini çok iyi biliyoruz. HDP’li belediyelere atanan kayyumlardan kurtulmadan, üniversitelerdeki kayyumlardan da kurtulamayacağımızın da bilincindeyiz” dedi.
‘Abluka devam ediyor’
“Bir darbe kurumu olan YÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskısı devam ediyor” diyen Yıldız, Boğaziçi Üniversitesi üzerindeki ablukanın da devam ettiğini belirtti. İktidarın tüm kesimler üzerinde tahakküm kurmak istediğine işaret eden Yıldız, “Suruç’ta katledilenler için adalet henüz gelmedi, ve bizler ezilenler ve emekçilerin birleşik-bağımsız mücadelesini örmeden de gelmeyecek! Ankara Garı katliamının sorumluları hesap vermedi. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmadı. Cezaevinde halen aralarında okuldaşlarımız olan Adalet Karataştan ve Tahsin Barutçu olmak üzere binlerce öğrenci var. LGBTİ+ların ve kadınların yaşam hakları tehlike altında” ifadelerini kullandı.
‘Mücadele yeni başladı’
Mücadelenin henüz yeni başladığını vurgulayan Yıldız, “Artık rejimin basit aparatları, emir kulları olan özel güvenlikle, polisle değil; kayyum düzeninin siyasi sorumlularıyla hesaplaşmak istiyoruz. Biz, artık bu ülkede yaşayan herkesin sorunlarına dair söz söylemek, bu sözü ortaklaştırmak ve emekçilerin-ezilenlerin birleşik bağımsız mücadelesine bir tuğla koymak istiyoruz. Bu nedenle yalnızca Boğaziçi’ndekiler değil, tüm kayyumlar gidene dek, mücadelemize devam edeceğiz, devam edeceğiz, devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Kayyımlar iktidarın taşeronudur’
Yıldız’ın ardından kapatılan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Kulübü adına söz alan Mert Çetin ise Melih Bulu’nun görevden alınmasını bir kazanım olarak görmediklerini belirtti. Kayyımlık rejiminin iktidarın bir taşeronu olarak işletildiğini ifade eden Çetin, şunları belirtti: “LGBTİ+fobik politikaları da kurumlara yaymayı amaçlamaktadır. Biz ilk kayyum Mehmet Özkan’dan öğrendik ki bu mevzubahis değerler arasında sürekli marjinalize edilen LGBTİ+ların, Kürtlerin, muhalif siyasetlerin yeri yokmuş. Boğaziçi’ndeki bu mücadele ezilenlerin mücadelesinden ayrı düşünülemez. HDP’li belediyelere atanan kayyumlara, gökkuşağı bayrağı gördüğü anda saldırıya geçen polise ve tüm bunların arkasındaki faşist iktidara karşı savaşan herkesle mücadelemiz ortaktır.”
Ortak mücadele çağrısı
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ve HDP Milletvekili Dersim Dağ da Boğaziçi öğrencilerinin kazanımlarının başladığı yerden tüm kayyımlara karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.
Daha sonra farklı üniversitelerden öğrenciler de söz alarak ortak mücadele vurgusu yaptı.
Eylem alkış ve sloganlar ile son buldu.
MA / İSTANBUL