PTT’nin kasasında 650 milyon lira varken Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredildi. Devirden sonra 900 milyon lira zarar etti. İddiayı Cumhuriyet’ten Tuncay Mollaveisoğlu kamuoyuna duyurdu ve iddiasını TVF’nun iç denetim raporuna dayandırdı.
HDP’li Kemal Peköz konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Ancak söz konusu habere İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği erişim engeli getirdi.
HABER MERKEZİ – Cumhuriyet gazetesi muhabiri Tuncay Mollaveisoğlu, TVF’nin İç Denetim raporlarına göre PTT devirden sonra 900 milyon TL zarar etti” diye bir haber yaptı. Mollaveisoğlu’nun haberi üzerine pek çok gazete Cumhuriyet’ten alıntı yaparak haberi duyurdu.
Paraanaliz.com da iddiayı aktaran yayınlar arasında yer aldı. Burada yer alan habere göre PTT, 2017 yılının Şubat ayında pek çok şirketle birlikte Türkiye Varlık Fonu’na devredilmişti. Devir işlemi öncesi PTT’nin kasasında 650 milyon TL bulunuyordu. Ancak PTT, devirden sonra 900 milyon lira zarar etti.
PTT fona devredildikten sonra hızla alt şirketler yani iştirakler kuruldu. İştiraklerin yöneticileri yüksek maaş alırken ticari faaliyetlerine başlamayan Kule A.Ş’nin hesaplarına 20 milyon TL nakit aktarıldı.
2015 yılında 425 milyon lira, 2016 yılında 550 milyon lira, 2017 yılında da 642 milyon lira kar eden PTT, 2018-2019 yılında ise 900 milyon TL zarar etti.
Paraanaliz, Tuncay Mollaveisoğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan haberini de aktardı:
2017 yılının şubat ayıydı. Türkiye’nin en değerli kurumları, millete ait olan arsalar ve dev şirketler Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredildi. Fon doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlandı. Erdoğan’ın kararı ile 60 milyar dolarlık fon yönetiminin başına damadı Berat Albayrak geçirildi.
TVF’nin üzerine özel yasalarla perdeler örtüldü… Örneğin, millete ait şirketlerde ne olduğunu, millet adına denetleyen Sayıştay, Varlık Fonu’nda devre dışı bırakıldı!
Sayıştay, Varlık Fonu’nu hiçbir şekilde denetleyemiyor. Kamu zararı açısından rapor düzenleyemiyor! Sayıştay yasası bu özel düzenleme için değiştirildi. Fon, Kamu İhale Yasası kapsamından çıkarıldı. Sayıştay fona devredilen bazı şirketlerde inceleme yapabiliyor. O şirketlerin alt şirketlerinde ise hiçbir şekilde denetleme yapamıyor.
Bu nedenle fona devredilen şirketler, alt şirketler, yani iştirakler kurarak denetim kapsamından çıkarılıyor. Bu alt şirketler ise kamu denetimine tabi değil! Yani AKP bürokratları bu şirketleri sanki kendileri kurup var etmiş gibi yönetip, karar alabiliyor.
‘Zarar başladı’
Peki, BOTAŞ’tan Türk Hava Yolları’na, Vakıfbank’tan PTT’ye kadar Türk halkına ait 60 milyar dolarlık varlık, neden şeffaf şekilde denetlenmiyor! Bu örtünün elimize uzanan belgelerle bir ilişkisi var, çünkü, yalnızca PTT’de 1.5 milyar TL buhar oldu!
179 yıl önce temelleri atılan PTT, Türk milletinin en değerli, en yaygın ve kârlı şirketlerinden biriydi. İki yıl önce, başında damat Berat Albayrak’ın olduğu Varlık Fonu’na aktarıldığında kasasında 650 milyon TL vardı! İki yılın sonunda PTT tam 900 milyon TL zarar etti.
‘Parfüme 5 milyon TL’
Varlık Fonu’nun kendi iç denetim raporlarına yansıyan ayrıntılar dudak uçuklatıyor! Örneğin PTT, şubelerinde kullanılmak üzere oda parfümü sipariş ediyor. Bu parfümlere bir yılda 5 milyon TL harcanıyor.
Oda parfümü için piyasa fiyatlarının üzerinde ödeme yapılıyor. Maliyeti 2 TL olan spreyler için 60 TL ödeniyor. Şubelere verilmek üzere tam 600 bin adet koku sipariş ediliyor… Oysa PTT’nin toplam şube sayısı 3 bin 800!
‘İştiraklerde büyük zarar’
TVF raporu, PTT’nin iştiraklerinde de sermaye transferlerinin “yanlış” planlanması ile zararlar oluştuğunu belirtiyor. Örneğin ticari faaliyetlerine başlamayan Kule A.Ş’nin hesaplarına 20 milyon TL nakit aktarılmış. Bu nakit paranın faaliyeti olmayan şirkete neden aktarıldığı ve nasıl harcandığı merak konusu. PTT’nin Anadolum Destek Lojistik Hizmeti A.Ş adlı araç kiralama firması da Türk halkının milli şirketini ciddi zarara uğratan iştiraklerden biri. Raporda araç kiralama bedelleri ve reklam anlaşmalarının piyasa şartları ile örtüşmediği maddeler halinde dile getiriliyor.
PTT ve Sayıştay denetimine tabi olmayan iştirakleri, hizmet satın almalarından, reklam ve promosyon harcamalarına, maaş ödemelerinden, sözleşmelere kadar piyasa fiyatlarının üzerinde, ayrıcalıklı, hayatın olağan akışının dışında iş ve işlemler yapmakla eleştiriliyor.
TVF’ye devredilmeden önce kasasında 650 milyon TL para olan PTT’nin, fona devredildikten sonra iki yıl içinde 900 milyon TL zarara uğraması yani 1.5 milyar TL’nin PTT’den buhar olması “Bu paralar kimin cebine girdi” sorusunu gündeme getiriyor.
TVF’nin bağlı olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve fon yönetiminin başındaki Berat Albayrak bu zararlarla ilgili bir açıklama yapmalıdır. Fona devredilen diğer şirketlerin Saray’ın kontrolüne geçtikten sonraki kâr-zarar durumunu, devletin şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesi ile sorumlu gazetecilik gereği hükümetten açıklamasını bekliyoruz.
Parti kadrolarına ballı maaşlar
PTT fona devredildikten sonra hızla alt şirketler yani iştirakler kuruluyor. PTT Anadolum, Kule A.Ş, PaYE, PTTAVM, PTT teknoloji gibi. Bu şirketlere ayrıcalıklı yöneticiler yüksek maaşlarla atanıyor. Bir yönetici birden fazla kurumdan maaş alabilir hale getiriliyor. Tamamı AKP’ye yakın eski danışman ve bürokrat kadrolarından oluşan yöneticilere öyle ayrıcalık tanınmış ki, genel müdürler için 5 yıl, yardımcıları için 3 yıllık garanti süreli sözleşmeler imzalanmış. Yetmemiş, bu kişiler sözleşme bitimine 1 ay bile kalsa iş akitleri fesh- edildiğinde 5 yıllık tazminata hak kazanıyorlar.
‘Yıldırım kâr ediyor demişti’
AKP’li Binali Yıldırım, başbakanlığı döneminde yaptığı açıklamada PTT’nin kâr eden bir kurum olduğunu söylemişti: “2003’te ben göreve başladığımda (Ulaştırma Bakanlığı) 170 yıllık mazisi olan PTT 11 trilyon zarar ediyor ve bir ayda 2 milyon 400 bin işlem yapılıyordu. Şu anda yaptığı işlem sayısı 30 milyonu geçti ve PTT 500 milyon lira civarında kâr ediyor. PTT millete yük olmuyor, milletin yükünü taşımaya devam ediyor. PTT bir marka oldu. Türkiye’nin markası değil, dünyanın bir markası oldu. Tıpkı THY, Türk Telekom gibi. Bunlar ülkemizin değerleridir.”
Habere erişim engeli getirildi
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, 26 Aralık 2019 tarih ve 2019/5845 sayılı kararı ile Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine erişim engeli getirdi. Haber içeriğine ancak Cumhuriyet’ten alındı yapan pek çok gazete ve internet sitesi üzerinden ulaşılabiliyor.
HDP’li Peköz, iddiaları Oktay’a sordu
HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, basında yer alan iddiaları TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Peköz’ün soruları şöyle:
1. Varlık Fonu’na aktarıldığı zaman kasasında 650 milyon TL bulunan PTT’nin iki yılın sonunda 900 milyon TL zarar ettiği iddiası doğru mudur? Doğruysa söz konusu 1,5 milyar TL ne için harcanmıştır?
2. TVF raporuna göre PTT’nin iştiraklerinde sermaye transferlerinin “yanlış” planlanması ile zararlar oluştuğunu belirtilmiştir. Bunlardan biri olan ve ticari faaliyetlerine başlamayan Kule AŞ’nin hesaplarına 20 milyon TL nakit aktarıldığı iddiası doğru mudur? Bu nakit para faaliyeti olmayan şirkete neden aktarılmıştır ve nasıl harcanmıştır?
3. Anadolum Destek Lojistik Hizmeti A.Ş adlı araç kiralama firmasının da PTT’yi ciddi zarara uğratan iştiraklerden biri olduğu iddia edilmektedir. Söz konusu firmanın araç kiralama bedellerinin ve reklam anlaşmalarının piyasa şartları ile örtüşmediği iddiası doğru mudur? Doğruysa bu firma ile neden çalışılmaktadır?
4. PTT ve Sayıştay denetimine tabi olmayan iştiraklerinin hizmet satın alımlarından, reklam ve promosyon harcamalarına, maaş ödemelerinden, sözleşmelere kadar piyasa fiyatlarının üzerinde iş ve işlemler yaptığı iddiaları doğru mudur?
5. PTT fona devredildikten sonra kurulan yeni iştiraklerden PTT Anadolum, Kule A.Ş, PaYE, PTTAVM, PTT teknoloji gibi alt şirketlerin yöneticilerinin birden fazla kurumdan maaş aldığı iddiası doğru mudur?