“Kobanê soruşturması” kapsamında ifade veren Eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Türk, yurt dışına çıkış yasağı getirilerek serbest bırakıldı.
Türk, ifadesinin ardından “Kobanê soruşturmasına” ilişkin yaptığı açıklamada, “6 yıl sonra böyle bir davanın açılması siyasi bir karar olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan “Kobanê soruşturması” kapsamında ifade vermek üzere Mardin Adliyesi’ne geldi. Türk’e HDP Milletvekili Pero Dündar, parti yöneticileri ile avukatları eşlik etti. Türk, savcılığa Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade verdi.
Türk’e, HDP’nin 6-8 Ekim tarihlerinde Genel Merkezi’ne ait sosyal medya sayfalarından yapılan paylaşımları, HDP MYK’si tarafından yapılan açıklama, 20 Eylül 2014’te basına verdiği demeçler ile Kobanê’de çatışmaların sona ermesinin ardından kente giden heyette yer almasına dair sorular soruldu.
‘Kobanê’de insanlık dramı yaşanıyordu’
Türk, ifadesinde 1973 yılında parlamentoya girdiğini, 6 dönem milletvekilliği yaptığını hatırlatarak, hayatı boyunca sorunları demokratik çözümlerle çözme konusunda çalışmalar yaptığını anlattı. Kobanê’de insanlık dramı yaşandığını, 15 binden fazla mültecinin oraya geldiğini hatırlatan Türk, şunları kaydetti:
“Bu mültecilere yardım konusunda sadece bizler yardım çağrısı yapmadık, devletin kendisi dahi bu konuda yardımda bulundu. Yine Mardin Valisi ile birlikte yardımları organize ettik. Bu konuda bazı açıklamalarım var ama açıklamalarımda gerçekten ifade ettiğiniz gibi, bir yardım, dayanışma ve halkın yardım konusunda duyarlığını dikkate alma yönünde bir çağrı idi. Ben o dönemde Mardin Büyükşehir Belediye Başkanıydım. Merkez Yürütme Kurulu’nda değildim. MYK’daki açıklamaları bende basından kamuoyuna yapılan açıklamalardan öğrendim.”
‘Urfa Valisi ve Suruç Kaymakamlığı’nın izniyle Kobanê’ye gittik’
Urfa Valisi ve Suruç Kaymakamlığı’nın izniyle Kobanê’ye gittiğini dile getiren Türk, “Oradaki duruma bakmak, oradaki yıkılmış binaları tespit etmek, oradaki durumun ne olduğunu öğrenmeye yönelik bir ziyaretti.” dedi. Söz konusu ziyareti 10-15 kişilik grupla yaptıklarını söyleyen Türk, şunları ifade etti:
“Buraya izin dahilinde gittik. Oradaki durumu görmeye dönük yardım konusunda neler yapılabilir konusunda bir ziyaretti, yoksa herhangi bir örgüt yöneticisi ile bir görüşme, KCK ile bir görüşme olmadı. Sadece durum tespiti yaptık. Kobanê’de kalan bazı insanlar bizi karşıladılar, duygu ve düşüncelerini, nelerin yaşandığını paylaştılar tespit etmeye durumu görmeye gitmek için gittim mesele bu kadardır.”
‘Bizim gidişimiz izinli bir gidiş’
Türk, ifadesinin devamında şunları aktardı: “O dönemde siz de biliyorsunuz, Irak Federe Yönetimi ile silah, zırhlı araçlar gönderildi. O dönemde bizim gitmemiz, devletin o konudaki yaklaşımından kaynaklanıyor. Çünkü Irak’tan malzemeler gitti, zırhlı araçlar Türkiye üzerinden gitti, bizim gidişimiz izinli bir gidiş, Vali’nin Suruç Kaymakamlığının izni ile yaptığımız ziyarettir. Bu ziyareti sadece biz yapmadık, izin dahilinde birçok grup yaptı.”
‘Hep sükunet çağrısı yaptım, şiddet çağrım olmamıştır’
Yapılan suçlamaları kabul etmediğini belirten Türk, “Kesinlikle 6-8 Ekim olaylarında Mardin’de idim. 1-2 esnafın camı kırılmıştı, onları ziyaret ettim.” dedi. Bu süreçte hep sükunet çağrısı yaptığını, şiddet çağrısı olmadığına vurgu yapan Türk, “Türkiye kamuoyunun tamamı beni tanır. Bunun dışında söyleyecek fazla bir şeyim yoktur, Irak’a gidişim Celal Talabani felç olmuştu, Almanya’dan döndüğünde ziyaretine gitmiştim, sorduğunuz tarihte olup olmadığını tam hatırlamıyorum, en son gittiğimde Celal Talabani’yi ziyarete gitmiştim.” dedi.
Savcıdan yurtdışına çıkış yasağı talebi
Türk’ün ifadesinin ardından avukatları savunma yaptı. Savcılık Ahmet Türk’ü hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilerek serbest bırakılması talebiyle mahkemeye sevk etti. Sulh Ceza Hakimliği, Türk hakkında yurt dışı yasağı getirerek serbest bırakılmasına karar verdi.
‘Siyasi bir karar’
Adliye çıkışı soruşturmaya dair açıklama yapan Türk, soruşturmanın hukuksuz olduğunu belirterek, “Bu soruşturmanın adil olmadığını, 6 yıl sonra böyle bir davanın açılması, siyasi bir karar olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
“Kobanê soruşturması” kapsamında 2 Ekim’de HDP’ye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan siyasetçilerden HDP MYK üyesi Alp Altınörs, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, eski milletvekilleri Emine Ayna, Ayla Akat Aka, Beyza Üstün, eski HDP MYK üyeleri Bircan Yorulmaz, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Parmaksız, Pervin Oduncu, İsmail Şengün ve Cihan Erdal, eski HDP Genel Saymanı Zeki Çelik, HDP RTÜK üyesi Ali Ürküt, Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen tutuklanmıştı.
Aynı soruşturma gerekçesiyle 20 Eylül 2019 tarihinde eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, 12 Ekim’de de eski DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve eski milletvekili Aysel Tuğluk, 17 Ekim’de eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak tutuklanmıştı. Eski Milletvekili Gülser Yıldırım’a ise “ev hapsi” verilmişti.
MA – MARDİN
