İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, AKP’nin son 10 yıllık iktidarında 3 bine yakın kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek, “İçlerinden biri çıkmış, ‘Ak Parti’den önce kadının adı yoktu.’ diyor. Kadının adı, bu kadar cinayetle konacaksa, konmaz olsun” dedi.
İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekmeyi konuştuğunu belirten Akşener, “İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden rahatsızsınız? Allah’ın huzurundaki gibi eşit olmaktan mı rahatsızsınız? Sözleşmeyi ezdirmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisini Meclis Grup Toplantısında konuştu. Konuşmasına Ermenistan’ın Azerbaycan’a yaptığı saldırıda yaşamını yitiren askerleri anarak, yaralı askerlere de acil şifa dileyerek başladı.
Sakarya’daki havai fişek fabrikasındaki patlamanın ardından patlayıcıların taşınması sırasında meydana gelen ikinci patlamayı hatırlatan Akşener, “Sakarya’da, havai fişek fabrikasındaki patlamada kaybettiğimiz emekçilerimizin yasını tutarken, bilinçsizlik, plansızlık nedeniyle, 5 gün önce yaşanan ikinci bir patlamada, şehit verdiğimiz askerlerimize kahrolduk” dedi.
‘O çocukların hesabını kim verecek’
Sakarya’daki patlamalar üzerinden iktidara yüklenen Akşener, şöyle konuştu: “Daha önceki acılarda yaptıkları gibi yine, sanki böyle bir acı hiç yaşanmamış gibi davrandılar. Olayı geçiştirdiler. Gerekli tedbirlerin alınıp, öyle imha edilmesi gerekirken, patlama olmuş, yangın çıkmış bir fabrika enkazına evlatlarımızı gönderdiler. Mehmetçiğe, enkazdan çıkan patlayıcıları, o sıcak havada taşıma görevi verdiler. Ne zaman akıllanacaksınız? Böyle sorumsuzluk olur mu? Böyle ciddiyetsizlik olur mu? O çocukların hesabını kim verecek?”
‘Ayasofya ibadete açılsın ama siyasete kapatılsın’
Ayasofya’nın artık tamamen ibadete açılacağını belirten Akşener, “Milletimizin bir bekleyişi yerine getirildi. Hayırlı olsun. Ama işin daha en başında yaptığım bir uyarıyı, tekrarlama ihtiyacı hissediyorum; Ayasofya ibadete açılsın, ama siyasete kapatılsın” dedi.
‘Sayın Erdoğan yine ayrıştıran bir konuşma yaptı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’ya ilişkin Danıştay’ın kararından sonra yaptığı konuşmayı sert bir dille eleştiren Akşener, şunları ifade etti:
“Kavgadan beslenen bir ruh haliyle, Cumhuriyetle bitmeyen kavgasının dışa vurumu niteliğinde, birleştiren değil, yine ayrıştıran bir konuşma yaptı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak değil, yine Ak Parti Genel Başkanı olarak karşımızdaydı. Yine olmadı, yine yakışmadı. Çıktı, utanmadan, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhurbaşkanlığı döneminde alınan kararı, hem hukuki bir hata, hem de ihanet olarak tanımladı. Kendine gel Sayın Erdoğan! Ağzından çıkanı kulağın duysun.”
‘Andımız okullarda tekrar okutulsun’
Bu vesileyle Erdoğan’a bir çağrı yapmak istediğini belirten Akşener, “Adana Milletvekilimiz Sayın İsmail Koncuk Bey’in başvurusu üzerine, aynı Danıştay’ın iki yıl önce aldığı bir başka karar daha var. Deniyor ki; ‘Andımız okullarda tekrar okutulsun’. Eğer, iddia ettiğiniz gibi yerli ve milliyseniz; eğer Danıştay kararları konusunda bu kadar hassassanız; bu kararı da hemen uygulamaya koyun. Evlatlarımızın ‘Türk’üm’ demesinden korkmayın” dedi.
‘Kanal İstanbul davası devam ederken planlar devreye alındı’
Kanal İstanbul Projesi ile ilgili davanın İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde devam ettiğini hatırlatan Akşener, ancak dava devam ederken 100 binlik planların devreye alındığını, 5 binlik planların askıya çıkarıldığını söyledi.
30 milyon metrekarelik arazinin satışının yapıldığına işaret eden Akşener, “İhaleler sessiz sedasız yürütülmeye devam ediyor. Ayasofya Fatih’in emaneti denirken, İstanbul’un da Fatih’in emaneti olduğu unutulup, yine o beş müteahhide rant yaratma peşinde koşuluyor. Hayırdır Sayın Erdoğan? Nedir bu telaşın?” şeklinde konuştu.
‘İktidar mesele kadınlar olunca üç maymunu oynuyor’
Akşener, konuşmasının büyük bölümünde kadınların sorunlarını dile getirerek devam etti. “Mesele kendinden olanı kollayıp, zengin etmek olunca, sınır tanımayan iktidar, mesele, kadınlarımızın çektikleri olunca, üç maymunu oynuyor.” diyen Akşener, konuşmasının devamında kız çocuklarının evlendirilmesi ve kadın cinayetlerine dikkat çekti.
Emine Bulut, Fatma Şengül, Rabi Tümkaya cinayetlerini hatırlatan Akşener, “Evladının gözleri önünde, bir kadının canına kıyacak kadar alçak bir adam, Emine’nin canına kıydı. Ama iktidardakiler, Emine Bulut’u, bir köprüyü konuştukları kadar konuşmadılar” dedi.
‘Kadının adı bu kadar cinayetle konacaksa konmaz olsun’
Türkiye’de sadece geçen yıl 474 kadınının öldürüldüğünü, AKP’nin son 10 yıllık iktidarında ise 3 bine yakın kadının öldürüldüğüne vurgu yapan Akşener, “İçlerinden biri çıkmış, ‘Ak Parti’den önce kadının adı yoktu.’ diyor. Kadının adı, bu kadar cinayetle konacaksa, konmaz olsun” diye konuştu.
Acılar yaşandıktan sonra konuşmalar yapmanın nutuk atmanın yetmediğini söyleyen Akşener, “Gereğini yapacak, kadına kalkan o eli kıracaksınız. Gereğini öyle bir yapacaksınız ki, kadına musallat olmaya kalkan, bir daha düşünecek” şeklinde konuştu.
‘Diyanet sus otur yanıtını veriyor’
Kadının huzursuz, çocuğun mutsuz olduğu ülkede herkesin huzursuz ve mutsuz olacağına vurgu yapan Akşener, Diyanet’in telefonla “Eşim beni dövüyor. Ne yapayım?” diyen bir kadına “Alttan al, bir daha yapmayacağım de, sus otur” yanıtını verdiğini belirterek tepki gösterdi.
‘İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden rahatsızsınız?’
Boşandığı erkekten şiddet gören Ezgi Ulugün’e meslektaşlarına bir hukukçu olarak “Tutuklama tedbiri ben öldükten sonra mı uygulanacak?” diye sorduğunu hatırlatan Akşener, kürsüyü avukat Ezgi Ulugün’e bıraktı.
Ulugün’ün konuşmasının ardından konuşan Akşener, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekmeyi konuştuğuna dikkat çekti. Akşener, “Buradan sormak isterim; kadınlarımızın durumu ortadayken, yapılacak daha çok şey varken, neden geri adım atıyorsunuz? İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden rahatsızsınız? “ dedi.
‘Eşit olmaktan mı insan olmaktan mı rahatsızsınız’
Sözleşmede, “Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemek için, gerekli yasal tedbirler alınmalıdır. Devlet, kadına şiddeti önleyecek, etkili ve kapsamlı politikalar geliştirmelidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için, gerekli finansman ve insan kaynağı sağlanmalıdır. Kadının, erkeklerden daha aşağıda olduğuna dair önyargılarla, mücadele edilmelidir” maddelerini hatırlatan Akşener, “Bunlardan mı rahatsızsınız? Allah’ın huzurundaki gibi eşit olmaktan mı rahatsızsınız? Yoksa, insan olmaktan mı rahatsızsınız?”
‘İstanbul Sözleşmesini ezdirmeyeceğiz’
Akşener, İstanbul Sözleşmesinin kadınlar için kıymetli olduğuna vurgu yaparak, “Ve bu sözleşmeyi, özgüveni gelişmemiş birkaç korkağa ezdirmeyiz, ezdirmeyeceğiz” dedi.
‘Kadınların tek sorunu şiddet değil’
Kadınların tek sorununun şiddet olmadığına işaret eden Akşener, kadınlarla ilgili şu verileri paylaşarak konuşmasına devam etti:
“Gerçek şu: Türkiye, hala kadınların iş hayatına katılımında, dünyanın çok gerisinde. Her üç kadınımızdan, yalnızca biri işgücüne katılabiliyor. Yalnızca son birkaç yılda, sayısı 2 milyona dayanan ‘üniversite mezunu ev hanımı’ yarattık. İşgücüne katılmayan, üniversite mezunu kadın ve erkekler arasındaki fark, son 20 yılda, 25 binden 800 bine çıktı. Yani tam 32 kat arttı. Yapılan tüm çalışmalar gösteriyor ki, kadın iş bulamıyor.”
‘İş bulan kadınlar erkekler kadar kazanamıyor’
İş bulan kadınların ise erkekler kadar kazanamadığına işaret eden Akşener, “Hadi kazandı diyelim, işinde bir erkek gibi yükselemiyor. Kadınlarda kayıt dışılık oranı, erkeklerin neredeyse 1,5 katı. Kadın girişimci sayımız, yıllardır olduğu yerde sayıyor. Avrupa’daki her 3 işletme sahibinden biri kadınken, Türkiye’ de bu oran 10’da bir” dedi. Akşener, 21’inci yüz yıl Türkiye’sinde kadının durumunun bu olduğuna dikkat çekti.
Konuşmasına iktidarın ekonomi politikaları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenerek devam eden Akşener, Erdoğan’ın gerçeklerle bağını artık kopardığını yeni polemikler icat etmekle meşgul olduğunu söyledi.
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan Akşener, “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Türkiye’nin ortak akılla yönetilmesi ve kalkınması projesidir. Demokratik Cumhuriyet, konuşan Türkiye projesidir.” dedi.
15 Temmuz’un “ülkemizin başına çorap örmek isteyen bir çetenin kalkışmasının yıldönümü” olduğunu belirten Akşener, yaşamını yitirenleri andı.