İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, kontrollü fakirlik meselesinin iktidar partisi ve ortaklarının şuurlu yaptığı bir iş olduğu kanaatine vardığını söyledi.
Bahçeli’nin gündeme getirdiği idam söylemlerine değinen Akşener, “İdam cezası meselesinden ziyade Bahçeli ve Erdoğan şunu konuşmalı, biz AB yolculuğundan vaz mı geçtik. Sebebini söylemek zorundalar.” dedi.
FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile Çalar saat programına konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı bütün kurallara uyduğunu belirten Akşener, “Maske takıyorum, sosyal mesafeye dikkat ediyorum, el teması kesinlikle yapmıyorum. Gözlük takıyorum. C vitamini alıyorum her gün. Beslenmeme dikkat ediyorum. Zatürre aşısı oldum bu hafta illerden dönünce ekibimle birlikte düzenli test yaptırıyoruz. Kapalı alanlarda toplantı yapmıyorum.” dedi.
‘Ne kadar pandemi hastanesi varsa Ali Erbaş’a bağlasınlar’
AK Parti yöneticilerinin hiçbir zaman geri adım atmadıkları tek bir konunun Atatürk ve cumhuriyet değerleri olduğunu ifade eden Akşener, şunları ifade etti:
“Onlarla mücadeleden geri adım atmadılar. Diyanet Atatürk’ün kurduğu bir kurum onun başında Ali Erbaş isimli birisi var. Atatürk’ün kurduğu kurumun başındaki şahıs hepimizin eleştirdiği bir isim. Atatürk’ün kurduğu Heybeli Ada. Ben Erdoğan’a öneriyeyim ne kadar pandemi hastanesi varsa Ali Erbaş’a bağlasınlar, belli ki çok yetenekli bir isim. Hepsini devretsinler işler düzelsin.”
‘Gençlerin yüzde 70’i ülkeden umudunu kesti’
Üniversite mezunu gençlerin yüzde 70’e yakınının Türkiye’den umudunu kestiğini, yurtdışında iş bulabilse kaçıp gideceğini söyleyen Akşener, “Devleti yöneten hükümet olarak çalışanın, gayret gösterenin liyakatsızlığa mahkum edildiği bir ülkeyi gencin önüne sunarsanız o genç bu ülkeden umudunu keser. Bu da nepotizmdir. Akrabalarınıza dışarda iş imkanı sunun. Haksızlık, nepotizm, liyakatsızlık, akraba kayırmacılık dizboyu. Daha vahimi var. Rektörlükte ya da belediyelerde özel kalem olarak başlıyorlar, sonra yüksek maaşlarla başka yerler terfi ediyorlar. Bu kadar ah alınır mı? Bütün dinlerin en önemli özelliği kul hakkıdır. Bunlar aynı zamanda ekonomik yolsuzluklara da neden oluyor.” dedi.
‘Meclis ortadan kalktı’
İktidarın eğitim politikalarını eleştirerek açıklamalarına devam eden Akşener, “Eğitim konusu çok enteresan. Bunlar açılacak mı belli değil. Zaten bakanlık kavramını ortadan kaldırdı, Meclis ortadan kalktı. Velilerin, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin sorularını cevaplandıracak bir mercii ortada yok.” dedi.
‘Özel okullarda tedbir alınmadığı durumda 750 bin insan işsiz kalabilir’
Özel okullarda yeni kayıtlarda yüzde 80’e varan düşüş olduğuna dikkat çeken Akşener, “Bütün bunlar bir araya geldiği zaman bu okullar tedbir alınmadığı durumda kapanır. 750 bin insanı işsizler ordusuna katmış olursunuz.” diye konuştu.
‘Okullara işletme kredisi verilmesini öneriyoruz’
Bu sorunun çözümüne ilişkin öğrenci başına 10’ar bin lira bir yıl ödemesiz, bir yılı faizsiz bu okullara işletme kredisi verilmesini öneren Akşener, “Bir öğrencinin devlete maliyeti bin 176 dolar. 10 bin lira verdiğiniz zaman devletin üzerindeki yükü de hafifletmiş oluyorsunuz. Bunu yaparlar mı hayır yapmazlar.” dedi. Esnaf içinde bunu önerdiğini hatırlatan Akşener, “Esnaf nasıl kepenk kapatma durumundaysa aynı şey okullar için de geçerli.” diye kaydetti.
‘Kontrollü fakirlik meselesi iktidar partisi ve ortaklarının şuurlu yaptığı bir iş’
Kontrollü fakirlik meselesinin, yönetilen fakirlik meselesinin iktidar partisi ve ortaklarının şuurlu yaptığı bir iş olduğu kanaatine vardığını belirten Akşener, “Esnafa soruyorum bu yardımdan faydalandın mı, ne aldın, sadece kaymakamlıktan 750 lira aldım diyor. O kadar süredir 750 lira para almış. Ben bunun bilerek istenilerek yapıldığına inanıyorum.” dedi.
‘Damat keşke ekonomiden anlayan bir insan olsaydı’
Pandemiden toplumun hizmet sektörünün etkilendiğine işaret eden Akşener, “Ekonomimiz zaten kırılgandı önlemler başında alınsaydı bunları yaşıyor olmazdık. İşsizliği fakirliği tarif edemem size. Damat keşke ekonomiden anlayan bir insan olsaydı. Paket açtınız 5 tane tane müteahhide kredi vermek üzere.” diye konuştu.
İdam söylemleri
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeniden idam söylemlerine değinen Akşener, şunları ifade etti:
“2011 yılında idam sayın Bahçeli’nin başbakan yardımcısı olduğu dönemde idam kaldırıldı. Şimdi 3 Ağustos 2001 de kaldırıldı. 3 Ağustos 2002’de savaş ve çok ağır suçlar dahilinde kaldırıldı. 14 Temmuz 2004 tarihli kanunla ölüm cezalarıyla ilgili maddeler kaldırıldı. Birinde Başbakan Yardımcısı Bahçeli, diğerinde başbakan Erdoğan, ikisi de bunu AB uyum yasaları için yaptılar. Burada idam cezası meselesinden ziyade Bahçeli ve Erdoğan şunu konuşmalı, biz AB yolculuğundan vaz mı geçtik. Biz bunu AB’ye girebilmek için çıkardıysak tekrar geri döndürmek istiyorlarsa sebebini söylemek zorundalar. Biz AB’den çıkmak mı istiyoruz?”
‘Biz buraya nasıl geldik’
İktidarın dış politikasını da eleştiren Akşener, Yunanistan ve Fransa’nın tutumunun kınanması gerektiğini belirterek, “Hem Türkiye’nin hem Türk milletinin çıkarları açısından orada bir sorunumuz yok ama biz buraya nasıl geldik. İktidar buradan ders almalı.” dedi.
Doğu Akdeniz’deki hakların korunmasının ağırlıklı olarak diplomasi ile yapılması gerektiğini ifade eden Akşener, “Yunanistan’la savaş ilan edilebilir ama bunun getirisinin götürüsünün hesaplanması gerekir. Dış politikanın daha kurumsal daha devlet arasında yapılması gerektiğini anlayıp Yunanistan ile şu gerilimin nasıl yöne evrileceği konusunda NATO ile konuşulması gerekir.” diye konuştu.
‘Siz miting yaparsanız vekiliniz bin 500 kişilik düğün yapar’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Giresun’da yaptığı miting üzerinden de eleştiren Akşener, “Miting yaptı adını keyif çayı koyduğu çay attı milletin başına. Erdoğan Giresun’a gitmeliydi vatandaşın derdini dinlemeliydi ama siz orada miting yaparsanız sizin vekiliniz bin 500 kişilik bir düğün yapar. Bunlardan sonra vatandaşı suçlayamazsınız.” dedi.
‘Seçmen çok aldatıldı’
Ne ekonominin, ne partili Cumhurbaşkanlığı sistemin yarattığı sonuçların Türkiye’yi 2023’e taşıyamayacağına işaret eden Akşener, “Türkiye de bu sistemi taşıyamaz. Ülkenin bu sistemden kurtulmasının daha önemli olduğuna inanıyorum. Seçmen çok aldatıldı, ister AK Parti’ye ister CHP’ye kime oy verirse versin Türk seçmeni travma geçirmiş durumda. Siyasetçiye güvenmiyorlar.” dedi.