İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, milletin bir yandan salgınla, bir yandan da ekonomik zorluklarla uğraştığına dikkat çekerek, “İktidar ve küçük ortağı her hafta, yeni bir suni gündem yaratma çabasında.” dedi.
Milletin derdinin artık iktidarın gündeminde olmadığını belirten Akşener, “Mesele yalnızca sokağa çıkabiliyor olmak değil, gidecek iş bulabilmektir.” diye kaydetti.
Akşener, “Normale dönüş süreci hastalığa dönüş süreci haline gelmesin.” uyarısında bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasının büyük bölümünde iktidara yüklendi. Salgının başından beri hükümeti defalarca uyardıklarını belirten Akşener, ancak sürecin tamamına baktıklarında virüsle savaşta sağlık çalışanları ve vatandaşların büyük bir başarı gösterirken, kriz yönetimi, önleyici tedbirler ve ekonomik desteklerden sorumlu olan siyasi iradenin sınıfta kaldığını söyledi.
‘Hatalardan bir türlü ders almıyor’
Gelinen noktada salgında normalleşmeye dönük adımlar atılmaya başlandığına işaret eden Akşener, “Ama bir kez daha gördük ki; Sayın Erdoğan ve ekibi, hatalarından bir türlü ders almıyor. İşte size, ben bilirimci, istişareye kapalı bir yönetim anlayışının, bizi getirdiği durumun son örneği: Geçen haftaki ‘sokağa çıkabilme-çıkamama-tekrar çıkabilme’ komedisine hep beraber şahit olduk.” dedi.
‘Normale dönüş süreci hastalığa dönüş sürecine dönüşmesin’
Salgın sürecinde, dijital iletişim araçlarıyla bütün dünyanın bir araya geldiğini, Zoom üzerinden toplantılar yaptığını söyleyen Akşener, “Herkes birbiriyle buluştu, ama bir tek, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, İçişleri ve Sağlık Bakanları ile bir araya gelemedi.” dedi. “Buradan Sayın Erdoğan’ı uyarıyorum” diyen Akşener, “Normale dönüş süreci hastalığa dönüş süreci haline gelmesin. Bilim kurulunun önerilerini harfiyen uygulayın.” diye konuştu.
‘Her hafta yeni bir suni gündem yaratma çabasındalar’
Milletin bir yandan salgınla, bir yandan da ekonomik zorluklarla uğraştığına dikkat çeken Akşener, “İktidar ve küçük ortağı her hafta, yeni bir suni gündem yaratma çabasında.” dedi. Akşener, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz, ‘Vatandaşlarımız zor durumda nakit desteği sağlayın’ diyoruz; Onlar ‘Dış güçler operasyon yapıyor.’ diyorlar. Biz, ‘Madem dış güçler operasyon yapıyor, o zaman Memleket Masası kurulsun, ortak akılla bu zor günlerden çıkalım. Dışarıya birlik mesajı verelim.’ diyoruz; Onlar, ‘darbe’ diyorlar. Biz, ‘İşsizlik artıyor, mevcut destekler yetersiz. İşletmelere çalışan başına, 10 bin lira faizsiz kredi verin.’ diyoruz; Onlar, ‘seçim yasası’ diyorlar. Biz, ‘Milletin gündemini konuşalım, insanımızın dertlerine çözüm getirelim.’ diyoruz; Onlar, koltuklarının gündemini kovalamaya devam ediyorlar.”
Yıldız ve Dükel’in gözaltına alınmasına tepki
İktidarın gündem yaratmak için her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapmaktan da geri durmadığını ifade eden Akşener, buna son örnek olarak gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in gözaltına alınmasını gösterdi. Sebebin “terör” olarak gösterildiğini belirten Akşener, “Siz terör gerekçesiyle, terörün yanından geçmeyen insanları tutuklarsanız, ancak terör örgütlerini sevindirirsiniz.” dedi.
“Ülkenin önemli meselelerini, kendi günlük krizlerinizden çıkmak için sulandırıp,
gündem yapmaktan artık vazgeçin.” diyen Akşener, “Twitter trolü kafasıyla” yargı üzerinden tabela yaparak ülkenin yönetilemeyeceğini belirtti.
‘Milletin derdi artık bu iktidarın gündeminde yok’
Milletin gerçek gündeminin, ekonomi, geçim darlığı, işsizlik olduğuna vurgu yapan Akşener, “Ama, verecek cevapları, üretebildikleri çözüm yok. Çünkü milletimizin derdi artık bu iktidarın gündeminde yok. Dolayısıyla, artık bu iktidarın bu ülkeye vereceği bir şey yok.” diye kaydetti.
“Türkiye bu anlayışla yönetildikçe nasıl normale dönebilir?” diye soran Akşener, “Mesele yalnızca sokağa çıkabiliyor olmak değil, gidecek iş bulabilmektir. Mesele yalnızca pazara gidebiliyor olmak değil, fileyi doldurabilmektir. Mesele, yalnızca hayatta kalmak değil, refah içinde yaşayabilmektir.” şeklinde konuştu.
‘Benim damada damat demem neden sorun oluyor ki?’
Tarımdan ekonomiye, sağlıktan milli güvenliğe, eğitimden kalkınmaya ve dış politikaya kadar birçok alanda öneriler sunduklarını ifade eden Akşener, “Bir kulaktan giriyor, diğerinden çıkıyor. Akıllarında kala kala, Hazine ve Maliye Bakanı’na ‘Damat’ diye hitap etmem kalıyor. Meselelere duydukları ilginin derinliği maalesef bu kadar.” diye konuştu.
Akşener, “Bakın Damat Bey bizzat kendisi itiraf etmiş: Kendisinin en büyük meziyeti damat olmakmış. E, hal böyleyken; en önemli meziyeti damat olmak olan birini, bakan yapmak sorun olmazken, benim damada damat demem neden sorun oluyor ki?” dedi.
‘Açıklanan pakette müteahhitler kollandı’
Ekonomi Bakanı Berat Albayrak için “Damat Bakan” hitabını sürdüren Akşener, ekonomi politikalarını eleştirdi. Akşener, şunları kaydetti:
“Damat Bakan yine bir paket açıkladı biliyorsunuz. Bütüncül bir plan var mı? Her zamanki gibi yok. Kim kollanıyor? Müteahhitler. Şaşırdık mı? Tabii ki şaşırmadık. Çünkü Damat Bey’in, salt inşaatla büyüyüp kalkınacağımızı düşünen, bir ekonomi anlayışı var. Peki ne yapılıyor? Enflasyonun altında faizlerle, yine inşaat sektörü kurtarılıyor. Ne pahasına?
Bu ülkenin milli değeri olan kamu bankalarını, korkunç bir zarara uğratma pahasına. Üreten, istihdam yaratan işletmelere yüzde 9,5, ev alacaklara yüzde 7,7 faiz uygulanıyor. Sonuç ne oldu? Konut fiyatları, bir haftada yüzde 10 arttı. Kim kazandı? Müteahhitler kazandı. Kim zarara uğradı? Bu devletin bankaları, yani bizler. “
‘Ziraat Bankası’nın birinci görevi çiftçiye yardım etmektir’
Ülkenin kamu bankalarının herkesin olduğunu söyleyen Akşener, bu bankaların ettiği zararın vatandaşın ödediği vergiden, herkesin cebinden çıktığını belirtti. “Ziraat Bankası’nın birinci görevi inşaat sektörünü kurtarmak değil” diyen Akşener, çiftçiye yardım etmek, kırsal kalkınmaya destek olmak olduğunu söyledi.
‘Kriz aynı krizdi salgın krizi daha da derinleştirdi’
Salgından önce de ekonomide işlerin iyi gitmediğine vurgu yapan Akşener, “Damat aynı damattı. Kriz aynı krizdi, salgın krizi daha da derinleştirdi. Olan biten bu. Kimse kimseyi kandırmasın.” dedi.
‘Türkiye tarımda son 18 yılda her şeyi ithal eden ülke haline geldi’
“Sayın Erdoğan’ın A takımında, en az Damat Bakan kadar başarılı olan, bir başka bakan daha var: Tarım Bakanı.” diyen Akşener, Türkiye’nin tarımda kendine yetebilen ülkelerden biriyken, son 18 yılda, her şeyi ithal eden bir ülke haline geldiğini söyledi.
Tarımdaki hasılanın son 10 yılda 75 milyar dolardan 45 milyar dolara düştüğüne vurgu yapan Akşener, tarımdaki nüfusun ise yüzde 7’ye düştüğünü, çalışanların yaş ortalamasının 51’e çıktığına işaret etti.
‘Salgından önce 1 milyondan fazla insanımız işsiz kaldı’
Enflasyon rakamlarında en başta gıda fiyatlarının arttığını söyleyen Akşener, “Salgından çok önce, 1 milyondan fazla insanımız işsiz kalmış. Bunun yarıdan fazlası kırsal alandan. Ne yerli üreticiyi koruyabilmişler, ne de vatandaşa ucuz gıda sağlayabilmişler.” dedi.
Konuşmasına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eleştirerek devam eden Akşener, Erdoğan’a seslenerek, “Bu düzenle memleketin uçuruma sürüklendiğini anla artık. Demokrasi olmadan ekonomik kalkınma olmayacağını anla artık. Hukuk olmadan Türkiye’nin uçmayacağını anla artık. Milletin sesini duymadan hizmet olmayacağını anla artık.” dedi.
‘Devletin bağımsız kurumlarını il başkanlıklarına çevirdin’
Erdoğan’a “Devletin bağımsız kurumlarını, il başkanlıklarına çevirdiğin için, kimse ülkenin geleceğine güvenmiyor.” diyen Akşener, “Memleket Masası çağrımı işte bunun için yapmıştım. Milletinin sesini duy diye, kaybettiğin siyasi sağduyuya dön diye yapmıştım. Seninle birlikte bu cefakar milleti de çukura çeken, Saray danışmanlarının güdümünden çık diye yapmıştım.” şeklinde konuştu.
Memleket Masası çağrısını yineledi
Akşener, “Gelin, Memleket Masasında buluşalım.” diyerek Memleket Masası çağrısını yineledi. Partilerinin yükselişinin devam ettiğini dile getiren Akşener, “Biz merdivenden çıkarken, onlar asansörle iniyor. Yolumuz uzun, yolumuz çetin. Biz çıktıkça, onlar çirkinleşecekler.” dedi.
İktidara, milletin sesini susturmayı başaramayacaklarını söyleyen Akşener, “Bu kutlu yolda,
hak yolunda, adalet yolunda, demokrasi yolunda, Allah yar ve yardımcımız olsun.” diye konuştu.