İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, iktidarın salgın politikasını eleştirerek, “Şimdi de çıkıp utanmadan, ‘Salgının bu noktaya ulaşmasından, 84 milyon hepimiz sorumluyuz’ diyerek, suçu milletin üzerine atmaya kalkıyorsunuz.” dedi.
Akşener, bu tablonun sorumlusunun millet olmadığını belirterek, “Bu tablonun sorumlusu, salgını yönetemeyen, aşıyı getiremeyen, milleti yokluğa mahkum eden sizsiniz! Bu kadar basit. Suçu milletin üzerine yıkıp kaçamazsın Sayın Erdoğan!” şeklinde konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Salgının başından beri, iktidarı defalarca uyardıklarını belirten Akşener, uyarıların yanında, neler yapılması gerektiğini de gün gün anlattıklarını söyledi.
‘Önlemleri sıkılaştırmalarını beklerken lebalep kongreler yaptılar’
Ekonomik destek paketleri önerdiklerini, kaynaklarını gösterdiklerini söyleyen Akşener, “Ama maalesef bir kulaklarından girdi, diğerinden çıktı. Biz, işi ciddiye alıp, önlemleri sıkılaştırmalarını beklerken, onlar gittiler, lebalep kongreler yapıp, virüse davetiye çıkardılar. Sonuç? Türkiye dünyada en çok vaka görülen ülke oldu.” dedi.
‘Bu tablo milletimizin değil iktidarın eseridir’
“Biz bu tabloyu hak etmedik.” diyen Akşener, aklın ve bilimin yolundan sapanların Türkiye’yi maalesef bu korkunç tabloyla baş başa bıraktığını söyledi. Akşener, şöyle devam etti:
“Salgını ciddiye alıp, üzerine düşeni yapmaya çalışan ülkeler, birer ikişer normale dönerken, Türkiye’nin, en kötü dönemini yaşıyor olması, bir büyük basiretsizliğin, bir büyük ciddiyetsizliğin, bir büyük beceriksizliğin sonucudur. Bu tablo milletimizin değil, iktidarın eseridir. Bu kürsüden, daha önce de Bilim Kurulu’na seslenip, uyarmıştım; ‘Ya çıkın gerçekleri anlatın, ya da sizi susturuyorlarsa istifa edin’ demiştim. Bilim Kurulu, pazartesi günü yine toplandı. Bilimin ışığında, neler yapılması gerektiğini, Sağlık Bakanı’na anlattılar.”
‘Kararı niye bilim insanlarına bırakmıyorsun?’
“Peki sonra ne oldu?” diye soran Akşener, Bilim Kurulu’nun çözüm planının bir tavsiye muamelesi gördüğünü belirterek, “Kaybedecek tek bir saatimizin bile olmadığı bir zamanda, 24 saat daha heba edildi. Neden? Sayın Erdoğan inceleyip karar verecekmiş… Hangi bilgiyle, hangi birikimle belli değil. Kardeşim; Sen doktor musun? Sen enfeksiyon uzmanı mısın? Böylesine uzmanlık isteyen bir konuda, kararı niye sen veriyorsun? Kararı niye bilim insanlarına bırakmıyorsun? Bu nasıl bir hırs? Bu nasıl bir nobranlık? Bu nasıl bir sorumsuzluk? Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Yazıktır, günahtır.” ifadelerini kullandı.
‘Vatandaşlarımız hastanelerde yatak bulamıyor mutlu musun?’
Ülkelerin birer birer Türkiye’ye uçuşlarını durdurduğuna vurgu yapan Akşener, “Türkiye’nin en önemli gelir kaynağı olan turizm sezonu yaklaşırken, milyonlarca çalışanın ekmeğiyle oynadın, mutlu musun? Vatandaşlarımız hastanelerde yatak bulamıyor, mutlu musun? Milletimiz aşı beklerken, Libya’ya 150 bin aşı gönderip, caka satmaya utanmıyor musun? Hiç mi Allah’tan korkmuyorsun? Yazıklar olsun.” dedi.
‘Duymadınız, merak etmediniz, umurunuzda bile olmadı’
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Üçüncü ve en yüksek zirvedeyiz” dediğini belirten Akşener, iktidara “Onu da mı duymadınız?” diye sorarak, bir çok ildeki Tabip Odalarının salgının geldiği boyuta ilişkin çağrılarını hatırlattı.
Milletin canıyla uğraşırken iktidarın başka hesapların, planların peşinde olduğunu belirten Akşener, iktidara yüklenerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi de çıkıp utanmadan, ‘Salgının bu noktaya ulaşmasından, 84 milyon hepimiz sorumluyuz’ diyerek, suçu milletin üzerine atmaya kalkıyorsunuz. Kurallara uymayanları, önlem almayanları ayrı tutuyorum. Ama hayır. Bu tablonun sorumlusu milletimiz değil. Bu tablonun sorumlusu, salgını yönetemeyen, aşıyı getiremeyen, milleti yokluğa mahkum eden sizsiniz! Bu kadar basit. Suçu milletin üzerine yıkıp kaçamazsın, Sayın Erdoğan! Öyle zora gelince, kaçıp saklanmak yok. Arşa çıkan vaka sayılarının sorumluluğunu alacaksın. Gelmeyen aşıların sorumluluğunu alacaksın. O lebalep kongrelerin sorumluluğunu alacaksın. Öyle yağma yok.”
‘Türkiye demokrasiye kavuşmadan kalkınamaz’
Türkiye’nin demokrasiye kavuşmadan, özgürleşmeden, adalet, hukuk, huzur olmadan kalkınamayacağına vurgu yapan Akşener, “Bunu, iktidarından muhalefetine herkes aklına iyice yazsın. Bugünkü ekonomik sorunlarımızın temelinde, Sayın Erdoğan’ın demokrasiyi tehdit, millet iradesini de ayak bağı olarak gören, çarpık zihniyeti ve de o zihniyetin ürünü olan, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi yatıyor.” dedi.
‘Oyları düştükçe demokrasiye daha çok saldırıyorlar’
Akşener, şunları ifade etti: “Oyları düştükçe, demokrasiye daha çok saldırıyorlar. Seçimleri kazanma şansları azaldıkça, özgürlükleri daha çok kısıtlıyorlar. Yolun sonu göründükçe, hukuku daha çok çiğniyorlar. Türkiye fakirleşmiş, umurlarında değil. Vatandaşlarımız işini kaybetmiş, umurlarında değil. Çiftçimiz bitmiş, esnafımız batmış, insanlarımız ölmüş, umurunda değil.”
‘Sayın Erdoğan’ın kadroları Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’den kaçıyor’
Artık AK Partili belediye çalışanlarının bile Almanya’ya iltica ettiğine işaret eden Akşener, “Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin AK Partili başkanı, 42 kişilik bir grubu, Almanya’ya eğitim için yollamış. İki kişi hariç kalan 42 kişi gidiş o gidiş…Sayın Erdoğan’ın kadroları, Sayın Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’den, ardına bakmadan kaçıyor. Zamanında Sovyetler’den kaçan devlet görevlileri gibi… İşte size, Sayın Erdoğan’ın Türkiye’yi düşürdüğü durum. Güler misin, ağlar mısın?”
Emekli polis Emecan Millet Kürsüsünde konuştu
Akşener, bu hafta Millet Kürsü’süne emekli polis memuru Erdinç Emecan’ı davet etti. Geçim sıkıntısı yaşadıklarını belirten Emecan, şunları dile getirdi:
“Bize verilen emekli ikramiyeleriyle değil bir daire, o dairenin balkonunu bile satın alamayız. Bizim aramızda ayakkabı boyacılığı yapan arkadaşlar var, şantiyede bekçilik yapan arkadaşlar var. 60-65 yaşından sonra topuklarına kan inen arkadaşlarımız var.” dedi. Daha sonra konuşmasına devam eden Akşener, polislere iktidarlarında 3600 ek gösterge hakkını teslim etme sözü verdi.
‘Depodaki ürün simsar hesabıyla alıyorlar’
Aylardır “patatesler, soğanlar depolarda çürüyor, üretici perişan” dediklerini hatırlatan Akşener, “Mecburen Millet İttifakı belediyeleri kendi imkanlarınca, üreticimizin elindeki ürünü satın alıp, vatandaşımıza dağıttı. Bunu gören Tarım Bakanlığı da, baktı kendi işini Millet İttifakı Belediyeleri yapıyor, sonunda harekete geçti. Depolardaki ürünü, simsar hesabıyla alıyorlar ama olsun. Nihayet iyi bir adım attılar. Böyle beceriksiz bir tarım bakanı varken, buna da şükür.” dedi.
‘Sıkıntı patates ve soğanla sınırlı değil’
Ancak sıkıntının sadece patates ve soğanla sınırlı olmadığına işaret eden Akşener, “Elma üreticilerinin de derdi var. Ürünlerini, soğuk hava depolarından, meyve suyu fabrikalarına götürüyorlar, kayıpları oluyor. İktidardan beklentileri açık: kilo başına 30 kuruş destek istiyorlar.” dedi.
İktidara seslenen Akşener, “Türkiye’nin bu kaybı telafi edecek imkanı var. Millet İttifakı belediyelerini beklemeyin, Patates ve soğan üreticilerimiz için, geç de olsa attığınız adımı, elma üreticilerimiz için de atın. Çiftçimizi daha fazla mağdur etmeyin.” diye konuştu.
‘Rezervleri buharlaştıran beceriksizlik nasıl para bulabilirim diye çırpınıyor’
Konuşmasına Merkez Bankası rezervlerine değinerek devam eden Akşener, “Merkez Bankası rezervlerini buharlaştıran beceriksizlik, şimdi nereden nasıl para bulabilirim diye çırpınıyor.” dedi.
Turizm sektörünün sorunlarına da değinen Akşener, iktidarın bu alandaki politikalarını da eleştirdi. Turizmcinin destek beklediğini ancak iktidarın turizmcinin olmayan parasına “göz dikmiş” olduğunu belirten Akşener, “Halbuki, pandemi sebebiyle nakit akışı, sıkıntıya giren turizm sektörünün, toplam kredi hacmi, yaklaşık 110 Milyar lira. Bu kredilerin bir yıl ertelenmesinin maliyeti de 15 milyar lira. Türkiye için bu kadar önemli bir sektör için, 15 milyar lirayı göğüslemeyeceksen, sen ne işe yarıyorsun kardeşim?” şeklinde konuştu.
‘Türkiye bunu kaldıracak durumda değil’
İktidara seslenen Akşener, şunları ifade etti: “Türkiye, 2020 sezonundan sonra, 2021 sezonunu da kaybederse hem sektör, hem firmalar, hem yüzbinlerce çalışan, hem de ülkemiz kaybedecek. Yapmayın. Aklınızı başınıza alıp, turizm firmalarına, dolayısıyla sezonla birlikte ekmek bekleyen yüzbinlerce çalışanımıza, tedarik ve ulaşım zincirindeki işletmelerimize, esnafımıza omuz verin. Aksi taktirde, saydığım bu zincirde, peş peşe iflaslar yaşanacak. Türkiye bunu kaldıracak durumda değil.” dedi.
Akşener, konuşmasına iktidara geldiklerinde Türkiye’nin sorunlarına yönelik partisinin çözüm politikalarını anlatarak devam etti.
Yeni1Mecra