Akşener’den Erdoğan’a: Gelin 14 günlük bir karantina uygulayın Türkiye rahatlasın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, pandemi nedeniyle Türkiye’nin diken üstünde olduğunu belirten Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Gelin, en az 14 günlük bir karantina uygulayın. Aşı umuduna kadar Türkiye rahatlasın.” dedi.

Ekonominin hızla uçuruma sürüklendiğini, durumun reform vaatleriyle idare edilmeye çalışıldığını belirten Akşener, “Sayın Erdoğan; ne sende bahsettiğin reformları yapacak siyasi irade var, ne ekibinde bu reformları hayata geçirecek nitelik var.” dedi.

Akşener, “Reform vaatlerinizin altının ne kadar boş olduğu, samimi olmadığınız, çok kısa sürede anlaşıldı.” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Meral Akşener “İstanbul Sözleşmesini Uygula” yazılı mor renkli maskeyle toplantı salonuna geldi. Akşener, “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek mimarlarının günü.” diyerek, Öğretmenler Gününü kutladı. Öğretmenlere ilişkin iktidardakileri uyaran Akşener, “Kurt kışı geçirir ama, yediği ayazı unutmaz. Öğretmenlerimiz de onlara reva gördüğünüz bu 18 yılı, hiç ama hiç unutmayacak.” dedi.

Öğretmenlere “Onlar sizi unuttu, ama biz unutmayacağız.” diyen Akşener, İYİ Parti iktidarında öğretmenlerin zincirlerini kıracaklarını, o sözleşmeleri yırtacaklarını, hak ettikleri kadrolara kavuşacağını söyledi.

‘Akdeniz’de gemideki arama sınır ihlalidir’

Akşener, önceki gün Akdeniz’de “Alman fırkateyninin” Türk bandıralı gemide hukuksuz arama yaptığını bunun bir anlamda sınır ihlali olduğunu söyledi. Akşener, “Çünkü, uluslararası sulardaki bir gemi, bayrağını taşıdığı ülkenin toprağı kabul edilir. Herhangi bir şüphe olması durumunda yapılması gereken Türkiye’ye bilgi verilmesi, Türk makamlarının da gerekli prosedürü çalıştırmasıdır. Ne var ki, tam aksini yapıp, baskın yapmayı tercih ettiler. Bunu, basit bir işmiş gibi geçiştiremeyiz.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Sözleşmesini Uygula yazılı maske taktı

‘Hükümet hala pansuman tedbirlerle durumu idare etmeye çalışıyor’

Pandemi nedeniyle Türkiye’nin diken üstünde olduğunu belirten Akşener, “Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, vaka sayılarında salgını yoğun yaşadığımız Nisan ayının bile üstüne çıktık.” dedi. İktidarın hala pansuman tedbirlerle durumu idare etmeye çalıştığına vurgu yapan Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şunları ifade etti:

“Gelin, en az 14 günlük bir karantina uygulayın. Aşı umuduna kadar Türkiye rahatlasın. Ama bunu yaparken, işletmeleri ve çalışanları ayakta tutacak tedbirleri almayı ihmal etmeyin. İşletmelere nakit desteği verin. Çalışanlara nakit desteği verin. Biz bu konuda ısrar ettikçe, beyefendilerin ilk tepkileri işin ekonomik boyutu oluyor. Oysa, Türkiye’nin parası var. Türkiye’nin gerekli desteği verecek gücü var. Bütün mesele iktidarın kimi tercih ettiği. İktidar, 19 yıldır yaptığı gibi, eşini dostunu, müteahhidini mi tercih edecek? Yoksa milletini mi tercih edecek? Bu kadar basit.”

‘İktidarın yarım yamalak aldığı önlemler yetmiyor’

İktidarın yarım yamalak aldığı önlemlerin, destek görünümlü kredilerin yetmediğine işaret eden Akşener, “İşletmeler kapanıyor. Vatandaşlarımız işsiz kalıyor. Devlet, bu günler için var. Devlet, bugünlerde elini taşın altına koymak için var. İktidar işini yapmadıkça olan milletimize oluyor.” dedi.

‘Türkiye çocuk politikalarında maalesef en başarısız ülke’

Türkiye’de çocuklara gereken önemin verilmediğini ifade eden Akşener, “UNICEF’in 2020 raporuna göre, Türkiye 41 ülke arasında çocuk politikaları konusunda maalesef en başarısız ülke. Çocuklarımızın üçte biri, yoksulluk sınırının altında yaşarken, yalnızca yüzde 53’ü hayatından memnun. Bu oran Hollanda’da yüzde 90, Meksika’da yüzde 86, Hırvatistan’da yüzde 82.”

‘Çalışan çocuk sayımız 720 bin’

TÜİK’in verilerini aktaran Akşener, “5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayımız 720 bin. Aralarında 5 yaşındaki çocuklarımız bile var. Resmi rakamlar böyleyse, gerçeğini siz düşünün. Okuyacakları yerde, oyun oynayacakları yerde, ekonomik şartlar nedeniyle hayatın yükünü omuzlayan çocuklarımız var. Çocuklarımızın çalışma sebeplerinin başında, yüzde 40’a yakın bir oranda, aile ekonomisine destek sağlamak geliyor. Yani yüzbinlerce aile, bu desteğe muhtaç.” dedi.

‘Çocukların değiştirmeyi istedikleri şey adaletsizlik ve eşitsizlik’

Ankara, İzmir ve İstanbul’da, düşük ve orta gelirli ailelere mensup, yaklaşık 3 bin çocukla yapılan araştırmanın sonuçlarını da aktaran Akşener, “Çocukların değiştirmeyi en çok istedikleri şey, adaletsizlik ve eşitsizlik. Ne kadar acı, değil mi?” diye konuştu.

’11 bin 446 çocuk aile mahkemesinin kararıyla evlendirildi’

Çocukların dramının maalesef bununla da bitmediğine işaret eden Akşener, Adli Sicil kayıtlarına göre, çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında son 8 yılda yüzde 29 artış olduğunu aktardı. Akşener, “2019 yılında, tam 11 bin 446 çocuğumuz, aile mahkemesinin kararıyla, 16 yaşında evlendirildi. İşlerine geldi mi dillerinden düşürmüyorlar ama bundan 100 yıl önce Osmanlı’da evlenme yaşı kızlarda 17, erkeklerde 18’di. Böyle utanmazlık olur mu?” dedi.

‘Sokakta yaşayan kimsesiz çocuklarla ilgili net bir bilgi yok’

Bir de onca kavganın gürültünün arasında unutulan kimsesiz çocuklar olduğunu ifade eden Akşener, “Her birinin hayatı, adeta bir trajedi. İnsanın söylerken boğazı düğümleniyor. Bakın size bir rakam vereyim; Türkiye’de, sadece yurtlarda 13 bin 867 çocuğumuz var. Koruyucu aile yanındaki çocuklarımızın sayısıysa 7 bin 259. Sokakta yaşayan kimsesiz çocuklarımızla ilgiliyse, maalesef net bir bilgi yok.” şeklinde konuştu.

‘Kız çocuklarımız küçücük yaşlarında anne oluyorsa büyük sorun var demek’

Eğer çocukların yetersiz beslenmeden doğan vitamin eksikliği nedeniyle 2-3 yaşına geldikleri halde dişleri çıkmıyorsa ortada büyük bir sorun var demek olduğuna işaret eden Akşener, “Eğer kız çocuklarımız, sırf kanunlar yetersiz diye küçücük yaşlarında anne oluyorsa, ortada büyük bir sorun vardır demektir. Eğer ‘Sek sek oynama yaşındaki kız çocuklarıyla evlenilebilir.’ diyen sapıklar, her yerde kol geziyorsa, ortada büyük bir sorun var demektir. Eğer iktidar, 19 yıldır çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu görmezden geliyorsa ortada büyük bir sorun var demektir.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

‘Çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız’

Bu nedenle bu hafta “Millet Kürsüsü”nü çocuklara ayırdıklarını söyleyen Akşener, kürsüyü bu alanda mücadele yürüten Türkiye Barolar Birliği Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Yöneticisi Avukat Hatice Kaynak’a verdi.

Kaynak’ın ardından konuşmasına devam eden Akşener, “Buradan ilan ediyorum. Çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız. Çocuklarımızı çaresiz bırakmayacağız. Çocuklarımızı liyakatsiz ellere terk etmeyeceğiz!” dedi.

‘Cumhurbaşkanlığı sistemi ve damadın inadı bize 135 milyar liraya mal oldu’

Akşener, konuşmasına iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek devam etti. “Gelin şu ‘faiz sebeptir, enflasyon sonuç’ saçmalığını terk edin.” diyen Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatada ısrar ettiğini söyledi. Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin başladığı Temmuz 2018’den bu yana, Türkiye ekonomisinin, ekonomik göstergelerine göz atmanın yeterli olacağını belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Son iki yılda, yanlış borçlanma stratejisinin bütçemize maliyeti 135 milyar lira oldu. Yani, Sayın Erdoğan’ın Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve damat inadı bize 135 milyar liraya mal oldu. Yani pandemiyle mücadele için bütçeden millete yapılan doğrudan yardımların 13 buçuk katı, ağaların dillerinden düşürmedikleri faiz lobisine fazladan ödendi. Çelişkiye bakar mısınız? Bir yandan iki lafın birinde, faiz lobisinden şikayet ediyorlar, diğer yandan faiz lobisine en çok parayı kendileri kazandırıyorlar.”

‘Damat gidiyor dolar düşüyor, kayınpeder konuşuyor dolar yine yükseliyor’

2017 yılı sonunda kamu açığının 56,2 milyar lira olduğunu belirten Akşener, şöyle devam etti:

“2020 yılı sonunda bunun 297 milyar liraya ulaşacağını bizzat hükümetin kendisi söylüyor. Bütçe açığını, üç yıl içinde 5,3 kat artırmak, sadece beceriksiz yöneticilerle açıklanabilecek iş değil. Bu bir sistem sorunu. Bu sistem Türkiye’yi, Türkiye de bu sistemi artık taşıyamıyor. Nitekim, damat gidiyor, dolar düşüyor.  Kayınpeder konuşuyor, dolar yine yükseliyor. İktidarın, küçük ortaklarıyla birlikte, ülkemizi soktuğu bu kısır döngü, Türkiye’yi daha fazla taşıyamaz.”

‘Durumu reform vaatleriyle idare etmeye çalışıyorlar’

“Ekonomi hızla uçuruma sürüklenirken beyefendiler fellik fellik bir çıkış arıyorlar.” diyen Akşener, şimdi de durumun reform vaatleriyle idare edilmeye çalışıldığını söyledi. İlk günden çaresizlik içinde yapılan bu açıklamaların hiçbirinde samimi olmadıklarını belirten Akşener, “Sayın Erdoğan; ne sende bahsettiğin reformları yapacak siyasi irade var, ne ekibinde bu reformları hayata geçirecek nitelik var. ‘Adalette reform’ dedin, ertesi gün, ana muhalefet partisinin lideri tehdit edildiğinde, sus pus oldunuz.” dedi.

Geçen hafta, “Bu faiz artışı ateş düşürücüdür, hemen tedavi başlamazsa, piyasa tekrar faiz artışı talep eder.” dediğini hatırlatan Akşener, şunları ifade etti:

“Ne oldu? Dün, doların tekrar 7,90’a kadar yükseldiğini gördük. Reform vaatlerinizin altının ne kadar boş olduğu, samimi olmadığınız, çok kısa sürede anlaşıldı. Kurda aşırı bir dalgalanma var. Bu da, piyasada fiyatın oluşmasını engelliyor. Geçen hafta dinlemedin, bu hafta tekrar söylüyorum. İnat etme, bu sefer sözümü dinle. Kalıcı adımları hemen atın. Beni dinlemezsen, daha yüksek faiz artışları yapmak zorunda kalacaksınız.”

Akşener, en büyük yapısal çözümün İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmek olduğunu yineledi.

Yeni1Mecra