İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, kadınların sorunlarını siyaset üstü görmediklerine vurgu yaparak, “Bizim için kadın meselesi, toplumsal bir mesele olduğu kadar, aynı zamanda bir demokratikleşme meselesidir. Dolayısıyla, siyasi bir meseledir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Akşener, “‘Kadına şiddet abartılıyor’ diyerek mi mücadele edeceksin? Ekonomideki zorlukları inkar ettiğin gibi, kadına yönelik şiddeti de, inkar ederek mi önleyeceksin?” diye sordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasının büyük bölümünü kadın sorununa ayırdı. İktidarı dış politikası üzerinden eleştiren Akşener, “Tüm dış politikamızı, şahsi kankalıklarına endeksledi.” dedi.
‘Kala kala elimizde Rabia işareti kaldı’
Doğu Akdeniz meselesindeki kilit rolü hesaba katılmadan, Mursi ile olan arkadaşlığın her şeyin önüne geçtiğini söyleyen Akşener, “Ve gelinen noktada, birçok Müslüman ülke gibi, Mısır da, Doğu Akdeniz meselesinde, Yunanistan’dan yana saf tuttu. Kala kala elimizde ne kaldı? Dört parmakla yapılan Rabia işareti kaldı.” şeklinde konuştu.
Akşener, he hafta, ilçe ilçe, köy köy, millete giderek dertlerini dinlediklerini belirterek, “Bu kürsüden her hafta milletin gür sesini millete sırtını dönmüş saray şürekasına duyuruyoruz” dedi. Akşener, Eskişehir’de yaptıkları esnaf ziyaretinde esnafın anlattığı sorunları aktardı.
‘Tarım Bakanı’nı da affetme zamanı artık gelmedi mi?’
Alpu’da hayvancılıkla uğraşan bir yurttaşın anlattıklarını Akşener, şu şekilde aktardı:
Alpu’da bir kardeşim ‘Sulama Birlikleri bizi haraca bağladı. Daha önce koyun başına 1-2 lira alırken; kayyum geldikten sonra, geçen sene 15 lira aldılar. Çiftçi için de aynı.100 dönüm yer ekiyorsa 5 bin lira, 1000 dönüm ekiyorsa 50 bin lira alıyor.’ Diyor. Bildiğin, ‘Sorma ver parası.’ diyor. Çiftçi ürettiğinin parasını 5 ay, 6 ay sonra alıyor. Ama, iş bilmezlerin idaresindeki TEDAŞ, çiftçiye 1 ayda fatura kesiyor. 15 günde ödemeyenin de elektriği kesiliyor’ diyor. Böyle idarecilik olmaz. Böyle hizmet olmaz. Bunun adı zulümdür. Sayın Erdoğan; Bir karar ver. Çiftçimizin üretmesini mi istiyorsun, tükenmesini mi? Yabancı ülkelerin çiftçileri kalkınsın, zengin olsun diye uğraşan, ithalat sevdalısı Tarım Bakan’ının tarıma verdiği tahribat ortada. Onu da ‘Affetmenin’ zamanı artık gelmedi mi? Ne dersin?”
‘İktidar bazı adımlar atarmış gibi yapıyor’
“Hukuk ve demokraside çıta ne kadar yükselirse, ekonomi de o kadar yükselir.” diyen Akşener, ancak iktidarın bu gerçeği bir türlü görmediğini, göremediğini söyledi. İktidarın son dönemde, batı ile ilişkilerini düzene sokmak için bazı adımları, atarmış gibi yaptığına vurgu yapan Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu.
“Hukukta reformdan, yeni anayasadan, insan hakları ile ilgili adımlardan bahsediyorlar. Bahsediyorlar ama, icraata gelince her zamanki gibi ortalıkta yoklar. Sonra ne oluyor? İşin doğasının aksine, Türk Lirası değerleneceğine, döviz yükseliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Vatandaş da, piyasayalar da, artık bu iktidara güvenmiyor demek. Çünkü artık herkes biliyor ki, Sayın Erdoğan ve ortakları hiçbir adımı, millet için, memleket için atmıyor. Her adımda, siyasi bir hesapları var.”
‘İktidarın ne içeride ne dışarıda kredisi kalmadı’
İktidarın ne içeride ne de dışarıda kredilerinin kalmadığını belirten Akşener, “Bu iktidarın artık Türkiye’ye ve milletimize verecek bir şeyi kalmadı.” dedi. Akşener, şöyle devam etti:
“İktidar ‘ABD ve AB alışverişte görsün’ mantığıyla, her gün kürsülerden yepyeni reformlar, ultra inovatif eylem planları, dahiyane ekonomik programlar açıklayadursun; Aslında akılları fikirleri hala ‘Beşi Biyerdenin’ keyfinde, menfaatinde. Hala, ‘mahşerin 5 müteahhidinin’ kasasına ne aktarabilirler, onun hesabındalar. Geçtiğimiz hafta, Meclis’e bir yasa tasarısı getirdiler. Köprüden, geçenin de, geçmeyenin de, havaalanından uçanın da uçmayanın da, hastanede yatanın da, yatmayanın da para ödediği, meşhur hazine garantili KÖİ projelerini biliyorsunuz. Ağalara, bu işlerdeki garanti yetmemiş olacak, şimdi de yurtdışından alacakları kredilere de hazine garantisi vermek istiyorlar. Bugüne kadar, birçok şirketin 127 milyar lira borcunu üstlenmek zorunda kalan hazineye, 50 milyar liralık yeni bir yük daha bindirecekler. 83 milyon vatandaşıma, 53 milyar lira, 5 saray müteahhidine 177 milyar lira…Utanma, sıkılma var mı? Elbette yok.”
‘Vatandaşına bela okuyan zihniyetin bize terörist demesini yadırgamıyoruz’
İYİ Parti’nin PKK ile işbirliği yaptığına yönelik açıklamalara değinen Akşener, “Kendine oy vermeyen vatandaşına, terörist deyip, bela okuyacak kadar, şirazesinden çıkan bu zihniyetin, bize de terörist demesini elbette yadırgamıyoruz. Bunların da zihniyeti böyle işte, ne yapalım. Son dönemde, hızla büyüdüğümüzü, milletimizin İYİ Parti’ye ilgisini gördükleri için, akıllarınca yalanla, iftirayla yolumuzu şaşırtacaklar.” dedi.
‘Kadına karşı her türlüğü ahlaksızlığı yapanların feminist olduklarını dinledik!’
İki gün önce 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan Akşener, şöyle konuştu:
“Her sene olduğu gibi, kadınlar olarak bu sene de, sözüm meclisten dışarı ama, yine erkeklerin hamasi nutuklarını dinledik. Kadını insan yerine koymayanların, aslında ne kadar kadınsever olduklarını dinledik. Dost meclislerinde kadına karşı, her türlü ahlaksızlığı yapanların, aslında düpedüz feminist olduklarını dinledik. İşyerlerinde, ofislerinde, kadına karşı her türlü mobingin uygulandığı, kariyer yapmak isteyen kadınların önüne, her türlü engelin koyulduğu şirketlerin, aslında ne kadar eşitlikçi olduğunu dinledik.”
‘Son bir yılda 304 kadın öldürüldü’
Nitekim tüm bunları geçen sene de dinlediklerini belirten Akşener, “Ama son bir yılda, 304 kadının öldürüldüğü, her gün karakollarına yüzlerce şiddet şikayeti yapılan Türkiye’de, görüyoruz ki, maalesef değişen bir şey yok.” dedi.
‘Milletvekilin kadın cinayetleri abartılıyor dedi sustun bu mu senin mücadelen’
Kadın politikaları üzerinden Erdoğan’a yüklenerek konuşmasını sürdüren Akşener, şunları ifade etti.
“Sayın Erdoğan; diyorsun ki; ‘Tek bir kadının dahi, şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar, bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz.’ Madem öyle, o zaman, altına imza koyduğun sözleşmeyi uygulayacak, şiddet mağduru kadınları koruyacak önlemleri alacaksın. Samsun’daki cani, tam 9 defa şikayet edilmiş, parmağını oynatan olmamış. Bu kadın, 9 kez yardım istemiş, sen kılını bile kıpırdatmamışsın. Bu mu senin mücadelen?İktidarın boyunca, kadına yönelik şiddet de, kadın cinayetleri de artarak sürdü, sustun. Bakanların, utanmadan, ‘Kadına yönelik şiddet, algıda seçicilik’ dediler, sustun. Milletvekilin, sıkılmadan, ‘Kadın cinayetleri abartılıyor. Bu ülkede kadınların 12 katı erkek öldürüyor.’ dedi, sustun. Dava arkadaşım dediğin, sözüm ona adamlar, tacizlerde, tecavüzlerde, hatta cinayetlerde bile, ahlaksızca ‘Haklı sebep’ aradılar, yine sustun. Bu mu senin mücadelen?”
‘Ortağım dediklerin benim için hakaret kampanyası başlattılar’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söyledikleri üzerinden sosyal medyada hakkında yürütülen karalama kampanyasına da değinen Akşener, “Ortağım dediklerin, daha bir hafta önce, şehitlerimizin olduğu o acı günde, benim için sosyal medyada hakaret kampanyası başlattılar, çıkıp da iki laf edemedin. Bu mu senin mücadelen? Altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzası olan İstanbul Sözleşmesi, kadını yaşatmak için atılan önemli bir adımdı. Zihniyeti batasıca bir grup, onu da paçavra etme yarışına girdi, görmezden geldin. Bu mu senin mücadelen?” şeklinde konuştu.
‘Kadına yönelik şiddeti de inkar ederek mi önleyeceksin?’
Erdoğan’a seslenerek konuşmasını sürdüren Akşener, şunları kaydetti: “Sayın Erdoğan; Kadına yönelik şiddetle; Objektiflerin karşısına geçip, ‘Kadına şiddet abartılıyor’ diyerek mi mücadele edeceksin? Ekonomideki zorlukları inkar ettiğin gibi, kadına yönelik şiddeti de, inkar ederek mi önleyeceksin? Vatandaşı aslında zengin olduğuna, işsizlerimizi de, aslında iş beğenmediklerine ikna ettiğin gibi kadına yönelik şiddeti de, kadınları aslında dövülmediklerine, tacize, tecavüze uğramadıklarına, hatta, aslında başlarına gelenleri, hak ettiklerine ikna ederek mi bitireceksin? Sana ters bir laf eden için, bütün savcıları harekete geçiriyorsun. Failleri 2 saat içinde buluyorsun. Ama kadınlara karşı en ağır, en haysiyetsiz saldırılarda, ortada yoksun. Böyle mi mücadele edeceksin?”
‘Kadınlar gerekeni yapar’
Kadına hakaret etmenin, cinsiyetçi paylaşımlar yapmanın, kadına yönelik şiddetin provası olduğuna vurgu yapan Akşener, “Önce bunları durduracaksın. Kadına kim el kaldırırsa, kim dil uzatırsa, ayırt etmeden kaya gibi karşılarında duracaksın. Bu milleti ayırmadan, aileni koruduğun gibi koruyacaksın. Yani işini yapacaksın. Sen yapmazsan, sandık geldiğinde kadınlar gerekeni yapar. Biz geliriz, biz yaparız. Hak ettikleri gibi, mutlu ve huzurlu bir Türkiye’yi kadınlara sunarız.” şeklinde konuştu.
Kürsü EŞİK Platformundan Şimşek’e bırakıldı
Akşener, “Bu hafta millet Milletin sesinden korkan Meclis televizyonu ve TRT, yayını kesmeye hazırsa başlıyoruz.” diyerek, kürsüye EŞİK Platformu’ndan avukat İdil Yalçıner Şimşek’i çağırdı. Şimşek’in, kadınların sorunlarını anlattığı konuşmasının ardından Akşener, konuşmasını sürdürdü.
‘Kadınların sorunlarını siyaset üstü görmüyoruz’
Kadınların sorunlarını siyaset üstü görmediklerine vurgu yapan Akşener, “Bizim için kadın meselesi, toplumsal bir mesele olduğu kadar, aynı zamanda bir demokratikleşme meselesidir. Dolayısıyla, siyasi bir meseledir. Siyasi meseleleri, kadınlarla el ele vererek çözecek kurum da, doğal olarak siyasetin ta kendisidir.” dedi.
Kendileri için kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, kadınların yaşadığı tüm sorunların, siyasetin altında, üstünde, kenarında değil, siyasetin tam merkezinde olduğuna dikkat çeken Akşener, şöyle konuştu:
“İşte o nedenle biz, sadece 8 Mart’ta değil, her gün nankörlerin hışmından kurtulamayan kadınlarımızın, şartları ve haklarında neredeyiz, şiddeti ve cinayetleri nasıl durdurabiliriz, bunları düşünüyoruz. Erkeklerde yüzde 39.3 iken kadınlarda sadece yüzde 19.3 olan, istihdam oranını nasıl artırırız, ona kafa yoruyoruz. İşsiz kalan 1 buçuk milyon kadınımızı, yeniden, işe ve aşa nasıl kavuştururuz, bunun çarelerini arıyoruz.”
‘Her 3 kadından yalnızca 1’i çalışıyor’
Akşener, konuşmasına toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ilişkin bazı verileri paylaşarak devam etti. Türkiye’de işgücü içerisindeki her 3 kadından yalnızca 1’inin çalıştığına dikkat çeken Akşener, “Türkiye’de, her 4 kadından, sadece 1’i istihdam edilebiliyor. Bizde kadınların istihdama katılım oranı, yüzde 29,5 iken, AB ülkelerinde bu oran, yüzde 48,7.” diye konuştu.
‘İşte AK Parti iktidarının kadınlara verdiği değer’
Maaşlı veya yevmiyeli çalışan her 10 kadından 2’sinin kayıt dışı çalıştırıldığını ifade eden Akşener, “Türkiye’de erkekler, kadınlardan en az yüzde 8 daha fazla kazanıyor. Bu ayrım, lise mezunu kadın ve erkekler arasında yüzde 14, meslek lisesi mezunları arasında ise yüzde 30’a ulaşmış. İşte size AK Parti’nin ekonomi vizyonunda kadına ayrılan yer. İşte size AK Parti iktidarının kadınlara verdiği değer.” dedi.
“Bu cehalet iktidardayken, ne kadınların derdi biter, ne de ekonomi düzelir. Bu şuursuzluk sürdükçe, ne tarım yola girer, ne de çiftçimizin yüzü güler.” diyen Akşener, partilerinin bu konuya ilişkin çözüm önerilerini anlattı.
Yarın Urfa’da, Cuma günü de Mardin’de olacaklarını belirten Akşener, “Milletimizle buluşup dertlerini dinleyeceğiz. Milletimizin sesi olmaya, sorunlarına çözüm üretmeye durmadan devam edeceğiz.” dedi.
Yeni1Mecra