Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığını devralan Almanya, AİHM kararlarına uymayan ülkeleri eleştirerek, AİHM’in önünde bulunan 60 bin dava dosyasının yüzde 40’a yakın bir bölümünün Rusya ve Türkiye ile ilgili olduğunu söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, İstanbul Sözleşmesi’nin güçlendirilmesi için de çaba gösterileceğini belirterek, ülkeleri İstanbul Sözleşmesi’ne katılma çağrısında bulundu.
Almanya, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığını Yunanistan’dan devraldı. Avrupa Konseyi’nin karar organı olan Bakanlar Komitesi, Konsey’in izleyeceği politikalarla ilgili kararların yanı sıra Konsey’in bütçesi ve faaliyet programlarının belirlenmesinden de sorumlu.
İnsan hakları, yapay zeka, nefret söylemi öncelikli alanlar olacak
Deutsche Welle (DW) Türkçe’de yer alan habere göre; Avrupa Konseyi’ne üye 47 ülkenin dışişleri bakanlarından oluşan Komite’nin başkanlığını 6 aylığına Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas yürütecek. Maas Almanya’nın dönem başkanlığı süresindeki öncelik alanlarını insan hakları, yapay zeka, internetteki nefret söylemiyle mücadele ve Roman azınlığın korunması olarak sıraladı.
‘AİHM kararlarına uyum mekanizmalarını iyileştirmeyi hedefliyoruz’
Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının üye ülkelerde hayata geçirilmesinde hala eksiklikler bulunduğuna dikkat çeken Maas, bu durumun değişmesi gerektiğini söyledi. Maas, bu doğrultuda AİHM kararlarına uyum mekanizmalarının iyileştirilmesini hedeflediklerini açıkladı.
‘Dava dosyalarının yüzde 40’ı Rusya ve Türkiye’den’
Şu an AİHM’in önünde 60 bin dava dosyası bulunduğuna ve dosyaların yüzde 40’a yakın bir bölümünün Rusya ve Türkiye ile ilgili olduğuna işaret eden Maas, “Bazı üye ülkelerin ulusal yasalara öncelik verme çabalarına tabii ki son derece eleştirel yaklaşıyoruz” dedi.
AB’nin Birlik olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dahil olmasından yana görüş bildiren Maas, bu doğrultuda kısa süre önce yeniden başlatılan görüşmelerin hızlandırılmasını istediklerini kaydetti. Maas, AİHM ile AB bünyesi içindeki en üst yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı’nın yargı mekanizmalarında ortak bir zemin oluşturmayı hedeflediklerini de belirtti.
Üye ülkelere ‘İstanbul Sözleşmesi’ çağrısı
Maas, Almanya’nın dönem başkanlığında kadınların şiddete karşı korunması için oluşturulan İstanbul Sözleşmesi’nin güçlendirilmesi için de çaba gösterileceğini belirterek tüm üye devletleri sözleşmeye katılmaya çağırdı.
Azınlıkların korunması
Maas, Almanya’nın Avrupa’da çeşitliliğe verdiği önemin altını çizerek azınlıkların devlet korumasına ihtiyacının bulunduğunu, bu bağlamda Avrupa’daki en büyük azınlık grup olan Romanların korunması konusuna özel önem atfettiklerini belirtti.
İkinci Dünya Savaşı’ndan dört yıl sonra, 1949 yılında kurulan Avrupa Konseyi, “Avrupa’nın vicdanı” işlevi görerek demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında faaliyet göstermekle görevlendirilmişti.