HABER MERKEZİ – BM Kadın Birimi, küresel çapta hazırladığı 16 Günlük Aktivizm kampanyası kapsamında Türkiye’de de ‘Ateş böcekleri’ ile kamusal alanda kadına yönelik şiddete dikkat çekmeyi hedefliyor. Hazırlanan interaktif harita üzerinde ateş böcekleri ile kadınların kendilerini güvende hissetmediği güvensiz noktalar belirlenerek, güvenli kentlere katkı sağlanması hedefleniyor.
BM Kadın Birimi (UN Women), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününden başlayarak 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar süren “16 Günlük Aktivizm” kampanyası başlattı. BM Genel Sekreterliği’nin yürüttüğü kampanya küresel olarak gerçekleştirilecek.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen kampanyada, turuncu rengi kullanılacak. Kampanya kapsamında, özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri “Dünyayı Turuncuya Boya” sloganıyla kadınlara yönelik şiddete karşı dikkat çekmeye çağrılıyor. 16 gün boyunca binalar, parklar ve ikonik yapıların turuncu renkle aydınlanması hedefleniyor.
BM Kadın Birimi, kampanya süresince, bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddete son vermek için Türkiye’de kadınlara yönelik şiddete #Ateşböcekleri ile dikkat çekecek ve güvenli kentler için #karanlığıaydınlat diyecek.
Kampanyaya ilişkin yapılan duyuruda, dayanışmanın sembolü ateş böceklerinden alınan ilhamla, kamusal alanda şiddete dikkat çekilerek herkese birer ateş böceği yakma çağrısı yapılıyor. Ateş böceklerinin kadınları yaşadıkları kentlerde güvende hissetmediği yerleri aydınlatacağının belirtildiği açıklamada, hazırlanan interaktif haritada işaretlenen güvensiz noktalara ilişkin bilgi ilgili yerel yönetimler ile paylaşılarak güvenli kentlere katkı sağlanması hedefleniyor.
Neden #Ateşböcekleri?
Açıklamada, neden ateş böceklerinin seçildiği ise şu şekilde açıklanıyor; “Ateş böcekleri birbirlerini korumak, gecenin karanlığında birbirlerini kollamak için bir yanıp bir sönen ışıklarıyla sessiz bir iletişim içindedir. Uzaktan bir yangın yerini anımsatan bu bol ışıklı iletişim onların hayatta kalmasını sağlıyor. Her bir ışık güveni simgeliyor. Bu kusursuz iletişim, şiddet gören kadınlar için neden bir çözüm olmasın? Siz de bir yerlerde kendinizi güvensiz hissediyorsanız oraya bir ateş böceği bırakın, karanlığı aydınlatın.”
Açıklamada kadınların; “ Yaşadığın kentte kendini güvende hissediyor musun? Sokakta yürürken seni tedirgin eden şeyler oluyor mu? Sözlü tacizle karşılaşıyor musun? Yanında geçerken omzuna çarpan, aracınla giderken trafikte seni sıkıştıran oluyor mu? Toplu taşımaya binerken kalabalık olmasına dikkat ediyor musun ya da toplu taşımada yalnız kalmaktan kaçınıyor musun? Yürüdüğün sokaklarda yeterli aydınlatma var mı? Yanmayan sokak lambaları, yolunu değiştirmene neden oluyor mu? Zaman zaman bir çukura denk gelip düşme tehlikesi geçiriyor musun? Kaldırımın yüksekliği yüzünden asfaltın kenarından yürümek zorunda kaldığın oluyor mu?” sorularına yanıtlarının evet olması halinde kamusal alanda şiddete maruz bırakıldığının anlaşılacağı belirtiliyor.