HDP Milletvekili Bülbül, İçişleri Bakanı Soylu’ya “Tunçeli Kanunu hâlâ yürürlükte midir?” diye sorarak, “Değilse, Dersim’in adı neden hala ‘Tunçeli’dir? Ve dahi Dersim’de şu anda uygulanmakta olanların hukuki dayanağı nedir?” dedi.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yazılı yanıtlaması talebiyle “Tunçeli Kanununa” ilişkin Meclis’e soru önergesi verdi. Bülbül, önergenin gerekçesinde, tarihi kaynakların Pir Seyit Rıza ve yarenlerinin insani, ahlaki, vicdani ve hukuksal hiçbir yönü olmayan “Tunçeli Kanunu” ile idam edildiğini belirtti.
‘Umumi Müfettişi direkt olarak idam kararı aldı’
Bu kanunda “Umumi Müfettiş”in olağanüstü yetkilerle donatıldığını belirten Bülbül, “Adil yargılamanın gerçekleşmediği, ‘Umumi Müfettiş’in direkt olarak idam kararı aldırdığı ve kararın infaz edildiği belirtilmektedir.” diye kaydetti.
Savcının “hâkim” yetkisinde, hâkimin “cellat” yetkisinde, celladın “umumi müfettiş” yetkisinde olduğunu ifade eden Bülbül, “‘Sanık’ ve ‘hakları’ gibi kavramlara ihtiyaç duyulmadığı, bugünkü KHK’ler gibi ‘Kanun Hükmünde İdam Cezası’nın umumi müfettiş mizanseniyle zaten sübuta erdiğinden bahsedilmektedir.” diye belirtti.
‘Hukuk kurallarına yer verilmedi’
Savunma, temyiz gibi hukukun olmazsa olmaz kural ve süreçlerine yer verilmediğine vurgu yapan Bülbül, şunları kaydetti: “
O dönem ‘Malatya Emniyet Müdürü’ iken Ankara tarafında Dersim’e görevlendirilen İhsan Sabri Çağlayangil’in ‘Hatıratım’ adlı kitabında olup bitenlerin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı dile getirilmektedir. Aynı Çağlayangil, şu anda CHP Genel Başkanı olan Dersimli Sn. Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajda ‘mağaralara doldurup fareler gibi yaktık!’ demiştir. Şimdi bu hakikatler ışığında bilmem kaçıncı kere ve yine Dersim tertelesi ile ilgili aşağıdaki soruların yanıtlarını arıyoruz.” Bülbül’ün önergede yanıtlanmasını istediği sorular şöyle;
- Pir Seyit Rıza ve yarenleri için idam kararı veren “mahkeme” değil, “hukuk” değil, “kanun” değil, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve zorbalık değil midir?
- Pir Seyit Rıza ve yarenlerinin mezarı nerededir? Bedenleri yakılmış mıdır? 83 yıllık bu zulme ne zaman bir cevap verilecektir?
- 15 Kasım 1937’de görülen Seyit Rıza ve yarenleri ile ilgili mahkemenin tutanakları var mıdır? Mahkemede “Sanıkların” avukatı olmuş mudur? Mahkemenin kararı temyizi haiz midir? Değilse neden? Haklarında idam kararı verilenler kaç kişidir? Mezar yerleri nerededir?
- 38 Maddeden oluşan ve 25 Aralık 1935’te yürürlüğe giren ve 1 Ocak 1940 tarihinde son bulacağı söylenen “Tunçeli Kanunu” hâlâ yürürlükte midir? Değilse, Dersim’in adı neden hala “Tunçeli”dir? Ve dahi Dersim’de şu anda uygulanmakta olanların hukuki dayanağı nedir?
- 1938’de isyan bahane edilerek gerçekleştirilen askeri operasyonlarda zehirli gaz, (iperit, klor bileşimi) kitle imha silahı vb. kullanılmış mıdır?
- Sürgün edilen ailelerin ve kişilerin ve evlatlık verilen çocukların akıbetleri ile ilgili neler yapılmıştır?
- “Tunçeli Kanunu” kapsamında Yasak bölge/mıntıka/mevki” var mıdır? Varsa nerelerdir? Bu bölge/mıntıka/mevki hâlâ yasak mıdır? Neden?
- Adına dahi “kayyım” atanıp “Tunçeli” yapılan Dersim’de havası, suyu, toprağı, doğası, dağı, ovası neden yasaklıdır?
- Maden arama gerekçesiyle Dersim’in bütün dağlık alanları maden arama sahası ilan edilerek bölgenin ekolojik tahribatına neden izin verilmektedir?