Adnan Genç
Korona günlerinde ne kolay gidiyor ki? Hayat herkese zor ve benim röportaj konularım da biraz, ‘Bizim Mahalleden – Şair, Sezai Sarıoğlu’ndan el alarak-’ olan insanların sorunlarını eğiliyor.. Yani havuz başında endüstriyel spor aletleriyle poz veren insanların ‘korona sıkıntıları’ pek ilgimi çekmiyor…
Sadede gelirsek; zaten zor ve hayli meşakkatli bir iş olan yayıncılık dünyasının, dergi yapanların sorunlarına dönelim, istedim… Nasıl yayın yapıyorlardı önceden? Şimdi hangi koşullarda sürdürüyorlar veya niye sürmüyor. ‘Online’ yayıncılık dünyasına hangi nedenlerle katıldılar? Yayın Kurulu meselesini ve yazı takibini nasıl yaparlardı, şimdi hangi koşullarda sürdürüyorlar. Ve tabii dijital hazırlık, matbaa ve dağıtım ile tanıtım işleri nasıl sürüyor, sürebiliyor mu? Okur sayısı ve ilgisi ne düzeyde? Bunları yayınca dostlarımıza sorup yanıtlar alalım ve okurumuza sunalım istedim. Öyle ya; bir arkadaşınızın ya da sevdiğiniz bir şairin, şiirlerine rast gelebilirsiniz.. Veya zor bela, resim yapan dostlarımızın işlerini anlattıkları yazılara… Yayınları edinelim; okuyalım ve okutalım… Dayanışma candır…
Yazı dizimizin muhtemelen sonuncu, bu bölümünde İstanbul merkezli bir yayınevi ve işlerinden söz edeceğiz. 1992 yılında İsmet Arslan tarafından kurulan Berfin Yayınları, 1997 yılı sonunda Berfin Basın Yayın adıyla şirkete dönüştü.
Korona günleri öncesinde de bunca yıllık bir yayınevi olmasına karşın; yayın dünyasının yüzde 90’ı gibi zorluklarla boğuşan Berfin Yayınları’nın geçmişinden bugüne geldiği seyri izleyip, sonra da zorluklardan konuşmak istiyoruz.
Aslında yanıtı duyar gibiyiz; ‘Başka ekonomik zorluklarımız var; zaman zaman kâğıt bulmak mesele olur, zaman zaman da maliyet girdilerinin hepsi birden dolar üzerinden hesaplanır. Ve tabii hep bir Demokles kılıcı altında ürün yapmaya çalışırız; siyasi baskılar da her yayıncının hemen yanı başında durur…” Bu yanıtı ben yazdım; çünkü, iki kitapçı dükkânım kapandı ve birkaç yayınevinin de hem kurucularından oldum hem de editörlerinden… Zorlukları ezbere bilirim…
Gelelim, İsmet Arslan’ın sözlerine: Berfin, Kürtçe bir sözcük olup, Türkçe anlamı: “Kardelen çiçeği”. Berfin Yayınları da, kıştan bahara geçilen günlerin ilk müjdecisi berfin çiçeği gibi, insan yüreğine baharın sevincini, doğurganlığını, renklerinin çeşitliliğini sunuyor. Türkiye’nin bağımsızlığını ve birliğini esas alarak, Anadolu kültür mozayiğinden evrensel kültüre yelken açan bir rotada; anti-emperyalist bir çizgide, enternasyonal duygularla yol alıyor. Toplumcu ve aydınlanmacı bir çizgide birer kardelen, birer berfin olarak gördüğü güzel eserleri gün ışığına çıkarıp, insanla buluşturuyor.
KORA YAYIN: 1994 yılında İsmet Arslan tarafından kurulan ve Berfin Basın Yayın’ın bir kuruluşu olan KORA YAYIN, adını Ardahan merkeze bağlı Bayramoğlu Köyü’nün eski adından alıyor. Kora, ürünlerini şarabın serüvenince damıtmış, renklerin barışık uyumuna taşıyan kültür, edebiyat, mizah ve eğitim mecrasında akıyor.
ASYAŞAFAK YAYINLARI; 2005’te Berfin Basın Yayın bünyesinde yayına başladı. Siyasi, güncel konuları içeren araştırma-inceleme kitaplarıyla adını duyuran Yayınevi, daha çok Yılmaz Dikbaş, Erol Bilbilik ve Kaan Turhan’ın kitaplarıyla öne çıktı. AsyaŞafak, toplumcu ve aydınlanmacı bir çizgi izliyor.
BERFİN BAHAR DERGİSİ: Genel Yayın Yönetmenliğini İsmet Arslan’ın yaptığı; 1995 Şubatında Berfin Basın Yayın bünyesinde yayın yaşamına başlayan ve ayda bir yayımlanan BERFİN BAHAR Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi ile, “Yükselen değerler” adı altında bireyciliği, köşe dönmeciliği, çürümeyi, yozlaşmayı…. sözün kısası ütopyasızlaştırmayı dayatan bu yoğun bombardıman altında, girdiğimiz sığınaklarda hazırlanıp, alnımızın akı sosyalist insana, daha güçle dönmeye bilenen küçük bir ilmek olmayı bile çok önemseyen, mütevazi bir kültür-sanat-edebiyat macerası olmayı amaçladık. İyi bir kanal açtık. 25 yıldır yayımlanan dergi, 268 sayı geride bıraktı. Her türlü güçlüğe rağmen, toplumcu ve aydınlanmacı bir çizgide yolumuza devam ediyoruz.
Güncel durumumuz, soru(n)larla dolu…
Şimdiye kadar 600’e yakın kitap yayımladık.
Berfin Bahar, ilk çıktığında, kısa süreli iki kez ara verdi. Ama Ekim 1999 yılından bu yana kesintisiz (yazın bile sayı birleştirmeden) yayınını sürdürüp bugünlere geldi.
Korona günlerinde de yine ara vermeden basılı olarak aylık olarak yayınını sürdürdü ve sürdürmeye devam ediyor.
Cumhuriyetin ilk kuşak aydınlarından bugünün gençlerine, toplumcu gerçekçi, aydınlanmacı imzalar yer aldı ve almaya devam ediyor.
Zor bir dönemden geçiyoruz. Yayınımızı nereye kadar sürdüreceğiz, kestiremiyoruz.
Kültür Bakanlığı/Kütüphaneler dahil, hiçbir kurum ve kuruluştan destek alamıyoruz.
İsmet Arslan, Hüseyin Şimşek’in yönetiminde birkaç sayı çıkan “Maskesiz” adlı derginin sahipliğini de üstlendi.
Berfin’le ilgili ne öğrenmek ve görmek istiyorsanız: www.berfin.net adresinde bulabilirsiniz…