Elazığ’da meydana gelen depremde evleri zarar gören ve geceyi dışarıda geçirmek zorunda kalan köylüler, AFAD yetkililerinin çadırlar için “Yırtılırsa 7 bin TL ücret ödemek zorunda kalırsınız” dediğini aktardı.
Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde 25 Haziran saat 21.18’de 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt, Erzurum, Dersim ve Elazığ’da da hissedilen deprem, kırsaldaki yerleşim yerlerinde maddi hasara neden oldu. Karakoçan’a bağlı Kuşbayırı, Kubatlı, Çelebi, Yeşilbelen, Sarıhan, Çan ile Bingöl’ün Kiğı ilçesine bağlı Demirkanat, Alagöz, Sırmaçek, Nacaklı ve Çanakçı köylerindeki yapılar depremden kaynaklı ağır hasar gördü. Kaldıkları evlerin duvarlarında çatlaklar oluşan köylüler, tedirginlikten dolayı geceyi dışarıda geçiriyor. AFAD’ın kurduğu çadırların yetersiz olduğuna dikkati çeken köylüler, hasar gören evlerinin onarılmasını bekliyor.
Sarsıntılar sürüyor
Kiğı içesine bağlı Demirkanat köyünde yaşayan Zeki Baykal (70), 16 hanenin bulunduğu köyde 3 evin hasar gördüğünü aktardı. Depremden kaynaklı korkuyla yaşadıklarını belirten Baykal, “Gece saatlerinde gelen yetkililer bir resim çekip gittiler. Başka da bir şey söylemediler ve yapmadılar. Çadırda oturamadığım için istemedim. 70 yaşında bir insan çadırda yaşayamaz. Önümüz kış, bunu da düşünüyorlar mı? Hasarlı evde oturuyoruz ve çok tedirginiz. Sabaha kadar uyuyamadık. Sarsıntılar sürekli devam ediyor. Evimizi onarmaya gücümüz yok. Emekli bir insanım. Yardım edilmesini bekliyoruz” çağrısı yaptı.
AFAD’dan 7 bin tl tehdidi
Kiğı’ya bağlı 12 haneli Alagöz köyünde yaşayan Yaşar Ayus (55), 4 çadır ihtiyaçlarının olduğunu ifade etti. Bingöl’de 1971 yılında yaşanan depremi anımsatan Ayus, “O yıllarda her yer yerle bir olmuştu. O zaman konut değil, taş evlerde yaşıyorduk. Devlet 1991 yılında konutlar yaptı. Şu an oturduğumuz konutlar, depremden sonra yapılan konutlardır. Toprak üstüne yaptıkları için çok sağlam binalar değildi. Altından su gidiyor. Köyde yaşayanlar kötü şartlarda yaşıyor. Bütün evler hasarlı ama 4 ev ağır hasar gördü. AFAD yetkilileri bize ‘bir çadır yırtılır veya kaybolursa 7 bin TL ücret ödemek zorunda kalırsınız’ dedi. Çadıra bir şey olacak korkusuyla, çadır istemeyip hasarlı evlerde kalmayı tercih ettik. Tek beklentimiz köyümüze katkıda bulunsunlar. Bu insanların evlerinde yaşamaları için bir çare bulsunlar. İnsanlar çok mağdur durumda” diye kaydetti.
Evinin onarılmasını bekliyorlar
Kiğı’nın Alagöz köyü sakinlerinden Nafiye Göktürk (65), 1971 yılındaki deprem sonrası göç ettikleri İstanbul’dan bir yıl önce topraklarına geri döndüklerini ifade etti. Tekrardan depremle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Göktürk, evinin ciddi derecede hasar gördüğünü kaydetti. Göktürk, “Memleketim, toprağımın havası temiz ve insanları iyidir diyerek bir yıl önce topraklarıma geri döndüm. Şimdi de bu deprem yaşandı, diken üstündeyiz. Nereye gidebiliriz? Kimde kalabiliriz? Ha yıkıldı yıkılacak. Korku içinde zamanımızı geçiriyoruz. Astım, böbrek ve kalp hastasıyım. Çadırda kalamam. Burası zaten deprem bölgesi. Evler sağlam değil, toprağın üstünde yapıldı. Yetkililer evlerimizi yapsın” diye konuştu.
Destek istiyorlar
Karakoçan ilçesine bağlı Kubatlı köyü sakinlerinden Şükrü Beyazıt (61), 72 hanelik köyde 40 evin hasarlı olduğu ve ancak sadece 17 çadır kurulduğunu ifade3 etti. Beyazıt, “Hasarlı evlerde kalamayız. Çadırlar kuruluyor, orada kalacağız” dedi.
Köy sakinlerinden Sıdıka Beyazıt (53), yetkililerin deprem bölgesinde titiz bir çalışma yapması gerektiğini vurguladı. Korkuyla yaşadıklarını dile getiren Beyazıt, son bir yıldır bölgelerinde sık sık depremler olduğunu söyledi. Şu ana kadar yetkililerin hasar tespiti için köylerine gelmediklerini aktaran Beyazıt, “Kimse bizim kapıyı açmadı, gelmedi ve sormadı. Can güvenliğimiz yok. Bu yaşananlara bir çözüm bulunması gerekiyor” diye kaydetti.
Sadece rapor tuttular
Halen depremin şokunda olduklarını belirten Ahmet Dündar (64), şunları söyledi: “İnanılmaz bir sarsıntı yaşadık. Zor dışarıya çıkabildik. Evde çatlaklar oluştu. Taşlar tavandan dökülüyordu. Yetkililer sadece rapor tutmakla yetindiler. Bize ‘evinizi onaracağız’ diye bir şey demediler. Sadece bir şeyler yazıp gittiler.”
İstanbul’dan köylerine geldiklerini belirten İnci Beyaz ise (47), en kısa zamanda evlerine geçmek istediklerini ifade etti. Beyaz, “Çadırda ne kadar kalabiliriz? Bu tedirginlikle de hasarlı evlerde kalamayız. Bu yüzden yetkililer en kısa zamanda evlerimizi onarması için girişimde bulunmalıdır” dedi.
40 haneye 7 çadır
Karakoçan ilçesine bağlı Kuşbayırı köyünde yaşayan Paşa Yazıcı da 40 haneli köyde 7 çadır kurulduğunu söyledi. Bütün evlerde hasar oluştuğuna dikkati çeken Yazıcı, şöyle konuştu: “Çadır yetersiz. Şu an bekliyoruz. Evlerdeki hasar büyük. Şu an kimsenin o evlerde oturacak durumu yok. Yetkililerin geleceğini söylüyorlar. Fakat ne zaman gelirler bilmiyorum. Sonucu bekleyeceğiz.”
MA / Ayşe Sürme