CHP’den infaz düzenlemesine şerh: Af niteliği taşıyor

CHP, infaz düzenlemesine ilişkin yasa teklifine şerh düştüğünü bildirerek, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.

CHP, indirim ve affın öncelikle siyasal suçlara tanınması gerektiğine vurgu yaptı.

CHP, Meclis Adalet Komisyonu’nda 3 Nisan günü kabul edilen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne muhalefet şerhi düştü. Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; düşülen şerhin gerekçelerine ilişkin yapılan açıklamada, düzenlemenin hukuki açıdan tartışmalı olduğu belirtilerek, istisnalar konularak çok sayıda hükümlünün tahliyesinin planlandığı ve af niteliği taşıdığı belirtildi.

‘Eşitlik ilkesine aykırı’

Düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Cezaevlerinin doluluğunu gerekçe göstererek yola çıkılan ve ‘eşitlik ilkesi’ni yok edercesine gerçekleştirilecek bir düzenlemenin, hukuki açıdan sorunlu olmasının yanı sıra toplumsal açıdan da ciddi sorunlar doğuracağı kesindir.” denildi.

Cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve suç oranındaki artışların önüne geçilmesi gibi beklentilerin toplumda yaygın olduğuna dikkat çekilen açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerine ilişkin kaygının daha da arttığına işaret edildi.

‘TMK’daki bütün suçlar kapsam dışı bırakıldı’

Teklifin birçok yönden Anayasa’ya aykırı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, bu aykırılıkların başında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamındaki bütün suçların kapsam dışı bırakılması ve tutuklu ve hükümlüler arasında kesin bir ayrım yapılması geldiği belirtildi. Açıklamada, “Mahpuslar lehine yapılan bir infaz düzenlemesinin ilk ve öncelikli muhatabı tutuklular olmalı; özellikle suçüstü hali olmayan adi suçlular başta gelmek üzere, bütün tutukluların tahliyesi öngörülmeli idi” denildi.

‘Öncelik siyasal suçlara tanınmalı’

Teklifin “siyasal suçlular” ile “gerçek suçlar” bakımından da Anayasa’ya aykırılığının söz konusu olduğunun belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:

“Hırsızlık, dolandırıcılık, insan yaralama ve öldürme vb. suçlar, toplum üyelerinin malına ve canına ya da çevresel suçlarda olduğu gibi ortak yaşam mekânına zarar vermeye yönelik olduğundan bütün hukuk sistemlerince suç sayılır. Buna karşılık siyasal suçların muhatabı, ilke olarak yöneticiler olup, bu suçların yelpazesi, siyasal rejimlerin demokratik olma derecesini de ortaya koyar. Şu halde, siyasal suçlar, ilgili devlette yürürlükte olan siyasal rejim veya sisteme bağlı olarak değişen suçlardır. Bu nedenle, ‘düşünce suçları’, siyasal niteliklidir. Bu nedenle, indirim ve af da öncelik siyasal suçlara tanınmalı; zaten demokratik hukuk devletinde, şiddet çağrısı içermedikçe ve ırkçı söyleme dönüşmedikçe düşünce suçuna yer yoktur. AKP önerisi, siyasal suçlular ve adi suçlular ayrımını derinleştirmektedir.”

‘AKP muhaliflere terörist nitelemesi yapıyor’

AKP’nin muhaliflere “terörist” nitelemesi yaptığı ve “terör” kavramının belirsizliğine işaret edilen açıklamada, “Terör suçlarında asıl ölçüt, şiddet öğesi olmalı; şiddet kullanmayan ve şiddete bulaşmayan söz, yazı, slogan ve eylemler, şiddet ve silah kullanımından ayrı tutulmalıdır.” denildi.