CHP Genel Başkan Yardımcısı İlgezdi, cinsel şiddet suçu işlediği gerekçesiyle son 13 yılda günde 94 kişinin sanık, haftada bin 300 kişinin şüpheli ayda bin 432 kişinin mahkum olduğunu belirtti.
İlgezdi, önlem alınmadığı takdirde cinsel şiddetin önlemez boyutlara ulaşacağına dikkat çekti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi “Cinsel Şiddet Raporu” nu açıkladı. Raporda, Adalet Bakanlığı’ndan cinsel şiddet suçlarına ilişkin son 13 yıla ilişkin alınan veriler yer aldı. Rapora göre; son 13 yıl içerisinde TCK’nın cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçları tanımlayan 102, 103, 104 ve 105’nci maddeleri uyarınca sanık olan kişi sayısının 446 bin 439 olduğu belirtildi.
879 bin kişi ‘cinsel şiddet’ gerekçesiyle kayıtlara geçti
Rapora göre; 2020 itibariyle Türkiye nüfusunun yüzde 1’i hakkında cinsel şiddet suçu işlediği gerekçesiyle işlem yapıldı. 2009-2018 yılları arasında cinsel şiddet uyguladığı gerekçesiyle hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarınca işlem yapılan kişi sayısı 879 bin 451 olarak kayıtlara geçti.
Şüpheli sayısı yüzde 70 arttı
2009 yılında 65 bin 605 olan şüpheli sayısı yüzde 70 artarak, 111 bin 531’e yükseldi. 2006 yılında 19 bin 629 olan sanık sayısı 2018 yılı itibariyle 22 bin 212 kişi artarak 41 bin 841’e yükseldi.
Günde 94 kişi sanık oldu
İlgezdi, “13 yılda cinsel şiddet suçu işlediği gerekçesiyle mahkemelerde sanık olan kişi sayısında yüzde 113 artış yaşandı. Öte taraftan geçtiğimiz 13 yılda Türkiye’de günde 94 kişi sanık, haftada bin 300 kişi şüpheli oldu. Ayda bin 432 kişi mahkum olurken, 544 kişi de hapse girdi” dedi. İlgezdi, 2016 yılında 35 bin 155 olan sanık sayısının, 2017 yılında 35 bin 896’ya, 2018 yılında ise 41 bin 841’e yükseldiğini belirtti.
Mahkumiyet oranı yüzde 50
2006-2018 yılları arasında yargılanarak hakkında mahkûmiyet kararı verilen toplam kişi sayısının 223 bin 442 olduğunu belirten İlgezdi, “2006-2018 yılları arasında toplam sanık sayısının 446 bin 439 olduğu düşünülürse, hakkında mahkûmiyet kararı verilenlerin oranı yüzde 50 olarak kayıtlara geçti. Hakkında mahkumiyet kararı verilen kişi sayısında ise yüzde 133 artış yaşandı” dedi.
‘Önlem alınmadığı taktirde cinsel şiddet önlenemez boyutlara ulaşır’
Adalet Bakanlığının verilerini değerlendiren İlgezdi, cinsel şiddet suçları karşısında cezasızlığın yaygınlaştığını belirtti. Hakkında mahkumiyet kararı olan 223 bin 442 kişiden yalnızca yüzde 38’ine hapis cezası verildiğine işaret eden İlgezdi, nüfusun yüzde 1’i hakkında şüpheli sıfatıyla işlem yapılmış olmasını ise “kaygı verici” olduğunu belirtti. İlgezdi, önlem alınmadığı takdirde cinsel şiddetin önlemez boyutlara ulaşacağını ifade etti.
‘Sadece kanun çıkarmakla önlenemez’
Cinsel suçların yalnızca kanun çıkartarak, yönetmelik hazırlanarak önlenemeyeceğini vurgulayan İlgezdi şunları ifade etti:
“Cinsel suçları önleyebilmek için öncelikle eğitim şart. Cinsiyetçi tutumların ve yüceltilmiş erkek kimliği üzerine kurulu tüm kültürel, sosyal ve bilgi sistemlerinin ayıklanması ve eğitimin eşitlikçi hale getirilmesi gerekiyor. Toplumun cinselliğe bakışının düzeltilmesi, insan haklarına saygı, adalet sistemine olan güven ile engellenecektir.”
‘Rıza kavramı kadınların aleyhine kullanılıyor’
İlgezdi, cinsel şiddet suçu işlediği gerekçesiyle sanık olanların, çoğunlukla “iyi hal indirimi” kadar “rıza” kavramının yanlış algılanması nedeniyle de hapis cezası almaktan kurtulduğuna işaret etti. İlgezdi, “Adli yargılamada ‘rıza’ kavramı çoğunlukla eril yargı tarafından kadınların aleyhine değerlendirilmekte ve şiddet mağdurlarını bir kez daha yargı kararlarıyla mağdur etmektedir.” dedi.
‘Cinsel saldırı sonrası destek merkezleri şart’
“Cinsel Saldırı Sonrası Destek Merkezleri” nin kurulması gerektiğine vurgu yapan İlgezdi, şunları kaydetti: “Kişi adı gizli tutulmalı, tüm deliller ileride kullanılmak üzere saklanılabilmelidir. Bu uygulama bilindiği kadarıyla sadece İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda yapılabiliyor. Oysa Türkiye genelinde tamamen cinsel saldırı ve suçlar üzerine uzmanlaşmış psikiyatristi olan, psikolog, sosyal çalışmacı, avukat ve kolluk gücü irtibat görevlisi bulunan başvuru, izlem ve destek merkezleri acilen kurulmalıdır.”
