Cumartesi Anneleri Buldan, Karay ve Yıldırım’ın faillerini sordu

Cumartesi Anneleri, kaçırıldıktan sonra katledilmiş halde bulunan Kürt iş insanları Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım’ın faillerinin yargılanmasını isteyerek, “Kaç yıl geçerse geçsin tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 845. haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor.

Bu haftaki eylemde, 1994’te İstanbul’da Bakırköy ilçesinde bir otelin çıkışında kaçırıldıktan iki gün sonra cansız bedenleri bulunan Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın faillerinin yargılanması istendi.

Buldan: Katillerin yargılanması sağlanana dek mücadele edeceğiz

Açıklamada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürt iş insanlarının 1990’larda kaçırılan, işkence gören insanlardan yalnızca bazıları olduğunu hatırlatarak, cezasızlık politikalarına dikkati çekti. Türkiye’de etkin bir yargılama ve soruşturma olmadığını belirten Buldan, katillerin dışarıda kol gezdiğini söyledi.

Buldan, “Bu ülkede biraz da olsa vicdan kırıntısı ve adalet kaldıysa binlerce insanın katili ortada duruyorken yürütülemeyen hukuk, bu ülkede yargının çürümüş olduğunu gösteriyor. Ülkeyi yönetenler bilsin, bu ülkede faili belli cinayetlerde katillerin yargılanmasını sağlayana dek mücadele edeceğiz.” dedi.

Leyla Yıldırım: Bunlar siyasi cinayetlerdir

Leyla Yıldırım da, babası Adnan Yıldırım’ın ve beraberindeki kişilerin kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce gözaltına alındığını ve bir daha kendilerinden haber alınamadığını anlattı. Leyla Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Bunlar siyasi cinayetlerdir. Bu cinayetler kriminalize olarak ele alınmış ve katiller beraatlar almıştır. Mehmet Ağar’ın beraatı da sahaya dönüş biletiymiş. Devlet, elbette ‘biz bunlardan sorumluyuz’ demeyecektir. Mehmet Ağar gibi katilleri beslemeye devam edecektir.”

‘Suç ihbarı sayılacak açıklamalar hukuki bir sonuç doğurmadı’

Cumartesi Anneleri adına haftanın basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Rezzan Karaman okudu. Karaman, 845 haftadır devlet eliyle işlenen katliamların unutulmaması için mücadele ettiklerini hatırlatarak, dünyanın her yerinde suç ihbarı sayılacak açıklamaların Türkiye’de hukuki hiçbir sonuç doğurmadığının altını çizdi.

‘Sanıklar delillere, itiraflara rağmen beraat ettirildi’

3 Haziran 1994 tarihinde sabah 4.30’da Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın İstanbul Yeşilköy Çınar Oteli’nden çıkarken gözaltına alındığını hatırlatan Karaman, şunları aktardı:

“‘İfadelerinizi alıp bırakacağız’ denilerek otomobillere bindirilmelerinin ardından bir daha kendilerinden haber alınamadı. İş insanlarının kimler tarafından kaçırıldıkları, sorgulandıkları ve infaz edildikleri devletin raporlarına geçmesine rağmen katiller yargılanmadı. Olay kamuoyunda Ankara JİTEM davası adıyla bilinen davanın mahkeme tutanaklarında detaylarıyla yer aldı. Ancak Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar, delillere, belgelere, itiraflara rağmen beraat ettirildi.”

‘Bölge mahkemesi kararı bozdu’

Ailelerin karara itiraz ederek istinaf mahkemesine başvurduğunu belirten Karaman, “Üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi ilk mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olmadığı tespitini yaptı ve oy birliği ile söz konusu kararı bozdu.” dedi.

Karaman, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının hukuki ve toplumsal bir sonuca ulaşmamasının yalnız devletin kurumlarındaki çürümeyi değil, toplumsal çürümeyi de derinleştirdiğini belirtti. Karaman, şunları ifade etti:

“Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 146 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.” 

MA – İSTANBUL