Cumartesi Anneleri: Haklarımızı kullanmakta ısrar edeceğiz

Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 850. haftasında 700’üncü hafta eylemlerinden dolayı haklarında açılan davaya dikkat çekti.

Cumartesi Anneleri, “Bizi insan ve vatandaş kılan hak ve özgürlüklerimizi kullanmakta ısrar edeceğimizi bu yargılama vesilesiyle bir kez daha deklare edelim.” dedi.

Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 850. haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla sormaya devam ediyor.

Bu haftaki açıklamada, Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminin 700’üncü haftasındaki engellemenin ardından haklarında açılan davaya dikkat çekildi. İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davanın 2’nci duruşmasının 12 Temmuz’da İstanbul Adliyesi’nde görüleceğini hatırlattı.

‘Anneleri hedef gösterdi’

O gün İçişleri Bakanlığı Süleyman Soylu tarafından oturma eyleminin yasaklandığını belirten Türkdoğan, annelerin polisler tarafından yapılan müdahalede darp edildiğini söyledi. Türkdoğan, şunları aktardı:

“Bu yetmezmiş gibi üzerine de dava açıldı. 699 gün oturduk kamu güvenliği bozulmadı da ne oldu da 700’üncü hafta da kamu güvenliği bozulmaya başladı. Çünkü İçişleri Bakanı’nın siyaseti buna neden oldu. Anneleri hedef gösterdi. Bu kişi ile ilgili çok ciddi iddialar var. Hukuka aykırı davrandığını artık herkes biliyor. 90’lı yıllarda Mehmet Ağar da öyleydi. Bu nedenle bu yasaklardan vazgeçmeye çağırıyoruz.”

‘Adalet ve özgürlük mücadelesi her zaman kazanır’

Adalet ve özgürlük mücadelesinin her zaman kazandığını ve kesinlikle kazanacağını söyleyen Türkdoğan, “Annelerimizin direnci ve inancı bu yasakları yırtıp atacaktır. İnanıyorum ki 12 Temmuz’da beraat kararı verilecek ve bu hukuksuzluk son bulacak” dedi.

Jiyan Tosun

Jiyan Tosun: Bizleri değil babalarımızın faillerini yargılayın

Türkdoğan’ın ardından söz alan Cumartesi Annesi Emine Ocak, “Ben, çocuklarım ve torunlarım adalet istiyoruz” dedi. Gözaltında katledilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun da, babasının akıbetinin açıklamasını, sorumluların yargılanmasını istedi. Annesinin yıllarca Galatasaray Meydanı’nda oturma eyleminde bulunduğuna işaret eden Jiyan Tosun, şunları aktardı:

“O gün o meydanda oturmamıza izin verilmedi. Yerlerde süründürülerek gözaltına alındık. Bütün taleplerimize kulaklarını kapatan, kirli ilişkileri görmezlikten gelen, faili meçhul cinayetleri ve kayıp dosyalarını raflarda çürüten yargı, bizi yargılamakta bir an bile tereddüt etmedi. Bizler o meydanda büyüyen çocuklar olarak bu yargılamayı kabul etmiyoruz. Bizleri değil, babalarımızın failleri bulun, yargılayın.”

Dilcan Acer

Dilcan Acer: Adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz

Gözaltında kaybedilen daha sonra cansız bedeni bulunan Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer de, Galatasaray Meydanı’nda büyüdüğünü söyledi. Acer, “Bu gün dayım, teyzem adalet aradığı için, kaybedilen dayımın akıbetini sorduğu için yargılanıyor. Adalet istemekten ve hakikati istemekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

‘Ağır polis şiddeti ile engellendik’

Bu haftaki basın metnini Cumartesi İnsanlarından İkbal Eren okudu. 25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta buluşmasında ağır polis şiddeti ile engellendiklerini hatırlatan İkbal Eren, şunları ifade etti:

“47 kişi gözaltına alındı. O günden beri ağır silahlı polislerce kuşatılan Galatasaray Meydanı, polis karakoluna dönüştürüldü ve tüm topluma kapatıldı. Bütün bunlar Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına alınarak yapıldı. Bu kişiler hakkında açılan davanın ikinci duruşması 12 Temmuz 2021 Pazartesi günü İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Hatırlatmak isteriz ki; ‘bu dava hiç kimse kendisini güven içinde hissetmesin’ diye açılmış bir davadır. Vatandaşa, ‘Anayasa, mevcut yasalar ve hukuk sizi koruyamaz!’ mesajıdır.”

İkbal Eren

‘Hak ve özgürlüklerimizi kullanmakta ısrar edeceğiz’

Yargının iktidar tarafından hak talep edenleri cezalandırma aracına dönüştürüldüğünü ve buna dur demek gerektiğini belirten Eren, “Keyfiliği reddettiğimizi, bizi insan ve vatandaş kılan hak ve özgürlüklerimizi kullanmakta ısrar edeceğimizi bu yargılama vesilesiyle bir kez daha deklare edelim.” dedi.

Kaç yıl geçerse geçsin; kayıpları için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerine vurgu yapan Eren, “Devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 151 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

MA – İSTANBUL