Cumartesi Anneleri, 40 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu, adalet istedi.
Nurettin Yedigöl’ün kız kardeşi Sevim Yedigöl, sadece kayıplarına mezar istediklerini belirterek, “Onu bile çok görüyorlar. 40 yıldır aradığımız adaletin bir kırıntısını dahi göremedik ama acımız içimizde ve mücadele edeceğiz.” dedi.
Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 837’nci haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla sormaya devam ediyor.
Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde, 10 Nisan 1981’de İstanbul’da bir eve yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu. Açıklama, ömrünü oğlunun kemiklerini aramaya adayan Zeycan Yedigöl şahsında yakınlarını ararken yaşamını yitiren Cumartesi İnsanlarının anılması ile başladı.
Muzaffer Yedigöl: Mücadelemiz son nefesimize kadar sürecek
Muzaffer Yedigöl, abisi Nurettin Yedigöl’ü arama mücadelesini son nefesine kadar sürdüreceğini belirterek, “Tanıklar ve deliller belli olmasına rağmen ağabeyimin nerede olduğu belli değil. İliğimize kadar kayıp yakını olmanın acısını çekiyoruz” dedi.
Kayıp yakınları hakkında açılan davaları hatırlatan Yedigöl, bu tür baskı yöntemlerine rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Sevim Yedigöl: Biz sadece kayıplarımıza mezar arıyoruz
Sevim Yedigöl de abisi Nurettin Yedigöl’ü arayışlarında umutlarını her daim diri tutmaya çalıştıklarını, fakat takipsizlik kararları ve sonuç alınamamasının bu umutlarını yıktığını dile getirdi. 40 yıllık mücadelelerindeki tek amaçlarının abisi Nurettin Yedgöl’ün kemiklerini bulmak olduğunu söyleyen Sevim Yedigöl, şöyle devam etti:
“Biz sadece onun kemiklerini istiyoruz. Herkes çok acı çekti. İnsanları yaktılar, katlettiler. Böyle ölüm olamaz. Annem ölene dek ağabeyimi aradı. Herkese ona yapılan zulmü anlatıyordu. Gözü açık gitti. Babam bu nedenden kalp krizi geçirdi. Biz sadece kayıplarımıza mezar istiyoruz onu bile çok görüyorlar. 40 yıldır aradığımız adaletin bir kırıntısını dahi göremedik ama acımız içimizde ve mücadele edeceğiz.”
Ümit Efe: Nurettin Yedigöl 4 gün işkence gördü
Nurettin Yedigöl’ün Gayrettepe Emniyeti’nde sorguda gören isimlerden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, birçok kişinin sorgu esnasında Yedigöl’ü gördüğünü, 4 günlük işkenceden sonra kendisini bir daha göremediklerini anlattı. Çok ağır işkenceler gören Nurettin Yedigöl’ü en son ayakta duramaz bir halde gördüklerini aktaran Efe, kayıpları arama mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Eren Keskin: Tanıklar dikkate alınmadı
Kayıp yakınlarının dosya avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, o dönemde kaybedilen diğer herkesin yakınları gibi Yedigöl ailesinin de sonuç alma ümidi ile birçok yere başvuru yaptığını, ancak hiçbir dönüş alamadığını belirtti.
Aradan geçen yıllarda yapılan başvuruların reddedildiğini, verilen takipsizlik kararları ile dosyaya dair delil dahi toplanmadığını söyleyen Keskin, “Birçok kaybın işkence ile yok edildiğine dair tanıklar var ama buna rağmen dikkate alınan bir şey yok. Tanıklar kabul edilmedi ve iç hukuk sonuçlandı. AİHM’nin son kararları da hukuk vicdanını yansıtmamaktadır.” diye konuştu
‘Gözaltında ağır işkencelere maruz kaldı’
Cumartesi Anneleri adına haftanın basın açıklamasını okuyan Yonca Verdioğlu ise, gözaltında kaybetmelerin cezasız bırakıldığını söyleyerek, “Türkiye’de zaman, ağır hak ihlallerinde devletin sorumluluğunu karartmanın aracına dönüşmüş durumda” dedi.
Verdioğlu, Nurettin Yedigöl’ün kaybedilme öyküsüne ilişkin şu bilgileri aktardı: “Sosyalist kimliği ile tanınan 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Gayrettepe’deki ünlü işkence merkezi 1. Şube’ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı. Şubede gözaltında bulunan diğer kişiler onu son gördüklerinde; kanlar içindeydi, konuşamıyordu ve bilinci yerinde değildi. O günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.”
‘Başvurdukları her yerde gözaltına alındığı reddedildi’
Çok sayıda kişinin Nurettin Yedigöl’ün siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık ettiğinin altını çizen Verdioğlu, “Bu kişiler ‘şahidiz, işkencede öldürüldü’ diye ifade verdi. Ailesi Emniyet Müdürlüğüne, Askerî Savcılığa, Sıkıyönetim Komutanlığına, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine, Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa başvurdu ancak bir sonuç alamadı. Başvurdukları her yerde Nurettin’in gözaltına alındığı reddedildi.” dedi.
Nurettin Yedigöl’ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili farklı tarihlerde yapılan suç duyuruları sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldüğünü aktaran Verdioğlu, “Ancak etkin olmaktan uzak soruşturmaların hepsinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi” diye kaydetti.
‘AYM iç hukuk yollarını kapattı’
10 Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi’nin evrensel hukuka aykırı bir biçimde başvurunun zaman bakımından kabul edilemez olduğuna dair verdiği kararın iç hukuk yollarını kapattığını hatırlatan Verdioğlu, tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini yineledi.
MA – İSTANBUL